Tepeden tırnağa isyancı: Mustafa Gezgör
Mustafa Gezgör'ü, mücadele arkadaşlarından Metin Aslan anlattı. Aslan, Gezgör'ün dirençli, isyancı, başarılı ve cesur özellikleri taşıdığını; şehir gerillacılığını önemsediğini söyledi.
Mustafa Gezgör'ü, mücadele arkadaşlarından Metin Aslan anlattı. Aslan, Gezgör'ün dirençli, isyancı, başarılı ve cesur özellikleri taşıdığını; şehir gerillacılığını önemsediğini söyledi.
1992'nin sonlarına doğru Kuzey Kürdistan'ın Suruç ilçesine giden ve Türk ordusuyla çıkan ilk çatışmada yaşamını yitiren PKK’nin öncü kadrolarından Mustafa Gezgör’ün mücadele arkadaşlarından Metin Aslan, şehadetinin yıl dönümünde Gezgör’ü anlattı.
ANF'ye konuşan Aslan, Gezgör için 'tepeden tırnağa isyancı biri' diyerek, şunları söyledi: "Mustafa Gezgör, Kürdistan Devrimci Hareketine katılan ilk kişilerdendi. Gezgör arkadaş müthiş bir gelenek yapmıştı. Kendisiyle sürekli olarak konuşur ve özellikle de kapı altındaki boşlukta konuşurdu. ‘Ben Apocuyum, siz de devleti temsil ediyorsunuz. Ben burada kendi kurallarıma göre yaşarım, sizin hiçbir kuralınız beni bağlamaz. Siz işkence yapmakta, ben direnmekte özgürüm' derdi. Ve gerçekten kendisi her yerde düşmana karşı dirençli ve isyancı biriydi."
'ÇOK FAZLA İŞKENCE GÖRDÜ AMA KİMSEYİ ELE VERMEDİ'
Mustafa Gezgör ile tanışmanız nasıl oldu?
Haraket Kürdistan'a dönüş kararı aldıktan sonra Haki Karer öncülüğünde faaliyetler için Kürdistan'a gidildiğinde, Urfa bölgesinde hareketle ilk ilişki kuranlardan,ilk katılanlardan bir tanesi. Kendisi Viranşehir'de doğmuş fakat sanırım aslen Sivereklidir. Ben ilk grup döneminde ismini duymuştum fakat hiç karşılaşma şansımız olmadı; 1986 Diyarbakır Cezaevinde karşılaşana kadar. Yine Gezgör arkadaş grubun ilk zindana düşen militanlarından birisiydi, yakalandığında müthiç bir direniş göstermişti, yoldaşlarını zor durumda bırakacak, partisini zor durumda bırakacak hiçbir şey söylememişti; partinin sırlarını korumuştu. ciddi işkenceler gördü. Tek başına yakalandı, tek başına cezaevine düştü, hiç kimseyle alakalı bilgi vermediği, devrimci bir tavır takındığı için tek başına bir ordu gibi cezaevine girdi; kimseyi de ele vermedi. Birçok cezaevine de sürgünlere gitti. 12 Eylül'de de direndi. 1986 döneminde Diyarbakır Cezaevinde tanışma şansımız oldu.
'KEMAL PİR ARKADAŞ ÇOK SEVERDİ'
Kendisini hangi özellikleriyle hatırlıyorsunuz?
