Çınar'da kadınlar için Kürtçe okuma-yazma kursu
Çınar Belediyesi Jinwar Kadın Merkezi ve KURDÎ DER, kadınlar için Kürtçe kursu başlattı
Çınar Belediyesi Jinwar Kadın Merkezi ve KURDÎ DER, kadınlar için Kürtçe kursu başlattı
Çınar Belediyesi Jinwar Kadın Merkezi ve KURDÎ DER, kadınlar için Kürtçe kursu başlattı. Belediye Eş Başkanı Eryılmaz, "Kürtler üzerinde süreklileştirilmeye çalışılan bir asimilasyon politikası var. Bu kurs kadınların asimilasyona karşı durması, Kürtçenin gelişmesi için kadınlara bir destektir" dedi.
Çınar Belediyesi Jinwar Kadın Merkezi ve KURDÎ DER, kadınlar için Kürtçe okuma-yazma kursu açtı. Çınar Belediyesi Eş Başkanı Rukiye Eryılmaz’ın da katılımıyla 15 kadın Jinwar Kadın Merkezi’nde eğitime başladı.
ERYILMAZ: KADIN YAŞAMIN ÖĞRETMENİDİR
Kursa ilişkin bilgi veren Eryılmaz, “Genelde eğitim, okuma-yazma bilenler üzerinden yapılıyor. Biz bu tespitle okuma-yazma bilmeyen kadınlara okuma-yazma öğrenmeleri için kurs verme kararı aldık. Bu da bir ilktir. Buraya gelen kadın kursiyerler okuma-yazmayı Kürtçe öğrenecekler” dedi.
Kursun asimilasyona karşı bir nitelik taşıdığına dikkat çeken Eryılmaz, şunları ifade etti: "Kürtler üzerinde süreklileştirilmeye çalışılan bir asimilasyon politikası var. DYP-SHP koalisyon hükümeti döneminde, Kürtleri asimile etmek için Kürt kadınlarına Türkçe okuma-yazma öğretme kararı alınmıştı. Bunun için ekipler oluşturulmuş, kampanyalar düzenlenmişti. Kürtlerin asimile edilmesi kampanyaları bugün de devam etmektedir. Özellikle asimilasyonun hedefinde Kürt kadınları var. Biliyorlar ki, kadın yaşamın kurucusudur, öğretmenidir, öncüsüdür. Bu kurs kadınların asimilasyona karşı durması, Kürtçenin gelişmesi için kadınlara bir destektir."
Eryılmaz, diğer belediyelere de kadınlara yönelik Kürtçe okuma-yazma kursları açması çağrısı yaptı.
'KÜRTÇE DÜŞÜNÜYOR AMA YAZAMIYORUM'
Kursiyer Nefise Ulus (43), “Kürtçe düşünüyor, Kürtçe konuşuyor ama Kürtçe yazamıyorum. İsterim ki, Kürtçe okuma-yazma öğreneyim. Hiç okula gitmedim. Ama okula gitmek, okuma yazma öğrenmek hep içimde bir uhde olarak kaldı” dedi.
Ulus, okuma-yazma bilmediği için mağduriyet yaşadığı bir anısını da şöyle anlattı:
"Ben İzmir’de büyüdüm. Kardeşim Buca Cezaevi’nde hapisti. Kardeşimi ziyarete gidecektim. Bineceğim araç geldi. Kendi kendime öğrenmeye çalıştığım okuma ile minibüsün nereye gideceğine dair üzerindeki yazıyı okumaya çalıştım. Ben ‘Bu… Bu… Bu… Bu…’ dedim ama ‘ca’ diyene kadar minibüs geçti bile. ‘Buca’ diye okumadan minibüsten oldum. O zaman çok üzüldüm. Sonra 11 günlük okuma-yazma kursuna gittim. Haftada bir gün yarım saatlik bir kurstu. 15 kursiyerdik, hiçbir şey anlamadım. Kursu bıraktım.”
'ASİMİLASYONA ALET OLMAYALIM'
Kursiyerlerden Suzan Karadeniz ise, 5 kardeş olduklarını 4 erkek kardeşinin okula gittiğini ama kendisinin 'kadın' olduğundan dolayı gönderilmediğini söyledi. Köy muhtarının kendisini okula yazdırdığını ama annesinin, “Ayıptır, kızlar nasıl okula gider” diyerek kaydını sildirdiğini anlatan Karadeniz, "Annelerden ricam; çocuklarıyla Kürtçe konuşsunlar. Asimilasyona kendi elimizle alet olmayalım” dedi.