HDP grup toplantısı Cizre için yapılıyor

HDP grup toplantısı Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri İdil Belediyesi Kültür Merkezi'nde halkla birlikte Cizre için yapılıyor.

 Cizre'de sokağa çıkma yasağı 8. gününde. Saray cuntası ve onun partisi AKP tarafından başlatılan savaşa karşı direnen Cizre halkı bir haftadır kuşatma altında. Şimdiye kadar aralarında çocukların da bulunduğu en az 20 kişi katledildi.

Cizre'de ablukanın kaldırılması için direnişe geçen Halkların Demokratik Partisi (HDP) Grup Toplantısı'nı Cizre için yapıyor. Cizre'ye geçişlerine izin verilmeyen HDP Eş Genel Başkanları Selahattin Demirtaş ve Figen Yüksekdağ ile milletvekilleri İdil Belediyesi Kültür Merkezi'nde halkla birlikte grup toplantısı için bir araya geldi. 

HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş konuşmasına başladı.

Partisinin karşılaştığı saldırılara dikkat çeken Demirtaş, "Yaşananlar 9 günlük mevzu değil. Cizre Botan, Mir Bedirxan'dan beri bu topraklar aynı uygulamalarla karşı karşıya. Merkezi otoritenin zulmünü kabul etmediği için bu topraklara girilmiş, ya da kardeş kardeşe kırdırılmak istenmiştir" dedi.

Yaşananları normal karşılamadıkları barış arayışına girdiklerini anlatan Demirtaş, şöyle konuştu: "Çalışanlarımıza çok büyük bedel ödetilmiş olmasına rağmen, vazgeçemeyeceğimiz ilkeli bir duruştur. Barış söylemi bizler açısından yaşam gerekçesidir. Sadece Cizre'de olağanüstü durum var diye taktik olarak söylediğimiz bir şey değil. Barışın ne kadar hayati olduğunu yaşayarak öğrendik. Barış bizim için bir slogandan çok ötedir. Kimisi barış kavramını kullanırken, altını doldurmadan, önünü arkasını görmeden kullanıyor ki, biz de hayret ediyoruz. Bu topraklarda barışı arayan insanlar tam da yangının en yakıcı olduğu yerde, barış söyleminin karşılığının insan hayatının özdeş olduğu yerde barış mücadelesi yürütüyorlar."

Son 3 günde gerçekleşen ırkçı saldırılara dikkat çeken Demirtaş, "Parti binalarımız, sivil toplum kuruluşu, mevsimlik işçi araçları, şehirler arası yolcu otobüslerine 400 saldırı gerçekleşti" dedi. Demirtaş, saldırıların "terörü kınıyoruz" adı altında yapılmasının gerçekçi olmadığını belirtti, "Saldırılar MİT organizasyonuyla hükümet eliyle gerçekleştirildi" diye konuştu.

BU IRKÇILIKTIR

Parti binalarına yönelik saldırıların da AKP onayı, MİT organizasyonuyla gerçekleştirildiğinin altını çizen Demirtaş, şöyle konuştu: "Bizi inciten onlar değil. Alanya'da, Bursa'da, İstanbul'da on yıllardır çalışanlar, esnaflar, bitişik komşularınca saldırıya uğradı. Beraber konfeksiyonculuk yapanlar, beraber lokantacılık yapanlar, bir baktılar dükkanları yakılıyor.

Mevsimlik işçiler, doğdukları yerden dolayı saldırıya uğradı. Çocukların aileleriyle birlikte evleri, çadırları, minibüsleri ateşe verildi. Bu ırkçılıktır. Şiddet karşıtlığıyla alakası yok. Dünyanın her yerinde faşizm olarak adlandırılır."

Faşizmi Cumhurbaşkanı ve Başbakan'ın birlikte izlediğini kaydeden Demirtaş, “Bu toplumun üçte birini oluşturan Kürt halkına olmadık saldırılar yapılırken, TC'nin bütün devlet kurumları olup bitenleri izlediler. 1915'te Ermenilere yapıldığı gibi, 6-7 Eylül'de Rumlara yapıldığı gibi. Bu topraklarda resmi ideolojinin tek dili tek dini kabul etmeyenlere boyun eğdirme saldırılarıdır. Bu da Kürt halkına haddini bildirme, boyun eğdirme saldırılarıdır” dedi.

TCK'nın meşru müdafaa hakkını düzenleyen maddesini hatırlattığı için hakkında soruşturma açıldığını hatırlatan Demirtaş, "Partinizi evinizi yakmaya glen biri varsa o an da kendinizi savunma hakkınız var, TCK bu hakkı veriyor. TCK'nin bir maddesini hatırlattım diye soruşturma açtılar" diye konuştu.

Demirtaş'ın konuşması devam ediyor.