Özgürleşen Minbic yaralarını sarıyor

Özgürleşen Minbic, ekonomik olarak da yaralarını sarıyor. Minbic Demokratik Yönetimi Ekonomi Komitesi, geliştirdiği çalışma ve projelerle Minbic ekonomisini daha sağlam temellerde yeniden geliştiriyor.

DAİŞ, 2014 yılından Temmuz 2016'ya kadar işgal ettiği Minbic’te halkı ve sosyal yaşamını katlederken özel politikalarla ekonomisini de bitirdi. Aslında Minbic, çetelerin işgali öncesinde Suriye’nin ticaret merkezlerinden biriydi. DAİŞ, işgaliyle birlikte şehrin ticarete kapatılması, tarımın durdurulması ve küçük esnafın da ciddi baskı altına alınması durumu yaşandı. Baskı ve katliamla iradesini kıramadığı Minbic halkını, ekonomik koşulları ağırlaştırarak teslim almak istedi. Minbic’i işgal altında tuttuğu 2 yıl boyunca kendi elemanlarına her türlü olanağı sağlayan DAİŞ, kendisine katılmayan Minbiclilerin üretim alan ve araçlarına el koydu; pahalılıkla iradelerini kırmaya uğraştı.

Temmuz ayında bu yana özgürleştirilmiş olan Minbic’te ise yaşadığı yıkıma rağmen ekonomik yaşam her geçen gün daha da canlanıyor. Şehrin özgürleştirilmesinin hemen ardından kurulan Minbic Demokratik Yönetimi Ekonomi Komitesi, Minbic halkının ekonomisini yeniden sağlam temellerde kurması için çalışıyor. Minbic’teki tüm halkların temsilini bulduğu Komite, halklar arası kardeşliği ve eşitliği daha fazla geliştirecek bir ekonomik model üzerine yoğunlaşıyor.

Kendisi de Minbic Türkmenlerinden olan Minbic Demokratik Yönetimi Ekonomi Komitesi Eşbaşkanı Muhammed Sabri Mustafa, Minbic’teki ekonomik durum ve projelerine ilişkin sorularımızı yanıtladı.

Uzun zaman DAİŞ işgalini ve ekonomik kırım politikalarını yaşayan Minbic’in bugün ekonomik durumu nasıl?

ÖSD ve DAİŞ öncesi Minbic ekonomisi, üç ayaktan oluşuyordu;

* tarım

* sanayi

* ticaret.

İşgalle birlikte durum değişti. DAİŞ halkın yaşamına, ekonomisine, hatta yemesine içmesine kadar her şeyine el koydu. Ziraat ve ticaret zaten durdu. Gıda malzemelerini halktan aldılar, kendileri kullandılar. Halktan kişilere ait bazı dükkânlar vardı ama işletmek çok zordu. Ekmek, gıda maddeleri onların eline geçti ve çok yüksek fiyatlarla halka veriyorlardı. Suriye’de 50-60 kuruş olan ekmek fiyatı Minbic’te DAİŞ tarafından 350-400 liraya çıkarıldı.

ÖZGÜRLÜKLE CANLANMAYA BAŞLADI

Özgürleşmesi ardından şehrimiz yeniden canlanmaya başladı. Göç etmek zorunda kalanların çoğu geri döndü. Çünkü hem DAİŞ zulmü bitti hem de yıkılan şehir onarılmaya başlandı. Ticaretin yeniden canlanması ve halkın ihtiyaçlarının giderilebilmesi sağlandı. Ticaret yolları açıldı. Fırınlar faaliyete geçti, pahalılık bitti. Minbic içinde istikrarlı ve adaletli bir yönetim oluştu. Artık Minbic halkı günlük geçimini sağlayabiliyor, kimse onları ne korkutuyor ne de sömürüyor.

TARIM VE SANAYİ AKTİFLEŞTİ

Minbic’te sanayi ve tarım alanında bir canlanma var mı?

Minbic’in özgürleştirilmesi ardından Minbic’te yeniden tarım da başladı;

* Ziraat kurumu sulu araziler için mazot dağıttı.

* Daha ucuz fiyata tohum ve arpa verildi, gübre temin edildi.

* Böylece tarımsal faaliyet yeniden başladı; buğday, arpa, mercimek, fıstık ve zeytin üretimi yapılıyor.

İşgal sürecinde duran fabrikalar yeniden açılmaya başlandı;

* 2 ilaç fabrikası,

* 3 tatlı fabrikası,

* 2 poşet fabrikası,

* 5 hayvan yemi fabrikası,

* 1 bulgur fabrikası,

* 20 tavuk tesisi,

* 9 da zeytinyağı fabrikası var.

Bunlar, kişilere ait ve çalışıyor. Kurum olarak, çalışmalarını ve üretimi destekliyoruz.

* Minbic’in içinde 15-20 buğday değirmeni var.

