KESK, DİSK katliamlar için oturma eylemi yaptı
Mardin Kızıltepe KESK, DİSK bileşenleri, Kürdistan’daki katliamları protesto etmek için oturma eylemi ve basın açıklaması yaptı. Polis eylemde olan emekçilere gaz bombası ve tazyikli su ile saldırdı.
Mardin Kızıltepe KESK, DİSK bileşenleri, Kürdistan’daki katliamları protesto etmek için oturma eylemi ve basın açıklaması yaptı. Polis eylemde olan emekçilere gaz bombası ve tazyikli su ile saldırdı.
Mardin Kızıltepe KESK, DİSK bileşenleri, Kürdistan’daki katliamları protesto etmek için oturma eylemi ve basın açıklaması yaptı. Polis eylemde olan emekçilere gaz bombası ve tazyikli su ile saldırdı.
Mardin’in Kızıltepe ilçesindeki Özgürlük Meydanında yapılan oturma eylemine KESK, DİSK, HDP, DBP ilçe örgütü, sivil toplum örgütleri ve çok sayıda kişi katıldı. Sur, Nusaybin, Derik, Dargeçit, Silopi, Cizre’de devlet teröründe yaşamını yitirenlerin fotoğrafları da taşındı.
Bir saatlik oturma eyleminden sonra ise basın açıklaması yapıldı. Açıklamayı okuyan Kızıltepe Eğitimsen Şube Başkanı Hamit Güngör “Türkiye’de savaş karşıtları da birleşmediği, savaşa, çatışmalara, katliamlara, çocuk, kadın, genç ölümlerine, okul, hastane, yurt ve ilçe boşaltmalarına, bir halkın kendi ülkesinde sığınmacı yapılmasına karşı çıkmadıkça barış olmayacaktır. 10 Ekim katliamının hesabı sorulmadan, gerçek katiller açığa çıkarılmadan yeni katliamların önü alınamayacaktır. Ablukalarla, sokağa çıkma yasaklarıyla, genç yaşlı, kadın çocuk demeden halkımızın katledilmesinin hesabı sorulmadan barış olmayacaktır. Ülkenin her yanından ağıtlar yükseliyor, kentler, yaşam alanları kuşatılarak çatışma ve katliamlarla, ülke adım adım iç savaşa sürükleniyor. Barışın sağlanamaması demek, Saray’dan alınan icazetle, namluların çocuk, genç, yaşlı, kadınlara çevrilmeye devam etmesi, kıyım ve katliamların artırılması demektir. Artık köyler değil, ilçeler, şehirler boşaltılmakta, özellikle çocuklar ve kadınlar hedef alınarak katledilmektedirler” dedi.
Şimdi de toplumsal hafızanın yok edilmesi amacıyla tarihi eserlerin tahrip edildiği, okullar, hastaneler, öğrenci yurtlarının boşaltılarak şehirlerin polis karakolları ve askeri karargahlar haline getirildiğini belirten Güngör, şunları söyledi: “Belediye eş başkanlarının tutuklanması, eğitim ve sağlık emekçilerin can güvenliklerinin ortadan kaldırılarak kamu hizmeti yapamayacakları hale getirilmeleri, sokaklara topların, tankların yerleştirilmesi, iktidarın iddia ettiği gibi sorunun sadece ‘hendek’ olmadığını; asıl niyetlerinin Kürdistan’dan Ortadoğu’ya uzanan büyük bir bölgenin savaş alanı haline getirmek olduğunu göstermektedir. Hükümeti ve AKP’yi bu konuda uyarıyoruz. Gidilen yol, kan ve gözyaşlarının sel olup akacağı bir yoldur.
Duymayan kulaklara, görmeyen gözlere de sesleniyoruz: Bu topraklarda kimsenin ölmesini istemiyoruz. Sendikalar olarak, meslek örgütleri olarak, demokratik kitle örgütleri olarak görevimiz, insanlarımızın öldürülmesine seyirci kalmak değil, insanları yaşatmaktır. Bu iktidarın demokrasiye tahammülü yoktur. Yok, ederek, yok sayarak, kırarak, ezerek, dökerek sorunları bitirmek, muhalefeti sindirmek istemektedir.
Oysa çözümün ne olduğunu herkes biliyor. Çözüm, evrensel bir hak olan insan haklarının tanınması, temel sorunlarda demokratik çözüm için acil adımlar atılmasıdır. Çözüm, herkesin diline, kültürüne, doğasına özgürce sahip olmasıdır. Bunun bahşedilen bir lütuf değil bir ülkenin zenginliğinin açığa çıkması olduğunun herkesçe anlaşılmasıdır çözüm. Şunu açıkça bir kez daha belirtiyoruz: Son kişi kalana kadar özgürlük ve demokrasi mücadelesini sürdürmekten geri kalmayacağız.”
Basın açıklaması ardından polis kitleye gaz ve tazyikli su ile saldırdı.