Maraş’ta büyük bir katliamı önleyen; hendek ve barikattı!
Aziz Tunç, Maraş olayları sırasında büyük bir katliamın yaşanmamasını geliştirilen öz savunma ve barikatlara bağlayarak, “Eğer o gün Maraş’ta barikat ve hendekler olmasaydı yaşanan büyük saldırıyla binlerce insan ölecekti” dedi.
ÖZGÜR AYDIN
İZMİR / ANF
Perşembe, 24 Aralık 2015, 08:10
Aziz Tunç, Maraş olayları sırasında büyük bir katliamın yaşanmamasını geliştirilen öz savunma ve barikatlara bağlayarak, “Eğer o gün Maraş’ta barikat ve hendekler olmasaydı yaşanan büyük saldırıyla binlerce insan ölecekti” dedi.
Maraş’ta 1978’de Alevi ve Kürtlere karşı yaşanan katliamda resmi rakamlara göre 111 kişi ölürken, yüzlerce kişi de yaralandı. 210 ev, 70 işyeri tahrip edildi. 804 kişi hakkında dava açıldı; sanıklardan 29 kişi idam, 7 kişi müebbet hapis, 321 kişi de 1-24 yıl arasında hapisle cezalandırıldı. Katliamda önemli rol oynayan 68 kişiye ise ulaşılamadı.
Maraş Katliamı tanığı yazar Aziz Tunç, 1978’de yapılmak istenen katliamın, öz savunmayla nasıl bertaraf edildiğini ve dönemin medyasının yayın politikasını ANF’ye anlattı.
Tunç, Maraş Katliamı sırasında yaşanan direniş ve öz savunmanın bugün Sur, Silopi ve Cizre’de yaşananlarla eşdeğer olduğuna dikkat çekti. Özellikle katliam planının Maraş’taki iki mahalleye uygulanmak istendiğini hatırlatan Tunç, bunların başında Yörükselim mahallesinin geldiğini ekleyerek şöyle devam etti: “Yörükselim mahallesine topyekün ve yoğun bir saldırı başlatılmıştı. Eğer bu saldırılar da direniş geliştirememiş olsaydı, soykırımdan geçirilip yok edilecekti. Çünkü saldırının çapı ve programlanması bunu gösteriyordu. Mahallelerde direniş ve barikatlar olmasaydı, çok büyük bir katliam yaşanacaktı. Mahallerde devrimci ve demokrat güçlerle birlikte halk çok sınırlı olanaklarla, güçlü ve sonuç alıcı bir direniş sergiledi.
Mahallede katliamcıları kovduktan sonra devlet, halkı koruma adı altında mahalleden çıkartmaya çalıştı. Mahallede belli bir kesim askeri kışla ve devletin gösterdiği alanlara taşınsa da çoğunluk mahallesini terk etmedi. Olası bir saldırıya rağmen devrimcilerle birlikte halk, yine öz savunmasını alıp doğduğu büyüdüğü kenti korudu.”
‘ÖZ SAVUNMA TAKTİĞİ KATLİAMI ÖNLEDİ’
Bugün sıkça tartışılan öz savunma taktiği sayesinde Maraş’ta bir soykırımın önlendiğinin altını çizen Tunç, “Eğer o gün Maraş’ta barikat ve hendekler olmasaydı yaşanan büyük saldırıyla binlerce insan ölecekti. İlk saldırılarla birlikte devrimci ve mahalle halkıyla birlikte öz savunmalar alınarak, katliamın önüne geçildi. O koruma taktiğinin bilinmesi katliamcılara engel oldu. Yine diğer mahallelerde de sınırlı olanaklarda korunma yolları oluşturuldu.
Devlet güçlerinin engellenmesine rağmen gizlice devrimciler mahallelere girerek bir direniş taktiği geliştirdi. Sanılandan daha büyük bir direniş oldu. Sadece saldırı ve katliamla anılması Maraş olaylarına eksik bir yaklaşım. Örgütlü ve büyük bir direniş oldu katliam sırasında. Kent merkezi örgütlendikten sonra, öz savunma taktiği köy ve kasabalarda da örgütlendi” diye konuştu.
‘MARAŞ KATLİAMI BİR DERSTİR’
Bugün Sur, Cizre, Silopi ve Nusaybin’deki katliamlara karşı Kürt halkının hendek ve barikatlardaki direnişi olmasa çok daha fazla ölüm olacağına işaret eden Tunç şunları vurguladı: “Katledilen insan sayısı çok daha fazla olacak, bundan emin olabiliriz. Özellikle katliam amaçlanan yerlerde direniş çok önemli. Bu derece büyük saldırılar katliamlar için; ama direniş sayesinde bunu gerçekleştiremiyorlar. Bu katliamlara karşı elbette direniş gerekli, yaşamın temel gereksinimdir direniş. Maraş Katliamı tarihi bir derstir. Devrimci ve yurtseverlerden uzak kalan diğer mahallelerde ölümler yaşanmıştır. Burada örgütlülük ve direniş ön plana çıkıyor. Katliam, barikat ve hendeklerin olmadığı mahallelerde gerçekleştirilmiştir.”
‘MEDYA GERÇEĞİ O DÖNEMDE GİZLEDİ VE AKLADI’
Maraş Katliamı sırasında da medyanın her zaman ki gibi gerçeği çarpıttığına ve katliamcıları aklayacak bir şekilde yayın yaptığına vurgu yaparak, “Olaylar ve mahalleye yapılan saldırılardan hiç söz edilmemişti. Devrimci, yurtsever ve halkın gittiği kahveye yapılan saldırıya hiç bir gazete yer vermemişti. İki öğretmenin katledilmesi de bazı gazetelerde çok küçük puntolarla geçilmişti. Öğretmenlerin cenaze töreni ve mahallerdeki katliam bittiği gün gazetelerde haber olarak yer almaya başladı.
Maraş’ta yaşanan katliam tüm ülkeden gizli bir şekilde yapıldı. Şu an medyanın manipülasyonu ve gerçeği gizlemesi o dönemkiyle aynı. Katliamdaki gerçekleri saklama ve olayları çarpıtma görevini iyi oynadı medya. Katliamın faillerini medya akladı. Olaylar medyaya yansıdıktan sonra toplumsal bir refleks gelişti. O dönem devrimci basın bu kadar da gelişmiş değildi” diye konuştu.
‘YARGILAMA ŞART’
Maraş Katliamını planlayan ve uygulayanlardan hesap sorulamadığı için halen yeni katliamların yaşandığını belirten Tunç son olarak şunları söyledi: “Gerçek anlamda yargılanıp, sorgulanıp mahkum edilseydi, yenileri yaşanmayacaktı. Ama katliamcı sistem devam diyor. Çünkü ciddi bir tepkide açığa çıkartılamıyor. Bunlar yetmezmiş gibi katliamla ilgili kitap yazanlar yargılanıp mahkûm edilmeye çalışılıyor.”