İHD ve ÖHD, tutsaklara özgürlük istedi
İHD ve ÖHD, Cezaevlerindeki hasta ve tahliyesi engellenen tutsaklara özgürlük talep etti.
İHD ve ÖHD, Cezaevlerindeki hasta ve tahliyesi engellenen tutsaklara özgürlük talep etti.
Özgürlük için Hukukçular Derneği (ÖHD) İstanbul Şubesi ile Marmara Tutuklu ve Hükümlü Aileleriyle Yardımlaşma ve Dayanışma Derneği (MATUHAYDER), Marmara Bölgesi'ndeki cezaevlerindeki hasta ve tahliyesi engellenen tutsaklara dair Şişhane Meydanı'nda açıklama yaptı. Açıklamada, “Hasta mahpuslara özgürlük infaz yakmalara son” pankartı açıldı. Açıklamanın Türkçesini MATUHAYDER Eşbaşkanı Nurten Karagöz, Kürtçesini ise ÖHD’li avukat Samet Yavuz okudu.
Nurten Karagöz, Marmara Bölgesi'ndeki hasta tutsaklara dikkat çekerek, "Edirne F Tipi Hapishanesinde 2, Karatepe (Çorlu) Yüksek Güvenlikli Kapalı Hapishanesinde 2, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Hapishanesinde 4, Marmara 5 Nolu L Tipi Hapishanesinde 3, Bakırköy Kadın Hapishanesinde 3, Metris R Tipi Hapishanesinde 2, Gebze Kadın Hapishanesinde 4, Kocaeli 1 Nolu F Tipi Hapishanesinde 4, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde 2, Sakarya 2 Nolu L Tipi Hapishanesinde 2 ve Bolu F Tipi Hapishanesinde 19 olmak üzere toplamda 47 mahpus bulunmaktadır” dedi.
93 tutsağın tahliyesinin engellendiğini söyleyen Nurten Karagöz, şunları belirtti: "Edirne F Tipi Hapishanesinde 1, Karatepe (Çorlu) Yüksek Güvenlikli Hapishanesinde 1, Tekirdağ 1 Nolu F Tipi Kapalı Hapishanesinde 14, Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde 8, Bakırköy Kadın Kapalı Hapishanesinde 11, Kocaeli 1 Nolu F Tipi Hapishanesinde 3, Kocaeli 2 Nolu F Tipi Hapishanesinde 1, Marmara Kapalı (9 nolu) Hapishanesinde 2, Düzce T Tipi Hapishanesinde 3, Maltepe 2 Nolu L Tipi Hapishanesinde 7 ve Bolu F Tipi Hapishanesinde 42 mahpusun şartlı tahliyesi engellenmiştir."
Önder Apo'nun 27 Şubat'ta yaptığı çağrının altını çizen Nurten Karagöz, "Sayın Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulaması, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil; Türkiye’nin demokratik geleceği ve barış süreci açısından da ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu çağrının karşılık bulabilmesi, İmralı tecrit sisteminin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın toplumsal barışa katkı sunabileceği koşulların yaratılmasıyla mümkündür" dedi.
İHD Eş Başkanı Eren Keskin ise, “Hasta tutsaklar tıp etiğinden yoksun raporlarla cezaevlerinden tutuluyor. Bunlar düşman hukuku uygulamasıdır. Umut hakkı, AİHM kararı gereği uygulanmalı. Türkiye Cumhuriyeti devletini imza attığı sözleşmelere uygun davranmaya çağırıyoruz” diye konuştu.
ÊLIH
Êlih Tutuklu ve Hükümlü Aileleri ile Dayanışma Derneği (TUHAD-DER) ile ÖHD, hasta tutsaklara ilişkin DEM Parti önünde açıklama yaptı. “Hasta tutsaklara özgürlük” pankartının açıldığı açıklamaya sivil toplum örgütlerinden çok sayıda kişi katıldı.
Cezaevlerinde tecrit ve infaz yakmaların devam ettiğini belirten Êlih TUHAD-DER yöneticisi Veysi Atmaca, "Özellikle ağırlaştırılmış müebbet rejimiyle sürdürülen insanlık dışı uygulamalar, hukuk devletinin temel ilkeleriyle bağdaşmamaktadır. Hukukun üstünlüğünün ve insan onurunun sistematik biçimde ihlal edildiği bu koşullarda adalet sistemi büyük bir meşruiyet krizine sürüklenmektedir” diye belirtti. Atmaca, cezaevlerindeki ihlallerin son bularak, hasta tutsakların tahliye edilmesi gerektiğini söyledi.
Atmaca, ayrıca Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat'ta yaptığı "Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı"na işaret ederek, "Sayın Öcalan’a yönelik ağırlaştırılmış tecrit uygulaması, yalnızca bireysel bir hak ihlali değil, Türkiye’nin demokratik geleceği ve barış süreci açısından da ciddi bir engel oluşturmaktadır. Bu çağrının karşılık bulabilmesi, İmralı tecrit sisteminin kaldırılması ve Sayın Öcalan’ın toplumsal barışa katkı sunabileceği koşulların yaratılmasıyla mümkündür” dedi.
Açıklama “Bijî berxwedana zindanan” ve "Direne direne kazanacağız” sloganlarıyla son buldu.