Zazaki mektuba el konulması Meclis'e taşındı

HDP Grup Başkanvekili Baluken, Tekirdağ Cezaevinde Zazaki lehçesinde yazılan mektuba el konulmasını Meclis gündemine taşıdı.

HDP Grup Başkanvekili Baluken, Tekirdağ Cezaevinde Zazaki lehçesinde yazılan mektuba el konulmasını Meclis gündemine taşıdı. "Türkiye’deki demokrasi eksikliğinin kristalize olmuş bir örneği ile karşı karşıyayız" diyen Baluken, hükümete "Türkiye’de bir halkın konuştuğu dili ‘bilinmeyen bir dil’ olarak tabir etmenin ayıbını gidermek ve bu halktan özür dilemek ile ilgili bir düşünceniz var mıdır" diye sordu.
HDP Grup Başkanvekili İdris Baluken, Tekirdağ Cezaevi'ndeki Zazaki yasağı hakkında, Adalet Bakanı Kenan İpek'in yanıtlaması istemiyle soru önergesi verdi.

'CEZAEVLERİNDE ANTİDEMOKRATİK VE HUKUK DIŞI UYGULAMALAR VAR'

Baluken soru önergesinde, Türkiye’de anadillere yönelik tahammülsüzlüğün en bariz örneklerinin cezaevlerinde sergilendiğine dikkat çekerek, "Cezaevlerinin her birinde kendine özgü çeşitli hukuk dışı ve antidemokratik uygulamalar olmakla beraber genel siyasal çerçeve kapsamında uygulanan antidemokratik ve hukuk dışı uygulamalar da cezaevlerinde derinlemesine hayata geçirilmektedir" dedi.
Tekirdağ 2 Nolu F Tipi Cezaevi'nde, Kürtçe’nin Zazaki lehçesiyle yazılan mektubun "bilinmeyen bir dilde yazıldığı" gerekçe gösterilerek, çevrilebilmesi saikiyle Namık Kemal Üniversitesi'ne ve Tekirdağ Emniyet Müdürlüğü'ne gönderildiğini bildiren Baluken, "Bu iki kurum da Zazaki mektubu çeviremeyince mektuba el konulmuştur" diye ekledi.
Baluken, bu gelişmenin halkların anadil hakları bakımından kabul edilemez olduğunu belirterek, "Geldiğimiz noktada Türkiye’deki demokrasi eksikliğinin kristalize olmuş bir örneği ile karşı karşıyayız" dedi.

BALULKEN, SİYASİ VE AHLAKİ DEĞERLENDİRME DE İSTEDİ

HDP'li Baluken, Bakan İpek'ten şu sorularına yanıt istedi:
"Zazaki olarak yazılan mektuba el konulmasının gerekçesi nedir?
Mahkûmların iletişim ve haberleşme hakkının kamusal bir eksiklikten kaynaklı engellenmesinin izahı nedir?
Kürtçenin lehçelerinde yazılan mektuplar ve kitaplara cezaevi idaresince el konulmaktadır. Bu el koyma işleminin hukuki dayanağı nedir? Söz konusu cezaevi yönetimi hakkında soruşturma açılmış mıdır?
Çeşitli devlet kurumlarından sonra cezaevlerinde de belirtilen ‘bilinmeyen bir dil’ ile kast edilen nedir?
Türkiye’de milyonlarca yurttaş tarafından anadil olarak kullanılan Zazaki’nin ‘bilinmeyen dil’ olarak tanımlanmasının siyasi ve ahlaki açıdan değerlendirmesi nedir?
Kamu tarafından bilinmeyen ama milyonlarca yurttaşımızın anadil olarak kullandığı bir dilde yazılan mektuba el konulmasının izahı var mıdır?
TBMM Başkanlığından tutalım da cezaevlerine kadar Türkiye’de bir halkın konuştuğu dili ‘bilinmeyen bir dil’ olarak tabir etmenin ayıbını gidermek ve bu halktan özür dilemek ile ilgili bir düşünceniz var mıdır?"