Girkê Legê ve köylerindeki halk, Türk devletinin işgalci girişimlerine karşı direniş başlattı.

Her koşulda Rojava’ya düşmanlığını göstermekten çekinmeyen Erdoğan-AKP, şimdi de 60 yıl önce kurulmuş olan sınırları değiştirmeye çalışıyor. Rojava ve Kuzey Kürdistan sınırlarının kesiştiği Girkê Legê’ye bağlı Sarımsakê köyünün sınırları içinde kalan tepe ve köy arazilerini kendi sınırları içene dahil etmeye çalışıyor. 

Türk devleti, Kilis ve Cerablus'ta sınırlarını tamamen çetelere açarken Cizirê kantonuna bağlı Girkê Legê köylerinde halkın arazilerini işgal etmeye çalışıyor. Üç gündür Türk devletinin işgal girişimlerine karşı direniş içinde olan halk, halay ve ezgilerle işgal girişimlerini protesto ediyor. 

'TÜRK DEVLETİ KARIŞIKLIK ÇIKARMAK İSTİYOR'

Türk devletinin işgal girişimine karşı Kürt-Arap ve Asurilerden oluşan yüzlerce Girkê Legêli, işgale karşı sınırda durmaya başladı. Sınırları değiştirmeye çalışan Türk yetkililerle görüşen Girkê Legê Halk Meclisi Eşbaşkanı Abdulselam Abbas, "Türk devleti sınırlarımızda karışıklık çıkarmak istiyor” dedi. Abbas, "60 yıl önce kurulmuş olan bu sınırları Türk devleti değiştirmek istiyor. Buna asla izin vermeyeceğiz" diye ekledi. 

'TÜRKLERE, İZİN VERMEYECEĞİMİZİ SÖYLEDİK'

Abbas, yaptıkları görüşmeye ilişkin olarak şu bilgileri verdi, "Kaç gündür Türk devleti Rojava sınırlarımıza girmeye çalışıyor. Sykes-Picot Antlaşması ile çizilen sınırları değiştirmek istiyorlar. Heyet oluşturarak görüşmeye gittik. Onlara, 'topraklarımıza girmenizi kabul etmiyoruz. Bu sınırları siz kendi ellerinizle oluşturdunuz. Komşuluk ilişkilerine saygılıyız. Bizden yana asla bir zarar verilmemiş. Biz sınırlarınızı geçmedik, siz de sınırlarımızı geçemezsiniz' dedik. Türkler getirdikleri bazı haritaları göstererek ‘NATO bize sınırları düzeltin' demiş. Üst düzeyden, Ankara’dan talimat gelmiş bize' dediler. Bu sınırların eski olduğunu söyledik. 'Halkın ekili arazileridir, ne vicdan, ne ahlak kabul ediyor ve biz sizin sınırlarımıza girmenize izin vermeyeceğiz. Eğer iş makinelerinizi çalıştırsanız bu halk makilerin önüne oturur ve onları ezmeniz gerekir ve başka da bir tartışma yapmayacağız' diye tavrımızı ortaya koyduk."

'KÜRT, ARAP, ASURİ HALKLARININ ORTAK TOPRAKLARI'

Arap asıllı Girkê Legê Barış Komitesi Üyesi Salih Ahmed ise, "Erdoğan ülkemizi yeterince bozdu, şimdi ise işgal etmeye çalışıyor" dedi. Ahmed, Türk devletinin topraklarını işgal etmelerine asla izin vermeyeceklerini belirterek, "Bu topraklar Kürt, Arap ve Asuri halkının ortak topraklarıdır. Bu işgal girişimine karşı halklar olarak direneceğiz ve bizim topraklarımıza girmelerine izin vermeyeceğiz" diye konuştu.

'YÜZYILDIR BU TEPE BİZİMDİR'

Hükmiye Ramazan adlı kadın, Türk devletinin sınırları içene alarak üzerinde karakol kurmaya çalıştığı tepenin yüz yıl kendi toprakları ve sınırları içinde olduğunu söyledi. "Türk devleti topraklarımız içinde kanal kazacağını ve duvar örmek istediğini ifade ediyor. Asla bunu kabul etmiyoruz, bir damla kanımız kalıncaya kadar buradan ayrılmayacağız ve tek birimiz kalıncaya kadar da, Türk devletinin işgaline izin vermeyeceğiz" diye konuştu. 

'ERDOĞAN’IN ROJAVA'YA GEÇMESİNE İZİN VERMEYECEĞİZ!'

Çoğunluğu Arap halkından olan Şehit Tahsin Komünleri de Türk devletinin işgal girişimine karşı sınırda direnişe katıldı. Komün üyeleri, şu açıklamada bulundu: "Suriye ve Türkiye halkları kardeştir. Erdoğan halkları birbirine düşürmek için fitne fesat yaratıyor. Erdoğan’ın askerlerinin Rojava’ya geçmesine izin vermeyeceğiz. Bu sınırlar 60 yıl önce konuldu, şimdi fırsat bilerek değiştirmeye çalışıyorlar. NATO sınırları ihlal etsin demiyor. Topraklarımızı işgal edeceğine gidip Kilis'te, Cerablus'ta çetelerin önüne duvar örsün. Bu topraklar, Arap-Kürt ve Asuri halklarının ortak malıdır ve birlikte koruyacağız. Türklerin işgaline asla izin vermeyeceğiz."

Türk devletinin işgal girişimine karşı yüzlerce kişi, Sarımsakê köyüne yakın tepebaşında toplanarak halay ve zılgıtlarla direnişlerini sürdürüyor.