YPG: Tehdit nereden gelirse gelsin halkımızı koruyacaðız

YPG: Tehdit nereden gelirse gelsin halkımızı koruyacaðız

Batı Kürdistan’ın askeri gücü Halk Savunma Birlikleri (YPG) yetkililerinden Sipan Hemo, “Saldırgan bir ordu deðiliz, meşru savunmayı esas alıyoruz” derken Türklerle bir sorunlarının olmadıðını ancak Kürt topraklarına yönelik olası bir müdahaleye üst düzeyde bir direnişle karşılık vereceklerini söyledi. YPG, “Kürdistan topraklarını savunmak için dünyayla da savaşırız” dedi.

Batı ve Türkiye destekli silahlı gruplar ile baskıcı Baas rejimi arasındaki savaş derinleşirken, yıllarca yok sayılan ve her türlü baskıya maruz kalan Kürtler ise Batı Kürdistan’da geçmişten ders alarak, kendi öz güçlerine dayanmayı tercih ettiler. Kendi kurumlarını oluşturarak, birçok kentte yönetimi ele geçiren halk, en büyük örgütlenmeyi de savunma alanında gerçekleştirdi. Bu siyasetleri sayesinde dünya gündemine giren ve bölgelerini savaşın dışında tutma becerisini gösteren Kürtler, savunmalarını Halk Savunma Birlikleri (YPG) adı altında yapıyorlar. 2004 yılından itibaren örgütlenme çalışmaları baskılara raðmen yürütülen ve 2011 yılında resmi ilanı yapılan YPG genç kadın ve erkeklerden oluşan yapılanmasıyla Batı Kürdistan’ın tek savunma gücü konumunda. Hem içte hem dışta gündemde olan ve askeri yapılanmasına hız veren YPG’nin yetkililerinden Sipan Hemo, hem YPG yapılanmasına hem de gündemdeki konulara ilişkin ANF’nin sorularını yanıtladı.

TÜM SINIRLAR YPG KONTROLÜNDE

*YPG Batı Kürdistan’ın tüm kentlerinde örgütlü mü, Batı Kürdistan sınırlarının tümü YPG tarafından mı korunuyor?

Bazı illerde diðerlerine göre örgütlülüðü az olsa da, bütün kentlerde YPG örgütlenmiş durumda. Dêrik’ten Efrin’e kadar Türkiye, Arap ve Güney Kürdistan sınırlarının hepsi YPG tarafından korunuyor.

DERÝK’TE DE TUGAY OLUŞTURULACAK

* YPG güçlerinin sayısı konusunda bir rakam verebilir misiniz: Hangi yaş grupları YPG’ye üye olabiliyor, YPG içerisinde diðer halklardan katılımlar var mı?

Askeri sır olduðu için bir sayı belirtemiyoruz, ancak mümkün olduðunca çok kişiyi eðitmek istiyoruz. Batı Kürdistan’da 3 milyon kişi yaşıyor ve kaynayan bir bölgede bulunuyoruz. Bu nedenle savunma amacıyla gücümüzü büyütmek istiyoruz. Hedefimiz büyük, bir ordu oluşturmak istiyoruz. Bu kapsamda Efrin’de ve Qamişlo’da tugay oluşturduk, Derik’te de oluşturacaðız.

YPG’ye 18-30 yaş grupları arasında bulunanlar katılabiliyor. YPG güçleri de bu yaşlardaki kadın ve erkek gençlerden oluşuyor. Neredeyse erkekler kadar kadınlar da katılım gösteriyor ve yoðun ilgi var.

YOÐUN KATILIM VAR

Güçlerimizi oluştururken, tüm Batı Kürdistan’ın savunma gücü olduðumuzu belirtmiş ve her halktan gençlere katılım çaðrısında bulunmuştuk. Bu kapsamda Kürtlerin yanı sıra, Asuri, Ermeni gençler de YPG saflarına katılım gösterdi. Yine birçok Arap genci de katılmak için başvuru yapmış durumda. Yani diðer halklardan bir ilgi olduðunu belirtebiliriz, ancak istenilen düzeyde deðil. Belki kaygıları vardır veya kendimizi tam anlatamamış olabiliriz. Fakat her halktan katılımların artması için çalışmalarımız devam ediyor. Bu kapsamda Dêrik, Kobanê û Efrîn’de kurduðumuz başvuru merkezlerine yoðun ilgi gösteriliyor.

KADIN VE ERKEKLERDEN OLUŞAN 7 KÝŞÝLÝK YÖNETÝM

*YPG kendi içinde nasıl bir hiyerarşiye sahip?

