HDP, 'AKP barbarlığı'nın araştırılmasını istedi

HDP, mezarlık ve kutsal mekanların bombalanmasını Meclis gündemine getirdi. Konuya ilişkin meclis araştırması açılmasını isteyen HDP'li Baluken, yaşananların "barbarlığın belgesi" olduğunu belirtti.

HDP Grup Başkanvekili ve Amed Milletvekili İdris Baluken, devlet güçlerinin mezarlık ve kutsal mekanlara saldırıları hakkında araştırma önergesi verdi.
Baluken, önergesinin gerekçe bölümünde, "Dünyadaki tüm semavi dinler de kutsal mekânların korunması, ölülere saygı duyulması hususunda belirleyici, katı ilahi ve ahlaki kurallara sahiptir. Misalen İslam dininde ölüye ve mezarlıklara saygı gösterilmesi zorunluluğu gerek Kur’an-ı Kerim’de gerekse de Hz Muhammed’in hayatındaki örneklerde oldukça net bir şekilde görülmektedir. İslami tasavvurda ölen bir insan, artık ilahi bir uzama aittir. Dolayısıyla ölüsüne, mezarlığına dokunulamaz. Diğer tüm din ve inançlarda da aynı düzeyde bir saygı ölülere ve kutsal mekânlara gösterilmektedir" dedi.

'BARBARLIĞIN BELGESİ!'

İbadethanelere saygının da hem insanlık tarihinin hem de dinsel inançların önemli değerlerinden biri olduğunu belirten Baluken, "İbadethaneler, mezarlıklar ve ölülere saygı gösterilmesi olağan yasal düzenlemelerin kati bir parçası olmasının yanı sıra savaş hukukunda bile gözetilen bir olgu olarak tarihin ve günümüzün içerisinde konumlanmış durumdadır. Toplumlar da bu dünyadaki yaşamlarının bir parçası haline getirdikleri yitirdiklerine, saygıyı zaruri bir norm olarak değerlendirmektedir. Toplumlar bugünlerini geçmişe ait belleğe ve mezarlıklarına göre, geleceklerini ise geçmiş ve bugünün yaşanmış/yaşanan deneyimleri ışığında değerlendirirler. Barbarlık ile insanlık ikilemi bu mekânlar, hafızalar ve kutsallıklar dairesinde değerlendirilir. Saygı insanlığın, vahşetli yıkım barbarlığın belgesidir" diye kaydetti.

'HALK İRADESİ TESLİM ALINMAK İSTENİYOR'

Baluken, AKP eliyle başlatılan çatışmalı sürecin, mezarlıkların ve ibadethanelerin bombalarla, tanklarla, top atışlarıyla, uçak saldırılarıyla yıkılmasına kadar gittiğini vurgularken, şunları da ifade etti:
"Her bir yıkık mezarlık ve ibadet yeri görüntüsü barbarlık belgesi olarak tarihe geçmiştir. Lice’den Şırnak’a, Dicle’den Varto’ya, Dersim’den Bitlis’e kadar bu barbarlık her saldırısında kendisini onaylamış ama dini değerleri, ahlak normlarını, bir arada yaşama umutlarını zayıflatmıştır. Türkiye’de birlikte yaşam umudunu var eden ve bunun mücadelesini veren Kürt halkına Cumhuriyet dönemi boyunca yaşatılan mezarsızlık olmuştur. Şex Said, Seyit Rıza, Bediüzzaman Said-i Kurdi’nin mezar yerleri henüz halka açıklanmamışken ve bu yönlü bir talep ortadayken kutsal mekânlara yönelik yeni saldırılar gerçekleştirilmiştir.
Camiler, cem evleri, mezarlıklar AKP’nin talimatlandırdığı güçler tarafından tahrip edilmiş, mezar taşları bile bu saldırılardan nasibini almıştır. Kürt halkının acıları, kutsallıkları ve hafızaları elinden alınmak istenirken, esasında siyasal açıdan Kürtlerin bir halk iradesinin topyekûn teslim alınma isteğine dair mesaj kendini göstermektedir.

'PARLAMENTO KENDİ VARLIK NEDENİNİ İNKAR ETMİŞ OLUR'

Savaş hukukunda bile özel anlamı olan mezarlıklar, ibadethaneler ve kutsal mekânlara dokunulmaması ile insanların insan sayılabilmeleri için yaslarını tutabilmeleri gerçekliği bugün Türkiye’de bir arada yaşayabilmesinin en önemli uğrağı olmuş durumdadır. Eğer bir parlamento halkları bir arada yaşatıp dinsel, hukuki ve ahlaki değer normlarını devam ettirebilecek bir iradeye sahip olmazsa, açıktır ki, kendi varlık nedenini inkâr etmiş olur. Bu kapsamda mezarlıkların, ibadethanelerin ve kutsal mekânların kamu güçleri tarafından bomba, top atışı ve iş makineleri aracılığıyla yıkılması/tahrip edilmesi ile ilgili kabul edilemez uygulamayı hayata geçirenlerin, talimatı verenlerin ve tüm bu sürece dair dahiliyetlerin araştırılması amacıyla bir Meclis Araştırması açılmasını talep ediyoruz."