Türk devletinin saldırıları protesto ediliyor
Türk devletinin Kürdistan’daki devlet terörü Hakkari, Çatak, Malazgirt’te yürüyüşlerle protesto edildi.
Türk devletinin Kürdistan’daki devlet terörü Hakkari, Çatak, Malazgirt’te yürüyüşlerle protesto edildi.
Türk devletinin Kürdistan’daki devlet terörü Hakkari, Çatak, Malazgirt’te yürüyüşlerle protesto edildi. Bitlis'te ise DBP'li belediye eşbaşkanları da, yasağın ve ablukanın bir an önce kaldırılmasını istedi.
HAKKARİ
HDP ve DBP Hakkari il örgütleri, Kürdistan kentlerinde devam eden devlet terörünü protesto etmek amacıyla yürüyüş düzenledi. Hakkari Belediyesi önünde bir araya gelen yurttaşlar, "Sokaklardayız, direniyoruz ve yasakları tanımıyoruz" pankartı eşliğinde yürüyüşe geçti. Kitlenin ilerlemesinin hemen ardından cadde başında çok sayıda zırhlı araçla konumlanan polis, kitleye tazyikli su, biber gazı ve plastik mermilerle saldırdı. Saldırıda bir evin balkonuna biber gazı atılırken, atılan yoğun gazdan Mustafa Aktaş ise fenalaşarak hastaneye kaldırıldı. Polisin saldırısı karşısında direnen halkın her seferinde belediye önünde toplanması sonucu polis geri çekilmek zorunda kaldı. Belediye binası önünde yeniden toplanan yurttaşlar, uzun süre "Direne direne kazanacağız" sloganı attı.
Burada konuşan DBP Hakkari İl Eşbaşkanı Hüseyin Armut, "Devlet bu kirli siyaset ve politikaları, bombardıman ve yıkım politikalarından vazgeçilmelidir. Kürt halk Önderi Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecrit kaldırılmalıdır. Sorunun çözümü diyalog ve müzakeredir, kan ve yıkım değildir" dedi. Ardından konuşan HDP Hakkari Milletvekili Nihat Akdoğan, demokratik taleplerinin dile getirmek isteyen halka yönelik saldırılara dikkat çekerek, "AKP Sri Lanka modelini uygulayarak Kürt siyasetini boğmaya çalışıyor. Hakkari'de her bir vatandaşımıza bir TOMA, bir akrep, bir Shortland düşmektedir. Bu şehrin sokaklarını terörize ediyorsunuz. Bu halk sizlere boğun eğmeyecektir" şeklinde konuştu.
Kitle yapılan konuşmanın ardından sloganlar eşliğinde eylemlerine son verdi.
VAN
Van'ın Çatak ilçesinde HDP-DBP ilçe örgütleri öncülüğünde Kürdistan'da süren devlet terörünü protesto etmek için DBP ilçe binası önünde basın açıklaması gerçekleştirildi. Çok sayıda yurttaşın katıldığı açıklama öncesi ilçenin çarşı merkezi ve farklı noktalarına yüzü aşkın asker ve özel tim konumlandırıldı. Adeta ablukaya alınan ilçede açıklama yapan HDP İlçe Eşbaşkanı Şükrü yavuz, "AKP hükümeti 1980 darbe anayasasını dahi 36 yıl sonra adeta yerle bir ederek kendi zülüm ve katliamlar anayasasını oluşturmuştur" dedi.
Açıklama yapılan konuşmanın ardından sloganlar eşliğinde sona erdi.
MUŞ
Muş'un Malazgirt ilçesinde DBP ilçe binasında bir araya gelen kitle, Kürdistan'daki katliam saldırılarını protesto etmek amacıyla Özgürlük Meydanı'na doğru yürüyüşe geçti. Açtıkları "Malazgirt Botan'ı selamlıyor" pankartıyla yürüyen kitlenin önünü kesen polisin yürüyüşe izin vermeyeceklerini belirtmesi üzerine kitle ile polisler arasında kısa süreli gerginlik yaşandı.
Polislerce yürüyüşlerine izin verilmemesi üzerine Millet Caddesi üzerinde kitle adına konuşan DBP İlçe Eşbaşkanı Ethem Keklik, yıllardır ülkeyi tek başına yöneten AKP'nin 7 Haziran seçimlerinde aldığı ağır yenilgisinin faturasını Kürt halkına çıkarması gerçeği karşı karşıya olduklarını söyledi.
Bir genç gözaltına alındı
Yapılan açıklamanın ardından kitle sloganlar eşliğinde DBP ilçe binasına geçerken, polislerin ismi öğrenilemeyen bir genci gözaltına aldığı görüldü.
BİTLİS
DBP'li Bitlis ve ilçe belediye eşbaşkanları da, katliamların bir an önce durdurulması için Bitlis Belediyesi önünde basın açıklaması yaptı. Açıklamaya, il genel meclis üyeleri, DBP ve HDP il yöneticileri, HDP Bitlis Milletvekili Mizgin Irgat ve KJA aktivistleri de destek verdi. "Katliamlara son" yazılı pankartın açıldığı açıklamada, sık sık "Direne direne kazanacağız" ve "Bijî berxwedana Cizîrê" sloganları atıldı. Bitlis Belediye Eşbaşkanı Hüseyin Olan, katliamları kınayarak, "Savaşın kazananı olmadığı gibi barışın kaybedeni de yoktur. Bir an önce Kürtleri üzerindeki sokağa çıkma yasağı ve abluka kaldırılmalıdır. Silahlar susturularak çatışmalara son verilmelidir. Sayın Öcalan'ın başlattığı barış ve diyalog müzakerelerine dönülmelidir" dedi.
Eylem yapılan oturma eyleminin ardından sonlandırıldı.