Gezgör arkadaş müthiş bir gelenek yapmıştı, kendine sürekli kapı altındaki boşlukta konuşurdu. ‘Ben Apocuyum, siz de devleti temsil ediyorsunuz. Ben burada kendi kurallarıma göre yaşarım, sizin hiçbir kuralınız beni bağlamaz. Siz işkence yapmakta, ben direnmekte özgürüm' derdi. Gittiği her yerde çok açık tavır alan, tutumunu çok açık ortaya koyan; tepeden tırnağa isyancı biriydi. Eğer devrimci romantik diye bir şey varsa devrimci romantizmi ender yaşayan gerçekten, şehir gerillacılığı konusunda oldukça yaratıcı, oldukça cesur ve gözü kara bir arkadaştı. Bütün eylemlerine korkusuzca gitmişti, Kemal Pir, en çok sevdiği arkadaşlardan biriydi. Kemal Pir arkadaş da Mustafa Gezgör arkadaşı çok severdi, her fırsatta ondan söz ederdi. Gezgör arkadaş Diyarbakır'da tünel fırsatı olduğunda tüm projeler hemen hemen Gezgör arkadaş tarafından çıkmıştır, o konuda yetenekli birisiydi. Çok yaratıcıydı, bizi şaşırtırdı sürekli.
'BÜYÜK EYLEMLER HAYALİ KURARDI'
Bir anısından söz eder misiniz?
Gezgör arkadaş bir gün tüneldeydi, kazı çalışmalarını yürütmek için inmişti. biraz kalp sorunu vardı, o yüzden aşağıda kalp krizi geçirdi; baygınlık geçirip kendisinden geçmişti. Arkadaşlar aşağı inip kendisini yukarı çıkardılar, zaten o gün az kala o tünelimiz deşifre olacaktı. O tünel için Gezgör arkadaş hayatını ortaya koymuştu. Bu özgürlük eylemini başarıyla gerçekleştirmek için hayatını ortaya koymuştu. Özellikle büyük eylemler hayalini kurardı düşmana karşı ve hep, ‘ben çıkınca Önderliğe ve partiye öneride bulunacağım; sıkıyönetim valileri, komutanları üzerine eylem gerçekleştirmek için ve bunları hep ben üstleneceğim’ derdi.
ÖCALAN İLE DİYALOĞU
1992’de Aydın cezaevinden çıktı. İlk içeri girip, ilk çıkan kişilerdendi. Çıkınca Önderlik sahasına gitti ve Önderlik etrafında dönüp dururdu. Ona, ‘Başkanım, size bir şey söylemem lazım, sizinle bir şey tartışmam lazım' derdi. Başkan da her defasında geçiştiriyordu. En son olduğumuz bir eğitim devresinde Önderlik, 'Zamani (Gezgör arkadaş ismini Zamani olarak kullandığı için Önderlik ona Zamani olarak hitap ederdi) ne söyleyeceksen burada söyle, arkadaşların önünde söyle, biz açık bir örgütüz’ demişti. Gezgör arkadaş da ‘Olmaz Başkanım, burada söyleyemem’ diye cevap verdi. Aslında şehir gerillacılığı üzerine, yaptığı eylem planları üzerine konuşmak istiyordu. Sonrasında yazdığı bir raporla öneride bulundu fakat örgüt kabul etmedi, zor durumda kalınabileceği için kabul etmedi. Sivil kayıplar riski oluşturacağı nedeniyle örgüt bu riski göze almayı kabul etmedi. Ama Gezgör arkadaşın da hayali şehir gerillacılığını örgütlemekti. Hayali büyük ve güzeldi.
Son olarak, anısına sahip çıkma adına neler söylersiniz?
'PLANLARI GERÇEKLEŞTİRİLMELİ; ANISI YAŞATILMALI'
Gerçekten şu an ihtiyacımız olan şey şehir gerillacılığıdır. Şu an Kürdistan büyük bir saldırı altında. Bu saldırılara karşı Gezgör arkadaşın plan ve projeleri gerçekleştirilmeli ve uygulanmalı ve Gezgör arkadaşın anısı yaşatılmalı. Gezgör arakdaş hızlı yaşayıp hızlı aramızdan ayrıldı. Gerçekten bizim için büyük bir kayıp oldu. Gezgör arkadaş yaşamalıydı ve muhakkak bu süreçte çok önemli bir rol oynardı. Kendisini şehadetinin yıl dönümünde saygı, minnet ve büyük bir özlemle anıyorum o büyük ve kararlı mücadelesi önünde eğiliyorum.