Karayılan: 40. yıl sıradan geçmeyecek

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, Kürdistan ve Ortadoğu'da meydana gelen gelişmelere bakıldığında, PKK'nin 40. yılının sıradan geçmeyeceğinin görüldüğünü söyledi.

PKK Merkez Komitesi'nin yıllık olağan toplantısında alınan kararlar ve yapılan planlama çerçevesinde yeni yılı büyük bir yıl haline getirmek istediklerini belirten Murat Karayılan, hem halk mücadelesi açısından örgütsel bir hamleyi geliştirmek hem de savunma mücadelesinde gerillada yeni adımlar atılmasını öngördüklerini söyledi. Gerillanın böylesi yenilenme sürecini bittirmek üzere olduğunu paylaşan Karayılan, "Değişen savaş koşullarından dolayı, -ki mücadele artık yerden göğe taşındı- gerilla kendisini yeni koşullara göre ayarlıyor. Önümüzdeki yılı, PKK'nin 40. yılını, yani 2018 yılını bu temelde büyük mücadele yılı, büyük hamle yılı haline getirmek istiyoruz" dedi.

PKK Yürütme Komitesi Üyesi Murat Karayılan, PKK'nin yaklaşan kuruluş yıl dönümü ve güncel gelişmelerle ilgili Stêrk TV’ye değerlendirmelerde bulundu. PKK mücadelesinin resmi olarak 39. yılını geride bıraktığını; kurulmadan 5 sene önceki mücadelesi de eklendiğinde 44 senedir kesintisiz bir yürüyüşün söz konusu olduğunu söyleyen Karayılan, şunları ifade etti: "Partinin kurulmasından bu yana en fazla emeği Rêber Apo ve şehitlerimiz verdi. 27 Kasım PKK'nin kuruluş yıl dönümünü ve 40. yılını başta Rêber Apo olmak üzere bütün arkadaş, sempatizan, halkımız ve dostlarımıza kutluyorum. PKK'nin mücadele tarihi, direnişle oluşmuş. Emek ve şehadetle varolmuş. İlk şehidimiz Haki Karer şahsında bütün şehitlerimizi anıyor ve anıları önünde saygıyla eğiliyorum, onlara verdiğimiz sözü yineliyorum; kanlarını yerde bırakmayacağız, onların izinde Kürdistan özgürlük mücadelesini yükselteceğiz ve onları özgür Kürdistan'da yaşatacağız."

SOYKIRIMCI İŞGAL VAR

Kürdistan'da soykırımcı işgalin halkın varlığını sömürmekle kalmayıp, talan ederek ortadan kaldırmak istediğini; fiziki ve kültürel işgalle asimilasyonu derinleştirdiğini; Kürt olmanın tehlikeye girip ümitsizliğin başını alıp gittiğini hatırlatan Karayılan, aynı zamanda 1975'te Güney Kürdistan'daki kırılmanın, inançsızlık ve ümitsizliği derinleştirerek, bütün Kürdistan'a yayıldığını kaydetti.

ÖCALAN'IN TARİHSEL ÇIKIŞI

Toplumun geleceğinden artık şüpheye düştüğü bu dönemde bir karara varılması gerektiğini; Kürdistan halkının ya varolacağını ya da teslimiyeti kabul edeceğini belirten Karayılan, böyle karanlık bir dönemde Öcalan'ın çıkış yaptığını söyledi.

ULUSAL DİRENİŞ KARARI

27 Kasım 1978'de ulusal direniş kararı verildiğini, bedeli ne olursa olsun direnerek varolmanın esas alındığını ve bu esas üzerine PKK'nin kurulduğunu anımsatan Karayılan, fedai bir güç olarak Kürdistan'daki işgal siyasetini sona erdirmek ve Kürt halkının geleceğini garantiye almak için ortaya çıktığını ifade etti.

İNSANIN İRADELEŞMESİ

PKK'nin ilan edilmesiyle birlikte askeri faşist darbe yapıldığını; zindan, sokak ve dağlarda büyük direniş gösterilerek kahramanlık destanları yazıldığını kaydeden Karayılan, insanın iradeleşmesi ortaya çıktığını vurguladı. Ülkesini ve halkını seven en seçkin, zeki, fedai ve akıllı insanların PKK'ye katıldığına; 20 bin şehidin böylesi değerlerden oluştuğuna dikkat çeken Karayılan, Öcalan'ın emeği ve Kürt halkının kahramanlarının, Kürt halkını yok olmaktan kurtarıp özgürlük mücadelesini bugüne taşıyarak, devrim üzerine devrim yaptığını vurguladı.

