Verdiği sözü tutmanın sevinciyle ölümsüzleşti

Ronar, korkusuzca yaşadı. Önderliksiz yaşama, sınırlara, soykırımlara karşı öfkeyle vurdu düşmana. Yoldaşlarına verdiği sözü tutmanın huzuruyla da katıldı ölümsüzler kervanına.

Kurdistan’ın her dağında, her şehrinde hatta her sokağında büyük bir mücadele verildi, veriliyor. Dağlarda gelişen kahramanlığa şahitlik eder, her şehirde bir isyana tanık olursunuz. Destan yazan yerlerden biri de Kobanê’dir. Kızları ve oğullarıyla birlikte, sadece kendi destanını değil aynı zamanda halkların özgürlük destanını da yazdı. Ronar (Yıldız Aşme) böyle direnişçi bir şehirde doğup büyümüştü. Yurtsever değerlerine bağlı olan ailesi, kişiliğini Kürt kültürüyle şekillendirmişti.

Kobanê, Kurdistan Özgürlük Mücadelesi tarihinde önemli bir yere sahiptir. İlk dönemlerde önemli rol oynamış ve çok erkenden PKK ile tanışmıştı. Mücadeleci geleneği erkenden benimsemiş, çok değerli evlatlarını da mücadeleye katmıştı. Kobanê, insanlık düşmanı olan DAİŞ’e karşı savaşıyla tarihe geçti. Kürt halkı şahsında tüm insanlık için mücadele edip umut oldu. Sadece özgürlüğe, halkına, toprağına ve değerlerine bağlı olanların anlayabileceği bir iradeyle savaştı. Kobanê’nin her köşesinde bir yoldaşın döktüğü kanı, emeği ve kahramanlığı vardır. Kobanê, 21. yüzyılın kapkara vahşetine karşı direnişin simgesidir.

TEREDDÜTSÜZ YERLEŞTİ İNSANLIK MEVZİSİNE

İşte Ronar, bu şehrin evladıydı. Yurtsever ailesi, öyle büyütmüştü. Kimliğine, kültürüne, toprağına bağlıydı. Saldırıldığında da tereddüt etmeden silah alıp yerleşti insanlık mevzisine. PKK’nin yoldaşlığı, kadın savaşçıların duruşu, öz güçlerine dayanmaları ve düşmana saldıkları korku, hayranlığını büyüttü. Düşmana öfkesi ve nefreti de büyüdü. 2015’te YPJ saflarında bir kadın olarak savaşmak, güzeli aramak ve yaratmak onda büyük özgür bir ruh yarattı. Bu ruhla gittiği her yeri, dokunduğu her kadını, savaştığı her mevziyi güzelleştirdi. Onun genç yüreği tüm güzellikleri kaldıracak kadar büyüktü, intikamdan sakınmayacak kadar cesurdu. Kobanê’den Minbic’e, Minbic’den Reqa’ya kadar tüm mevzilerden karanlığın temsilcilerini vurdu. Kürt Halk Önderi’nin paradigmasına inancı sonsuzdu.

DAĞLARA GİTMEK İÇİN ISRAR ETTİ

Rojava’daki savaşını dağlara taşımak, gerilla olmak için ısrar etti. Dağlarda kendini yeniden yaratmak istedi, çünkü ne kadar savaşırsa savaşsın yüreğinde hep bir eksiklik hissediyordu, dağlardan gelenlerin duruşunda bir farklılık, gözlerinde ayrı bir sır ve ışık görüyordu. İnsanın yüreğine işleyen sıcaklığın verdiği güvenin farkındaydı. Onları dinlerken akardı dağlara. Israrı sonuç verince artık dağlardaydı.

PRATİKÇİ BİR KADIN KOMUTAN

Sanki hep bu dağlardaymış gibi katıldı yaşama. Çabuk öğrendi ve gelişti. Rojava’daki deneyimlerini dağla birleştirince ayrıntıları gören pratikçi bir kadın komutan oldu. Gördüğü askeri eğitimlerle yeni dönem taktiği üzerinde oldukça derinlikli ve bütünlüklü yoğunlaştı. Zaman kaybetmeden bir an önce Bakurê Kurdistan’a gitmek istedi. Bunu da hayal olmaktan çıkaracaktı.

BOTAN’A DOĞRU YOLCULUK

Şehit yoldaşlarına verdiği sözü sırtlayarak, Botan’a doğru yola çıktı. Şehit düşen yoldaşlarının hayallerini de götürdü; onlar adına da savaşacak, sömürgeciyi Botan’dan vuracaktı. Hiçbir engel tanımadan yürüdü. Dediğini de yaptı. Dayatılan Önderliksiz yaşama, sınırlara, kimliksizleştirmeye, soykırımlara, kadının köleleştirilmesine karşı büyük öfkeyle vurdu düşmana. O, korkusuzca yaşadı ve korkusuzca yaşanılacak bir dünya armağan etmek istedi tüm kadınlara. Yoldaşlarına verdiği sözü tutmanın sevinci ve huzuruyla 23 Eylül 2019’da katıldı ölümsüzler kervanına.