YPG askeri sisteme göre örgütlenmiş durumda. Altan üste kadar emir-komuta sistemi söz konusu. 7 kişiden oluşan üst karargahımız var. Kadın ve erkeklerden oluşan bu 7 kişilik yönetim, bütün YPG güçlerinden sorumlu. Bu karargaha baðlı tugay düzeyinde bölge ve eyalet karargahları bulunuyor, onlara baðlı da daha küçük birimler var.

*Kuruluştan bugüne hangi zorluklarla karşılaştınız?

Suriye rejiminin 12 Mart 2004’te Qamişlo’da gerçekleştirdiði katliamın ardından, Batı Kürdistan gençliðinin askeri olarak örgütlenmesi ihtiyacı ortaya çıktı. Bu kapsamda bazı adımlar attık, ancak birçok zorlukla karşılaştık. Devletin saldırıları çok fazlaydı, birçok arkadaşımız tutuklandı ve akıbetleri hakkında şimdiye kadar da bilgi alamadık. O dönem çalışmalarımızda yer alıp da devlete esir düşen 30’dan fazla arkadaşımızdan hala haber alamıyoruz. Sað olup olmadıklarını da bilmiyoruz. Çalışmalarımızı gizli yürüttük. “Arap Baharı” diye adlandırılan sürece kadar çalışmalarımızı böyle yürüttük.

HALK AYAKLANMALARI DAHA FAZLA ÖRGÜTLENME OLANAÐI SAÐLADI

Kuzey Afrika ve Ortadoðu’da başlayan ve Suriye’de devam eden halk serhildanları, bize de daha fazla örgütlenme olanaðı saðladı. Alanımızı savunma ihtiyacı kapsamında, örgütlülüðümüzü genişlettik. Ancak çeşitli engellerde oldu. Bu engeller halk tarafından deðil, siyasi yapılarca çıkarıldı. Halk bizi baðrına bastı, büyük destek verdi. Fakat, bazı siyasi yapılanmalar engel olmaya çalıştı. Belirtmemiz gerekir ki, hiç bir siyasi parti destek sunmadı. Kendi öz gücümüzle bu düzeye gelmemize raðmen, hala engel çıkarmaya çalışanlar var. Bazıları bizi siyasi çelişkilerin içine çekmek istiyor, bazıları bizi başka bir güç olarak göstermeye çalışıyor. Ancak YPG Batı Kürdistan’ın savunma gücüdür ve hiçbir siyasi oluşuma baðlı deðil. Tek amacımız savunmadır.

“12 ŞEHÝT VERDÝK”

Kürdistan’daki bütün halkları koruma anlayışı ile hareket ediyoruz. Nerede bir saldırı varsa müdahale ediyoruz, sorunları çözmeye çalışıyoruz. Birkaç örnek vermek istiyorum. Halep’in Şêxmeqsud Mahallesi’ndeki katliama karşın, misilleme eylemlerimiz oldu. Efrin’de kim olduðunu dahi bilmediðimiz, öldürülen bir doktorun katillerini yakalayıp kamuoyuna açıkladık. Kobanê’de bir Kürt yurtseverin katledilmesine karşı, rejimin askeri üslerine yönelik sonuç alıcı eylemlerimiz oldu. Qamişlo’da Kürt gençlerinin tutuklanmasına karşı eylem gerçekleştirdik. Yine dış müdahalelere karşı genel bir direnişimiz söz konusu. Efrin’den Derik’e kadar devletin kurumlarına el koyduk ve sivil iradeye teslim ettik. Bu mücadelemiz boyunca 12 arkadaşımızı şehid verdik.

YÜKSEK KONSEYÝ ÝNKAR ETMÝYORUZ

* Halkın büyük desteðine karşın, bazı siyasi güçlerin engellerinin olduðunu belirttiniz. Bir süre önce de Kürt Yüksek Konseyi’nin kararlarının sizleri baðlamadıðını açıkladınız, bu ne anlama geliyor? YPG baðımsız mı hareket ediyor?

Doðrusu askeri güçler siyasi perspektiften yoksun hareket edemezler. Başlangıçta hiç kimsenin bizi bir siyasi partiye baðlı göstermesini kabul etmedik. Olumlu ve ulusal bir adım olarak gördüðümüz Kürt Yüksek Konseyi’nin ilanından sonra, biz de YPG olarak sevincimizi paylaşıp irade olarak kabul ettik. Hala da konseyin Batı Kürdistan ve Kürt halkının birliði için gerekli görüyor ve geliştirilmesi gerektiðini düşünüyoruz. Biz de savunma gücünün konseye baðlı olmasını istedik. Bu kapsamda onlarla toplantı gerçekleştirerek, resmi bir güç olarak halka hizmet etme, konseyin programına göre ve konseye baðlı hareket etme isteðimizi ilettik. Onlar da çok olumlu yaklaştılar. Ancak, pratikte bunlar gerçekleşmedi, destek vermediler. Biz de hiçbir şey yapmadan kalamazdık, çünkü planımızı yapıp çalışamazsak tasfiye olurduk. Bu nedenle bir açıklama ile konseyin kararlarının bizi baðlamadıðını belirttik. Fakat, açıklamamız, konseyin inkarı anlamına gelmiyor. Şimdi de konseyi bir ihtiyaç olarak görüyoruz, ancak bizi resmi olarak kabul etmiyorlarsa, kapılarımızı onlara açamayız.