Öcalan'ın özgürlük, özgür ve demokratik toplum, özgür insan ve özgür kadın için sunduğu çerçevenin Ortadoğu ve Kürdistan için yeniliğine işaret eden Karayılan, toplumda yol açtığı heyecanın devam ettiğini; diğer halklar için de umut olduğunu söyledi.

KÜRDİSTAN HAKİKATİNE YENİLDİLER

Bu 40 senede Türk devlet yetkililerinin çoğu kez "Sona yaklaşmaktayız, PKK'yi yok ederek tasfiye edeceğiz" dediğini hatırlatan Murat Karayılan, AKP ve yetkilerinin de bunu tekrarladığını belirtti. Farklara işaret ederken şimdiki dönemi "Bazı dönemler çok zorludur. Bu tür dönemlerde mücadele yükselir, işgalci saldırılar olur ve buna karşılık devrimin direnişi de çoğalır. Şimdi de bu böyle bir dönemdeyiz" şeklinde tarif eden Karayılan, ancak Türk ordusu ve Türk devletinin Kürdistan hakikati karşısında yenildiğinin altını çizdi.

TÜRK ORDUSUNUN SAVAŞ TARZI

Türk ordusunun teknolojik gelişmelerden yararlanarak sonuca gitmek istediğini kaydeden Karayılan, üç temel üzerinde savaştığını söyledi:

* İstihbarat; dinleme, izleme, keşif, ajanlarla bunu yapmakta.

* Savaş teknolojisi; eskiden sadece karada savaşırdı ama şimdi daha çok havada savaşmakta. Yaptığı operasyonlar daha çok hava operasyonudur. Önce keşif uçakları, sonra savaş uçakları ve sonra da Kobra helikopterleri. Bütün bunları da parayla yapmakta. Bu da onların ekonomisini çökertmekte. Bu yöntemlerle sonuca varmak istiyor.

* Özel savaş; psikolojik bir savaş yürütmekteler.

PSİKOLOJİK SAVAŞ NEDİR?

Psikolojik savaşın esasının yalan olduğunu ifade eden Karayılan, "Yalanı çoğaltırsan, göz korkutursan, olayı büyütüp insanları sindirmek istersen, kimsenin başkaldırmasına müsaade etmezsin. Böylelikle herkese bu devlet çok büyük ve heybetlidir, kimse onunla baş edemez, dedirttirsin. Toplumda böyle bir algı yaratıp teslim almak istersin. AKP rejimi faşist ve baskılayıcı yöntemleriyle beraber, bu psikolojik savaşı da derinlemesine yürütüyor. Bu yüzden eskiye oranla, yalanları da çoğalmış durumda. Olan şeyi olmamış, olmamış şeyi de olmuş gibi göstermekte. Erdoğan'ın hırsızlığı ortaya çıkınca, 'yokmuş' gibi davranmadı mı? Ama bugün Amerika mahkemelerinde hırsızlık davaları açıldı. Bu yüzden de şimdi korkuyorlar. Bunlar yalan dolanla işlerini yürütmeyi alışkanlık haline getirmişler" dedi.

GERİLLA ŞEHADETLERİ DE VAR

Şüphesiz Kürt halkına karşı yürütülen savaşta bütün söylediklerinin yalan olmadığını, devam eden zorlu savaşta Kürt Özgürlük Hareketi'nin de şehitler verdiğini söyleyen Karayılan, Türk ordusunun kayıpları fazla olmasına rağmen psikolojik savaş kapsamında sayıyı az verdiğini, bir defa hariç hep "2" ile sınırlandırdığını belirtti.

