Van’da 23 Ekim ve 9 Kasım 2011’de meydana gelen depremlerin ardından yıkım kararı alınan 45 binadan 25 bini henüz yıkılmadı. Yıkılmayan binalar, kentte sayılarının 16 bine ulaştığı belirtilen uyuşturucu satıcılarının ve kullanıcılarının mekanı haline gelirken, halkın can güvenliği için de büyük tehdit oluşturuyor.
Van’da 2011 yılında meydana gelen 7.2 ve 5.6 şiddetindeki büyük depremlerin yaraları henüz tam olarak sarılamadı. Hala çadırlarda yaşayan insanlar dikkat çekiyor. Depremin üzerinden 4 yıl geçmesine rağmen geçici tedbirlerle depremin yaralarını sardığını iddia eden AKP hükümeti depremzedelerin hiçbir sorununa kalıcı çözümler getirmedi. Van’ı afet bölgesi kapsamına bile almayan AKP hükümeti yapılan TOKİ konutlarını ise halka maliyetinin iki katı yüksek fiyatlarla satarak bu işten de para kazanmaya çalıştı.
Depremin ardından AFAD Van’da 46 bin bina için yıkım kararı aldı. Söz konusu bu binalardan 25 bini henüz yıkılmış değil. Bu davaların 7.500’ü mahkemeye taşındığı için yıkılamazken diğer binalar ödenek yetersizliği bahane edilerek yıkılmıyor.
Yıkılmayan binalar uyuşturucu madde satıcılarının ve kullanımının mekanları haline geldi. Yıkılmayan binaları mesken tutan uyuşturucu satıcıları buralarda çok rahat uyuşturucu madde satışı gerçekleştirirken, gençleri de madde kullanımına teşvik ediyor. Konuyla ilgili bilgi sahibi olduğu belirtilen polislerin ise bu konuda herhangi bir önlem almaması dikkat çekiyor.
Sivil toplum örgütü temsilcileri, binaların can güvenliğini için büyük tehditler oluşturduğunu, doğaya zarar verdiğine ve uyuşturucu madde kullanıcılarının mekanı haline geldiğine dikkat çekerek önlem alınmasını istedi.
'UYUŞTURUCU BİLİNÇLİ ŞEKİLDE TEŞVİK EDİLİYOR'
Yıkılmayan binalara ilişkin düşüncelerini belirten halk ise, ilgililerin duyarsızlığından yakındı. Konuya ilişkin defalarca başvuru yaptıklarını ancak sonuç alamadıklarını belirten Vanlılar, "Uyuşturucu kullanımı bilinçli bir şekilde teşvik ediliyor. Aileler gidip çocuklarını yıkılmayan binalarda topluyorlar. Son birkaç yılda uyuşturucu madde bağımlılığı arttı. Söz konusu binalar hepimizin sağlığı için büyük tehdit" diye tepki gösterdi.
'TOPLUM AÇISINDAN CİDDİ TEHLİKELER OLUŞTURUYOR'
Van Çevre Derneği (ÇEV-DER) Başkanı Ali Kalçık da, yetkililerin derhal soruna çözüm bulması gerektiğini dile getirdi. Van’da yapılan bina yıkımlarında da demirlerin alındığını ancak diğer molozun ortada bırakıldığını kaydeden Kaçlık, "Bu alanlara belediye müdahale ederek geçici park alanları yapmalıdır. Bu durum ciddi bir olumsuzluktur. Bu binaların yıkımı mutlaka sağlanmalıdır. ÇEV-DER olarak hafriyat yönetmeliğinin uygulanmasını istiyoruz. Bu konu ile ilgili defalarca yetkililerle görüşmemize rağmen bir sonuç alamadık. Van’da yeterli hafriyat alanı bile bulunmuyor. İnşaat molozları resmen göllere ve kent içine dökülüyor. Bu bir doğa katliamıdır. Önümüzdeki 30 yıl boyunca bunun acısın çekeceğiz" şeklinde konuştu.
Yıkılmayan binaların uyuşturucu madde kullanımının mekanları haline geldiğini söyleyen Kaçlık, "AFAD bu binaları ödenek yetersizliğini gerekçe göstererek yıkmıyor, oysa bu konuda yeterli ödenek var. Bu durumun sorumlusu merkezi iktidardır. Yıkılmayan binalar toplum sağlığı açısından ciddi tehlikeler oluşturuyor. Bu konuyu yetkililerle bir kez daha görüşeceğiz" dedi.