Açıklamalarımızdan sonra, konseyin yaklaşımında bir deðişiklik gördük. Bizimle diyalog geliştirdiler, yeni bir toplantı yaparak, YPG’yi resmi olarak kabul etmek istediklerini belirttiler. Siyasi bir güce baðlı olmayı istiyoruz, ancak bu bir siyasi parti olmayacak.

WALÝ CÝNAYETÝ KARANLIK BÝR OLAY

* Bazı çevrelerin “YPG bir partiye baðlı” tartışmalarını yürüttüðü bir dönemde, Suriye Kürtleri Ulusal Meclisi (ENKS) Üyesi Mahmud Wali Serêkanî’de bir suikast sonucu öldürüldü. Siz de olayın aydınlatılması için elinizden gelen her şeyi yapacaðınızı duyurdunuz. Bu olaydan sonra Batı Kürdistan’da deðişik partilerden size güvenliklerini saðlamaya dönük bir talep geldi mi, böyle bir talep gelmesi durumunda bunu deðerlendirir misiniz?

Soru işaretleriyle dolu bir olay, biz de zaten hemen açıklama yaparak, olayı aydınlatmak için çalışacaðımızı belirttik. Bu olay, Kürt Yüksek Konseyi’ne karşı yaptıðımız açıklamadan bir gün sonra gerçekleşti. Dolayısıyla karanlık bir olay olarak görüyoruz. Belki herkes olayın nasıl gerçekleştiðini biliyor, fakat bizim için hassas bir durumdu. Kürt Yüksek Konseyi ile ilgili bazı çelişkilerimizi açıklamıştık, hemen sonrasında da bu olayın yaşanması gösteriyor ki bu sıradan bir olay deðil. Konuya ilişkin araştırmalarımız devam ediyor. Ýç bir mesele ise asayiş güçleri aydınlıða kavuşturacaktır. Ama dış güçlerin işi ise biz de YPG olarak gerekli olanı yapacaðız.

PARTÝLER KENDÝLERÝNE BAÐLI GENÇLERÝN YPG’YE KATILMASINI ÝSTÝYOR

Bu olaydan sonra, bazı siyasi partilerle iletişimimiz oldu. Olumlu yaklaşımları söz konusu, kendilerine baðlı gençleri eðitmemizi ve YPG’ye katılmalarını istiyorlar. Herkesin şunu bilmesi gerekir ki PYD’den bahsetmiyorum, onun dışında bizimle doðrudan iletişime geçen partilerden söz ediyorum. Tabi bütün partilerin böyle davranmasını istiyoruz.

QAMÝŞLO’DA FÝNALÝ YAPACAÐIZ

* Bazı güçlerce tartışılan Batı Kürdistan dışındaki güçlerle ilişkilerinizi de sormak istiyoruz. Bunlardan biri de Baas rejimi güçleri. Batı Kürdistan’da henüz kontrolü ele geçirilmemiş Qamişlo gibi şehirlerde YPG güçleri ile Esed güçleri arasında nasıl bir iletişim var?

Esed güçleri ile YPG’nin hiç bir iletişim söz konusu deðil. Qamişlo’nun özel bir yeri var, halkın yönetimi ele alma sürecinin finalini burada yapmak istiyoruz. Ancak, bu adımımızın halka zarar vermesini istemiyoruz. Olumlu sonuçlar almak istiyoruz fakat, kayıplarımızın az olmasını hedefliyoruz. Her şeyin bir bedeli var, ama kaybımızı en aza indirgemek hedefindeyiz, hesabımızı buna göre yapıyoruz.

ÖZGÜR SURÝYE ORDUSU ÝLE ÝLETÝŞÝM VAR

*Peki, Özgür Suriye Ordusu gibi Suriyeli muhalif silahlı gruplarla ilişkiniz ne düzeyde?

YPG olarak, Özgür Suriye Ordusu’na saygı duyuyoruz, onları Suriye devrimcileri olarak görüyoruz. Kürtler gibi Araplara da büyük zulmeden rejime karşı savaşıyorlar. Onlarla iletişimimiz var. Ancak bir sorunumuz var ki o da siyasi muhalefetle ilgili, bu da Kürt iradesinin tanınması konusunda yaşanıyor. Suriye’ye gönüllü katkı sunmak istiyoruz, zorla deðil. Kürtler çok bedel ödedi, eðer resmi olarak bir tanıma söz konusu olursa, Kürtler zaten halk serhildanları öncesinden beri rejime karşı savaşıyorlar.