BESTA'DAKİ OPERASYON

Besta'da çok büyük bir operasyon yapıldığını; 3 Kasım'dan 16 Kasım'a kadar Girê Sêvo, Kato Jîrka, Deriyê Qaçê, Deriyê Beqê olmak üzere, geniş bir alanda hava kuvvetleri yoğunluklu operasyon yapıldığını; gerillaların da operasyona çıkan askerlere bir dizi eylemle yanıt verdiğini dile getiren Karayılan, son olarak 12 Kasım'daki eylemde 8 askerin öldüğünü, Kortexane'de darbe alan helikopterin düşmüş olabileceğini belirtti. Bu kapsamlı savaşta 13 gerillanın şehit düştüğünü, zaten kimliklerinin de açıklandığını hatırlatan Karayılan, ancak Türk tarafının gerilla kaybının 40'ın üzerinde göstererek yalandan sakınmadığını kaydetti. Elbette kendileri için 13 gerilla kaybının ciddi bir kayıp olduğunu ama ortadaki ciddi savaşın da yadsınamayacağını vurgulayan Karayılan, "Onlar 'Vurarak, sonuca ulaşıyorum' gibi bir havayla Türkiye toplumunda böyle bir algı oluşturup şovenizm damarını canlı tutmak istiyorlar. Gerçek olan şu ki; bir savaş var ve bu savaşta her hafta şehitlerimiz de oluyor ama onlar sayısı 6,7 kat fazla söyleyerek, kendi kayıplarını gizliyor. Hava gücü ve teknolojiyle üstünlük sağlamak istiyorlar, çünkü karada savaşamıyorlar. Biz de insan gücü, iradesi ve aklıyla onlara darbe vurmak istiyoruz" diye konuştu.

YABANCI VE İŞGALCİDİR

AKP yönetimindeki faşist Türk devletinin geleceğini Kürt özgürlük mücadelesini yenmekte gördüğünü; Batı, Güney ve Doğu Kürdistan'ı da kapsadığını, bunun için her şeyi yürürlüğe koyduğunu söyleyen Karayılan, Türk Başbakan ve generallerin son dönemdeki Kürdistan turlarına işaret etti. İlk defa bir başbakanın Çela Nimêjan'a giderek, orada savaşı koordine edip Besta'daki operasyon bittiğinde, telsizle 'orayı bombalayın' dediğine dikkat çeken Karayılan, yüzsüzce konuşmalarının da cabası olduğunu belirtti. "Türkiye Devleti Kürdistan'da yabancıdır, işgalci bir güçtür" diyen Karayılan, şöyle devam etti: "Eğer işgalci bir güç olmasa gelip böyle konuşmazlar. Türk devleti bütün silahları Kürdistan'da kullanmakta ama savaşın olduğunu da inkar etmekte. Halkımız bilsin ki, onlar korktukları için bu kadar çok ziyaret yapıyorlar. Evet, saldırıyorlar ama saldırıları güçlü olduklarından değil, zayıf olduklarından dolayıdır."

ÖNEMLİ BİR YIL OLACAK

Kürdistan'ın dört parçası ile Ortadoğu'da meydana gelen gelişmelere bakıldığında, PKK'nin 40. yılının sıradan geçmeyeceğinin görüldüğünü, önemli bir yıl olacağını vurgulayan Karayılan, "Çünkü halkımızın mücadelesi belli bir düzeye ulaşmış; PKK öncülüğünde gelişen mücadele bugün sonuç alma aşamasındadır. Düşman bunu engellemek ve devrimin yükselişini durdurmak için saldırıyor" şeklinde konuştu.

KÜRT HALKINDAN KORKUYOR

İşgalci Türk devletinin bugün korkusundan dolayı her yerde Kürt özgürlük mücadelesine saldırdığını; kuşkusuz bu saldırıların en büyüğü ve en ağırının Kürt Halk Önderi Öcalan'a karşı yapıldığını ifade eden Karayılan, hukuk, nizam, ahlak ve terbiyeden yoksun bu durumun da Kürt halkından korkmalarından kaynaklandığını söyledi.

