RTL medyasına konuşan Barrot, Suudi Arabistan ile birlikte New York'ta düzenleyecekleri konferansa eş başkanlık edecek olan Fransa'nın Filistin Devleti'ni tanıyıp tanımayacağı sorusuna yanıt verdi. 

Barrot, “Bunu yapmaya kararlıyız” derken, hedefin, “bir dizi ülkeyi ve tüm paydaşları, özellikle de Filistin Yönetimi ve Arap ülkelerini bu sürece dahil etmek” olduğunu söyledi. Dışişleri Bakanı, Fransa'nın bu tanıma kararını tek başına resmiyete dökmeyeceğini belirtti. 

"Fransa sembolik bir karar alabilirdi. Ancak biz bu seçeneği tercih etmedik, çünkü Fransa'nın özel bir sorumluluğu var, Fransa Güvenlik Konseyi'nin daimi üyesidir” diyen Barrot, şunları ekledi.

“Bunu yaparsak, amaçlarımız arasında bir değişiklik yaratmak ve Filistin Devleti'nin varlığının daha inandırıcı ve daha mümkün hale gelmesini sağlamak var.” 

‘HAMAS’IN SİLAHSIZLANDIRILMASI DA MUTLAK BİR GEREKLİLİK’

Barrot ayrıca, Gazze'nin geleceği için “Hamas'ın silahsızlandırılması konusunun ele alınmasının mutlak bir gereklilik” olduğunu vurguladı.

İsrail-Filistin çatışmasına “iki devletli” barışçıl bir çözüm getirmek amacıyla Fransa ve Suudi Arabistan'ın eş başkanlığında düzenlenecek uluslararası konferans 17-20 Haziran tarihleri arasında yapılacak. 

Barrot, İsrail'in iki aydan fazla süren ve ancak birkaç gün önce kısmen hafifletilen ablukası nedeniyle açlık çeken Gazze'ye insani yardımın “askeri bir dağıtım sistemi” ile ulaştırılmasını da kınadı.

İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu, ABD ve İsrail tarafından desteklenen Gazze İnsani Yardım Vakfı (GİYV) aracılığıyla sınırlı miktarda insani yardımın ulaştırılmasına izin verdi. 

GİYV, perşembe günü gıda dağıtımına yeniden başladığını açıkladı. Barrot, “Sonuç kaos. Bu dağıtım sistemi isyanlara ve ölümcül şiddet olaylarına neden oldu” diye ekledi.