Nusaybinliler: Malımız gençlerimize feda olsun
Nusaybin'de devletin abluka ve saldırıları 7'nci defa da direnişle püskürtülürken, halk direnişini sürdürmekte kararlı.
Nusaybin'de devletin abluka ve saldırıları 7'nci defa da direnişle püskürtülürken, halk direnişini sürdürmekte kararlı.
Şimdiye kadar 7 defa sıkıyönetimin uygulandığı Mardin'in Nusaybin ilçesinde halkın direnişi devam ediyor. Sabah saatlerinde yasağın kalkmasıyla saldırıların boyutu da ortaya çıktı. Cami, dükkan ve sivil halkın evlerinin hedef alındığı mahallelerde halk ise yıkılan duvarlarını tekrar onarmaya başladı.
Fırat, Abdulkadirpaşa, Yenişehir, Dicle mahallelerinin yanı sıra 21 Aralık'ta ilan edilen sokağa çıkma yasağıyla birlikte hedef alınan Zeynelabidin ve Kışla mahallelerinde de ağır tahribatlar dikkat çekerken, saldırılarda camilerin de hedef alınarak tahrip edilmesi dikkat çekiyor. Zırhlı aracın mahalleye girmek amacıyla Zeynelabidin Mahallesi'nde bulunan Melle Musa Cami'nin bahçe duvarlarını yerle bir ettiğini söyleyen halk, "Bunları yapanların ne dini ne de imanı var. Yıllar önce bu camiyi halk olarak inşa ettik. Dini vecibelerimizi yerine getirdiğimiz mabetlerimize dahi tahammülleri yok" diyerek tepki gösterdi.
'MAL VARLIĞIM BU HALKIN MÜCADELESİNE FEDA OLSUN'
HDP Mardin Milletvekili Gülser Yıldırım'ın amcası Ali Yıldırım'ın evi de saldırılarda tahrip edildi. Bahçe duvarı ve evin dış kapısı yüzlerce kurşunun hedefi olan Yıldırım, "Ben bu saldırıları 1990'lardan bu yana tanıyorum. Evim bilinçli hedef oldu, yıllardır bu mücadelenin içindeyim. Yıllar önce köyüm yakıldı, yıllarca tutuklu kaldım. Bir halk mücadeleye başlamışsa eğer varsın evim bu insanlara feda olsun" dedi. Evinde birçok eşyasının kayıp olduğunu söyleyen Ali, "Kalp hastasıyım. O an evde değildim. Döndüğümde ise evimde birçok eşyamın yerinde olmadığını fark ettim" diye konuştu.
'YAKAMIZDAN DÜŞSÜNLER YETER'
22 Aralık günü mahalleye giren zırhlı araçların evinin duvarlarını yıkmaya başladığını söyleyen Perihan Çetin ise "Çocuklarımla birlikte evin arka odasına sığındık. Valiliği aradım, bana 'onu biz yapmıyoruz YDG-H'lier yapıyor' dedi. YDG-H'lilerin tankları mı var, şu an evimi yıkan bir tank diye tepki gösterdiğimde ise 'Polislerimiz bunu sizin can güvenliğiniz için yapıyor. Neyse zararınız sonra öderiz' dediler. Telefonu suratlarına kapattım. Biz onların ne ekmeğine, nede verdikleri hasarı gidermek için verilen paralarına muhtacız. Yakamızdan düşsünler yeter" şeklinde konuştu.
HERŞEY DELİK DEŞİK EDİLDİ
Zeynelabidin ve Kışla mahallelerini ayıran Önder Caddesi'nde bulunan neredeyse tüm evler gerek zırhlı araçlarla gerekse keskin nişancılar tarafından tahrip edilirken, hasarı onarma işlemi de yine halk tarafından gideriliyor. Saldırıların gerçekleştiği günlerde evini terk etmeyerek 20 kişilik bir aile olarak banyoya sığındıklarını söyleyen Medya Tanhan, "Yasağın kalktığı gibi diğer odalara baktık, hiçbir şeyin eskisi gibi olmadığını gördük. Tüm pencere ve mobilyalar delik deşik edilmiş durumda. Olsun benim gençlerime feda olsun, ölüm olmasın da varsın dünya malı olmasın" şeklinde konuştu.