*Qamişlo’da geçtiðimiz hafta düzenlenen bombalı saldırıda 8 kişi ölürken onlarca sivil de yaralandı. Saldırıyı Özgür Suriye ordusunun üstlendiði, hatta kentte eylemlerini arttıracakları tehdidinde bulundukları iddia edildi. Sivillere zarar veren bu tür eylemlerin artması durumunda tutumunuz ne olacak?

Kürdistan kentlerinde hiçbir gücün hiçbir şekilde yerleşmesini ve eylem yapmasını kabul etmiyoruz. Kürdistan halkının kendi savunma gücü var, dolayısıyla tüm güçlerden isteðimiz Kürdistan’ı üs olarak kullanmamalarıdır. Kim olursa olsun, bu tür eylemleri kabul etmiyoruz ve izin vermeyeceðiz. Bu olay üzerinde de duruyoruz.

KÜRDÝSTAN TOPRAKLARINI KORUMAK ÝÇÝN DÜNYA ÝLE SAVAŞIRIZ

*Selahaddin Eyyubi adlı bir grup tarafından da tehdit edildiðiniz söyleniyor? Böyle bir şey var mı, varsa bu grubun tehdit düzeyi nedir?

Doðrusu böyle bir şey duymadım. Öyle bir şey varsa ortaya çıksınlar. Biz buradayız ve açıkça Kürdistan topraðını koruyacaðımızı belirtiyoruz. Başka bir yere gidip kimseye saldırmıyoruz. Ancak Kürdistan topraklarını savunmak için dünyayla da savaşırız. Kimseyle bir sorunumuz yok, eðer Özgür Suriye Ordusu ise, onların yeri belli ve rejime karşı savaşları kapsamında saygı gösteriyoruz. Ancak gelip Kürdistan toprakları üzerinde böylesi eylem yaparlarsa kabul etmeyeceðiz. Saklı deðiliz ve hazırız, tehdit nereden gelirse gelsin, fedailer olarak halkımızı koruyacaðız.

TÜRKÝYE KÜRT TOPRAÐINA ADIM ATSA ÜST DÜZEY DÝRENÝŞ GELÝŞÝR

*Gündemde olan ve sizi de direk ilgilendiren bir konu da Türkiye ile Suriye arasındaki gerginlik. Türk Meclisi Suriye tezkeresini kabul etti. Bu Batı Kürdistan için de bir tehdit mi, Türkiye’den gelebilecek olası bir saldırıya karşı nasıl bir pozisyon içerisinde olacaksınız?

YPG olarak Türklerle bir sorunumuz yok. Türklere yönelik bir tehdidimiz olamaz ve bunu kamuoyuna açıkladık. Fakat Türk devletinin bazı girişimleri var. Türkiye havadan veya Suriye kentleri sınırlarından Suriye’ye müdahale ediyorsa, bizim bununla bir ilgimiz olmaz. Ancak, Efrin’den Dêrik’e kadar Kürdistan topraðıdır, tek adım bile atsa en üst düzeyde direniş göstereceðiz. Türk devleti iyilikten anlıyorsa Kürtler onlara dost olur, yok eðer, “Ayda bile bir Kürt varsa müdahale edeceðiz” diyorlarsa, o zaman biz de nasıl cevap vereceðimizi tüm dünyaya gösteririz.

SALDIRGAN BÝR ORDU DEÐÝLÝZ, MEŞRU MÜDAFAYI ESAS ALIYORUZ

* Son olarak Uluslararası Kızılhaç Suriye’yi iç savaşın yaşandıðı ülke olarak ilan etti. Bu durumda tüm çatışan taraflar için Cenevre Sözleşmesi geçerli. Siz resmi olarak bu sözleşmeye taraf olduðunuzu Uluslararası Kızılhaç’a beyan ettiniz mi?

Ne yazık ki Suriye iç savaşa doðru gidiyor. Her kesim silahlanıyor. Buna karşı tutumumuz Kürtleri bu sürecin dışında tutarak, öz savunma yapmaktır. Sorduðunuz soru daha önce de bize sorulmuştu. Şunu söylemem gerekiyor ki, biz sadece uluslararası sözleşmelere uymak amacıyla hareket etmiyoruz. Meşru savunma anlayışına sahibiz. Saldırgan bir ordu deðiliz, meşru savunmayı esas alıyoruz. Bu doðanın bir kanunudur ve uluslararası sözleşmelere de uyuyor. Bu kutsal kanuna baðlıyız, geliştiriyoruz.