Düşmeyen şehir, düşürten zafer: Kobanê -I-

12 Kürt'ün direnişiyle başlayan ve büyüyerek Kurdistan’ın dört parçasını birbirine kilitleyen, sınırları aşan bir zaferdir Kobanê. İlk günden tarihi Kobanê Zaferine, ‘Kobanê Davasından’, ajan örgütlenmelerine ve saldırı tehditlerine kadar yaşananlar...

Takvimler 15 Eylül 2014’ü gösteriyordu. Aslında şafak bile olmamıştı. Dünyaya yankı yapacak bir direniş kentinin üzerinde kara bulutlar ilerliyor. Musul’u Şengal’i Reqa’yı Tebqa’yı işgal eden DAİŞ çeteleri, üç koldan Kobanê kentine saldırmaya başladı. Türk devleti de eş zamanlı olarak sınır hatlarında çeteler için eğitim kampları açıyor, saldırı eğitimleri veriyordu. Kobanê merkezli Kurdistan’ın en küçük parçası olan Rojava ve Kürtlere dönük yeni bir konsepte giriş yapılmıştı.

12 FEDAİ VE YOL GÖSTEREN DİRENİŞİ

Gece yarısı saat 3.00 civarında DAİŞ çeteleri Kobanê kent merkezine 37 km uzaklıktaki Serzûrî köyüne dayandı. DAİŞ çeteleri, stratejik bir yer olan Serzûri’yi alarak Kobanê’yi ikiye bölerek her iki alana daha rahat uzanma peşindeydi. Ancak bunu başaramadılar. Çünkü 12 fedai Kürt genci, Baxoz’a kadar uzanacak direnişin yolunu göstermişti. Fedaice kendi bombalarının pimlerini çekerek boyun eğilmeyeceğini ve Kürt halkının direnerek zafere ulaşacağını tüm dünyaya göstermişti. Bu fedai direniş herkese büyük güç ve moral olmuş artık herkes ferdi silahlarıyla veyahut ellerine geçtikleri her şeyle tanklara kafa tuttu. Kara bulutların ilerlemesine engel oldular.

SINIR DİRENİŞİNE BÜRÜNDÜ

Günlerdir süren bu direniş tüm Kurdistan’da dalga dalga yayıldı. DAİŞ saldırılarına karşı duyarsızlık ve aksine destek Kürtleri ve dostlarının öfkesini alanlara taşırdı. Kuzey Kurdistan’da gençler ve kadınlar öncülüğünde Kürtler yönünü Kobanê sınırına verdi. Saatler, dakikalar geçtikçe daha çok kişi geliyor ve sınırın diğer tarafındaki direnişle bağ kuruyordu. Sınır hatlarında çeteler için eğitim kampları kuran faşist Türk iktidarı ve ordusu ise kitleye saldırıyordu. Ama kimse geri adım atmıyor. Sınırın üst tarafında DAİŞ çeteleri alt tarafında ise destekçileri faşist orduya karşı amansız destanlar yazılıyordu. Nöbetler tutuluyor, zılgıtlarla Kurdistan’ın iki sınırı direnişe bürünüyor.

DİRENİŞ KURDİSTAN SINIRLARINI DA AŞTI

Eylemler sadece Kurdistan ile de sınırlı kalmadı. Rusya’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Afrika’ya kısacası dünyanın her yerinde Kürtler ve dostları, günlerdir Kobanê üzerine dönük saldırıdaki uluslararası duyarsızlığa ve uluslararası güçlerin DAİŞ’e verdiği desteğe karşı ayağa kalkarak direnişi tüm dünyaya taşıdı. Herkes Kobanê’de sergilenen fedailiğin aşılamış olduğu direniş büyüsüyle alanları bırakmıyor, işgalciliğe ve katliamlara karşı büyük öfkeyle eylemler düzenliyordu.

