Açıklamada, "40 yılı aşkındır Önder Apo öncülüğünde yürütülen özgürlük mücadelemiz önemli ve tarihi bir süreçten geçmektedir. Büyük kahramanlıklarla yürütülen bu mücadele her zamankinden daha fazla zafere yakın bir merhaleye ulaşmıştır. Bakurê Kürdistan’da halkımızın ilan ettiği öz yönetim ilanları ile halkımızın yüz yıllardır özlemini duyduğu ve bunun için amansız bir şekilde mücadelesini yürüttüğü özgürlük hayalleri artık gerçekleşmektedir. Sömürgeci, faşist rejimin tüm saldırılarına karşı kahramanlaşan Kürdistan gençliği öncülüğünde destanlaşan bu özgürlük direnişi tüm dünyada şimdiden parlayan bir yıldız konumuna gelmiştir. Halkımızın Farqin, Cizre, Gever, Silopi, en son Nisebin ve Kürdistan’ın birçok yerinde saldırılara karşı gösterdiği direnişin  özgürlüğün kazanacağının garantisi olduğunun çok açık ispati olmuştur" denildi.

'DİRENİŞ, DÜŞMANIN GÜÇSÜZ OLDUĞUNU GÖSTERDİ'

"Sömürgeci TC devleti ve faşist cumhurbaşkanı  yükselen ve artık zafer aşamasına gelen mücadelemize karşı saldırılarını arttırmış, en ahlak dışı yöntemleri devreye koymuş bulunmaktadır" diye kaydedilen açıklamada, şu ifadelere yer verildi:
"Şu an Kürdistanın her yerinde halkımızın öz yönetim iradesine saldıran AKP polisinin DAİŞ çetesinden hiçbir farkı yoktur. Kobane'de halkımıza saldıran DAIŞ çetesi şimdi TC polisi ismi ile Bakure Kürdistan'da halkımıza saldırmaktadır. AKP’nin DAIŞ'in de AKP  olduğu artık netleşmiş durumdadır. Bu faşist kan emici şebeke Kürdistan'da Apocu Kürt gençliğinin direnişi karşısında Kobane'de nasıl yenilmişse Bakure Kürdistan’da da darbe yemeye yenilmeye devam etmektedir. 12 gün süren Farqin direnişi sonrası yaşadıkları hezimet faşist AKP çetesinin saldırıları ne düzeyde olursa olsun yenilmekten kurtulamayacaklarının açık ispatı olmuştur. Bu vesile ile Farqin halkımızı ve orada kahramanca direnen yiğit Kürt gençliğini selamlıyoruz. Onlar direndiler ve kazandılar. Tüm Kürdistan gençliğine zafere direnişle ulaşmanın mümkün olduğunu ispatladılar.  Düşmanın ne kadar zayıf ve güçsüz olduğunu ve mutlaka yenileceğini kanıtladılar. Bu nedenle  direniş ve başarılarını kutluyoruz."

'TÜM HALKIMIZI SOKAKLARA İNMEYE ÇAĞIRIYORUZ'

AKP'nin halkın direnişi karşısında 'zavallı' durumda kaldığının belirtildiği açıklamada, şöyle devam edildi:
"Colemerg ve en son da Nisebin’de sokağa çıkma yasağı ilan ederek katliam girişimlerini sürdürmektedirler. Günlerdir Nisebin halkımız faşist bir kuşatma altında ve direniş halindedir. Kürdistan’da sömürgeci devleti tümden yenilgiye uğratmanın zamanı artık gelmiştir. Bu  tarihi günlerde Kürt gençliği topyekun direniş pozisyonuna geçmenin ne kadar önemli olduğunun farkındadır. Kürt gençliği tüm tali kaygılarını bir tarafa bırakıp halkımızın öz savunması ve sistemimizin inşa edilmesi çalışmalarına en üst düzeyde katılacak toplumsal sorumluluk ve mücadele kararlığına sahiptir. Kürdistan’ın 4 parçasında, Avrupa’da, Rusya’da ve  nerede bulunuyor oluyor olsunlar işçi işsiz, öğrenci tüm Kürdistan gençliğinin serhildan ve topyekun direniş pozisyonuna geçmelerinin zamanı gelmiştir. Her yer artık direniş ve savaş alanı olmalıdır. Kürdistan’da AKP polis çetesi ve her türlü işbirlikçi kurum ve kişiler için sokağa çıkmalarının koşulları bırakılmamalıdır. Bunların ülkemizde hiçbir meşruiyetleri yoktur. Sokağa çıkma yasaklarını suçlu durumunda olan sömürgeci devlet değil halkımız koyacaktır. Bu vesile ile tüm halkımızı bu gayri meşru olan ve hiçbir geçerliliği olmayan bu sözde yasaklara karşı sokaklara inmeye ve her yerde direnişi büyütmeye Kürdistan'ın her yerini Nisebinleştirerek Nisebin direnişini sahiplenmeye çağırıyoruz."
Komalên Ciwan Koordinasyonu, açıklamasının sonunda şunları da kaydetti:
"Bu direnişlerde şehit düşen sivil halkımız ve tüm yoldaşlarımızın anılarını Önder Apo’nun özgürlüğü ile zafere taşıyacağımızın sözünü ve kararlığı yenilerken tüm yurtsever, devrimci, demokrat, sosyalist ve bu sömürgeci faşist sisteme karşı olan duyarlı gençliği gerilla saflarına katılmaya ve bulundukları her yerde zalimlere karşı mücadeleyi yükseltmeye çağrımızı yineliyoruz."