TECRİTTEN HEPİMİZ SORUMLUYUZ

Karayılan, özellikle Kuzey Kürdistan halkının şu bilmesi gerektiğini dile getirdi: "Eğer bugün İmralı'da Önder Apo'ya yönelik ağır bir işkence sistemiyle tecrit uygulanıyorsa bunda hepimiz sorumluyuz. Doğrudur, sorumluluk ilk bizlere aittir, bu hareketin kadro ve yöneticileri olarak sorumluyuz. Ancak tüm halkımızın da bunda sorumluluğu vardır. Her Kürt insanı; kadını, genci, yurtseveri, hatta Türkiye'ye barış ve demokrasinin gelmesini isteyen herkesin bunda sorumluluğunu görmesi gerekiyor. İnsanlarımızın güç sahibi olmaması için uğraşan düşmana karşı herkes kendisini güçlendirmeli, örgütlemeli, bir araya gelmeli ve kendisini irade haline getirmeli. Türk devleti, halk ve Önderlik arasına duvar örmek istiyor; halkın bu duvarı kabullenmemesi gerekiyor. Sessizlik kabullenme anlamına geliyor.

YÜK HERKESİN OMUZUNDADIR

Her yurtseverin elini taşın altına koyması önem taşıyor. Bu yük herkesin omuzundadır. Çünkü mücadelemiz bugün önemli bir düzeye gelmiş bulunuyor. Bu mücadele evresinde ya başaracağız ve işgalci sistemi yerle bir edeceğiz, ya da onlar bizi geriletecek. Onlar bizi tasfiye edemezler. Şu an sonuç alacak seviyeye ulaşmış bulunuyoruz, onlar da önümüzü kesmek istiyor. Halkımız, erken ya da geç geleceğin bizim olduğunu bilmesi gerekiyor. Gelecek faşizmin değildir. Türk devletinin gerçekliği deşifre oldu. 80 yıl önce yaptıklarını tekrarlamak istiyorlar, ancak sonuca varamayacaklar."

GERİLLA DA YENİLENİYOR

PKK Merkez Komitesi'nin yıllık olağan toplantısında alınan kararlar ve yapılan planlama çerçevesinde yeni yılı büyük bir yıl haline getirmek istediklerini belirten Murat Karayılan, hem halk mücadelesi açısından örgütsel bir hamleyi geliştirmek hem de savunma mücadelesinde gerillada yeni adımlar atılmasını öngördüklerini söyledi. Gerillanın böylesi yenilenme sürecini bitirmek üzere olduğunu paylaşan Karayılan, şunların altını çizdi: "Değişen savaş koşullarından dolayı, -ki mücadele artık yerden göğe taşındı- gerilla kendisini yeni koşullara göre ayarlıyor. Önümüzdeki yılı, PKK'nin 40. yılını, yani 2018 yılını bu temelde büyük mücadele yılı, büyük hamle yılı haline getirmek istiyoruz. Herkesin bu temelde yaklaşması ve sorumluluklarına sahip çıkması gerekiyor."

SÖMÜRGECİLİKTE GEDİKLER AÇILDI

Sömürgeciliğin yıprandığını, birçok yerinde gedikleri açıldığını dile getiren Karayılan, dışarıda onur ve kıymetinin kalmadığını; eskide destek sunan güçlerin artık arkasında durmadığını kaydetti. "Kürdistan gerçekliği artık görülüyor" diyen Karayılan, artık eskisi gibi sürdüremeyeceğini bildiği için topyekun saldırdığını vurguladı.

TÜRK DEVLETİNDEN UZAKLAŞIN

Bu süreçte kendisine ihaneti yakıştırmayan; diline, kültürüne, geleneğine ihanet etmek istemeyen her Kürt bireyinin AKP devletinin yanında yer almaması gerektiğini belirten Karayılan, AKP içinde bulunan herkesin de bu gerçekliği görerek, onlardan ayrılmasını istedi. "Çünkü MHP ile birleşen AKP, Kürt düşmanlığında MHP'den geri kalmıyor. Bu devlet ırkçıdır, ırkçı ideoloji ile yürüyor ve Kürt'e düşmandır" diyen Karayılan, şunları vurguladı: "Kürt halkı olarak biz de birliğimizi geliştirerek, önümüzdeki yılı ya da PKK'nin 40. yılını Türkiye'nin demokratikleşmesi, Kürdistan'ın özgürleşmesi, Önder Apo'nun özgürleşmesi, büyük yürüyüş yılı haline getirmeliyiz. Bu temelde herkesin sorumluluklarına sahip çıkması gerekiyor. Bu yapıldığı taktirde PKK'nin 40. kuruluş yılı Kürdistan özgürlük mücadelesinin zirve yılı olacaktır."