Bunlar da kişilere ait fakat Ekonomi Komitesi olarak bu değirmenleri biz işletiyoruz. Ekmeği hazırlayıp halkımıza çok uygun bir fiyatla ulaştırıyoruz. Kar etme durumu yok.

120 BİN GÖÇ ALDI

Minbic aynı zamanda mülteci de alıyor. Ne kadar insan geldi, Minbic ekonomisini nasıl etkiliyor?

120 bin civarında mülteci geldi. Bunların büyük bölümü de Şehba’dan. Bu kadar insanın temel yaşam ihtiyaçları var. Ciddi bir yardım olmadığı için hemen her şeyi Minbic Demokratik Yönetimi karşılıyor. Bütün bunların ekonomik bir külfeti var. Elimizden geleni yapıyoruz. Biz de savaşın acılarını yaşadık ve onları en iyi biz anlıyoruz. Şöyle bir realite de var; bir yandan kendi yaralarımızı sarmaya çalışırken diğer yandan büyük devletlerin bile zorlandığı mülteci sorunu karşısında yetersiz ve çaresiz kalıyoruz.

MİNBİC'İN TÜM BİLEŞENLERİ VAR

Komitenizi biraz anlatır mısınız, Minbic’teki ekonomik ihtiyaçlara cevap olacak düzeyde kendinizi örgütleyebildiniz mi?

Minbic Demokratik Yönetimi'nin ilanı ardından buna bağlı olarak 6 Kişilik Ekonomi Komitemiz kuruldu. Bunun alt birimlerini oluşturuyoruz. Ziraat, Sanayi ve Ticaret kurumları. Aslında tüm bu kurumlarımızın bir öncü yönetim mekanizması kuruldu. Ama bunu tabana yaymamız gerekiyor. Şehirde ve köylerde birimlerini oluşturmamız lazım.

Kurumumuz 6 kişiden oluşuyor. Biz iki eşbaşkanız. Ben Türkmenim, diğer eşbaşkan Henan Muhammed ise Arap. 6 kişinin 3’ü kadın, 3’ü de erkek. Yardımcılarımız Arap, Kürt ve Çerkes. Bizleri halk seçti, ihtiyaçlarına doğru temelde cevap olmaya çalışıyoruz.

YAPACAK DAHA ÇOK İŞ VAR

Ekonomi Komitesi olarak önümüzdeki sürece ilişkin plan ve projeleriniz nelerdir?

* Öncelikli olarak kurumumuzun alt komitelerini oluşturacağız. Kurum çalışmalarını sokaklara ve köylere kadar yaymayı hedefliyoruz.

*Ticaret devam edecek, tarımı ve sanayiyi geliştirme çabalarımız sürecek.

* Kadın ekonomisinin geliştirilmesi için projelerimiz var.

* Ziraat ve hayvancılık alanında kooperatifler oluşturacağız.

* Kooperatifçiliği gastronomide de uygulayacağız.

* Halkımız arasında adalet ve bütünleşme sağlayacak komün ve kooperatifleri de geliştirmek istiyoruz.

TOPLUMSAL MODEL TERCİH EDİLİYOR

Neden komün ve kooperatifler kurmaya ihtiyaç duyuyorsunuz?

Rojava’da da uygulanan kooperatifleri inceledik. Minbic’te daha önceki süreçlerde kooperatifler, ortak üretim yoktu. Halkın üretimi ve maddi durumu iyiydi. Bu noktada komün ve kooperatiflerin Minbic halkının dayanışmasını ve ekonomik üretimini güçlendireceğini, işsizliğin azalacağını düşünüyoruz. Yine ekonomide komün ve kooperatif tarzı örgütlenmenin kar hırsını da azaltacak; daha fazla toplumsal eşitlik ve dayanışmayı geliştirecek bir model olduğunu düşünüyoruz.

Ciddi yıkım, işsizliğe de neden oldu. Oranı düşük. Arazisi olan kendi arazisinde çalışıyor ve tarım yapıyor. Dükkanı olan onu işletiyor. Minbic halkı çalışkan bir halk. Komün ve kooperatifleri geliştirdikçe insanlarımızın yaşamını ekonomik olarak idame etmesi daha kolay olacak.

Gümrükten elde edilen gelirin yüzde 5’i kurumumuza ayrılacak. Projelerde ruhsatlar çıkacak, ziraat ilaçları için bir büro kurulacak. Bunların satışından gelir elde edilecek. Kurumumuzun bütçesini oluşturup projeleri adım adım gerçekleştirmek istiyoruz.

Rojava’nın da desteğini unutmamak lazım. Bize destek amaçlı hiç para almadan mazot ve buğday yardımı yapıyorlar.

Şunun altını çizmek istiyorum; Minbic’te demokratik ve herkesin temsil edildiği, herkesi kapsayan bir yönetim var. Bizler de buna uygun bir şekilde doğru ve adaletli bir ekonomi geliştireceğiz. Zamanla ekonomimiz daha da canlanacak.