ERDOĞAN’IN ‘KOBANÊ DÜŞTÜ DÜŞECEK’ SÖYLEMİ

AKP’li Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, 7 Ekim 2014’te Antep’te “Şu anda Kobanê de düştü düşüyor” söyleminde bulundu. Bu söylemler özellikle Bakûrê Kurdistan olmak üzere Kurdistan kentlerinde yaşayanların öfkesini daha da artırmıştı. On binlerce Kurdistanlı, DAİŞ’in saldırıları ve Erdoğan’ın bu söylemlerini protesto etmek için alanlara akın etti. Direnişe hazmetmeyen faşist iktidar ise yine ordusu ve Hizbulkontra çete elemanlarını eylemlere saldırttı. Bu saldırılarda 50’nin üzerinde kişi hayatını kaybetti. ‘6-8 Ekim olayları’ olarak tarihi geçen bu serhildan, Kobanê’deki tarihi direniş meşalesini gürleştirdi.

KİTAPLAŞTI, ÖYKÜLEŞTİ, FİLMLEŞTİ

Bütün dünyanın hayran olduğu Tarihi Kobanê Direnişi sayısız habere, öyküye, hikâyeye, şiire, kitaba, belgesele ve filme konu oldu. Dünyanın her yerinden yazarlar, gazeteciler, aydınlar ve yönetmenlerin ilgisi oldu ve herkes Kobanê’ye aktı. Günümüze kadar da bu böyle devam ediyor. Şu ana kadar kimsenin sayısını bilemediği onlarca dilde Kobanê’deki fedaice direnişi az da olsa anlatabilen yüzlerce ürün var.

ZAFER BİRİLERİNİ RAHATSIZ ETTİ

Zaferle birlikte Türk devleti ‘Kobanê Davası’ adıyla bir süreç başlatarak direnişe destek verenlere karşı tutuklama furyası başlattı. DAİŞ’in bitirilme sürecinin başlatıldığı Tarihi Kobanê Direnişi ve Zaferi şimdi Türk adaleti tarafından yargılanmak isteniyor. Hedefinde başarılı olamayan ve aksine zararlar aldığını gören Türk devleti Kobanê direnişine destek verenlere saldırarak uğradıkları tarihi hezimeti örtbas etmek istiyor. Her türlü saldırıyla bitiremediği yüzlerce Kürt'ü cezaevlerine atarak direnişini dört duvara sıkıştırmak istiyorlar.

BUGÜN KOBANÊ’DE YAŞANANLAR

Aslında tarihi Kobanê Zaferi’ karşısında hezimeti yaşayan Türk devleti, sadece tutuklamalarla da sınırlı kalmadı. Zaferle taçlanarak tüm dünya için bir misal ve destan olan bu direnişi anlamsızlaştırmak için harekete geçti. Bölgedeki MİT ajanlarıyla, Kobanêlileri para, uyuşturucu, fuhuş vb. ahlak dışı uygulamalarla muhbirleştirip direnişi anlamsızlaştırmanın peşinde. Türk devleti özellikle son iki buçuk yıldır bu çabalarına hız vermiş durumda.

8 YIL SONRA ‘GİRECEĞİZ’ OLDU

Kuzey ve Doğu Suriye’deki güvenlik güçlerinin MİT hücrelerine dönük başarılı operasyonlarında bu planında da başarıyı olamayan faşist Türk devleti, bu kez de DAİŞ’in yenilgi sürecinin başladığı yerden intikam almak için Kobanê’ye saldırma tehditleri savuruyor. 13 Kasım 2022’de bu sürecin senaryosunu çizen Erdoğan liderliğindeki bu faşist iktidar, hemen hemen her gün saldırdığı Kobanê’yi ilhakla tehdit ediyor.

TANIKLARIN ANLATIMLARIYLA DEVAM EDECEK

Dosyamızın devamında kıt imkanlarla zafere taşınan Kobanê Direnişini ve milyonları arkasına alışını, zafere gidiş sürecini ve ardından Türk devletinin tutuklama furyalarıyla direnişe destek verenlere saldırmasını paylaşacağız. Tarihi Kobanê Direnişinin tanıklarından Adlê, Arîf Bêkir, Ayşe Efendî, Şêx Mişmiş, 5 ay boyunca orada nelerin yaşandığı, hangi güç ve iradeyle kıt imkanlarla ayakta kaldıklarını ANF’ye anlattı.