Dest Dan-Hevî Kadın Meclisi ve Nav-Berlin’in ortak çağrısıyla organize edilen miting, Kürdistanlılar ve dostlarının yoğun katılımıyla tarihi Yıkık Kilise (Gedächtniskirche) önünde gerçekleştirildi.

 Eylem, Kürdistan şehitleri anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşuyla başladı. Ardından yapılan açıklamada, Türk devletinin uluslararası hukuka aykırı olarak kimyasal silahlar kullandığı, buna rağmen uluslararası kamuoyunun sessizliğini koruduğu belirtildi. PKK’nin 27 Şubat’ta ilan ettiği tek taraflı ateşkes ve örgütü feshetme kararıyla birlikte, Türkiye-Kürdistan çatışmasında çözüm için önemli bir fırsat doğduğu vurgulandı.

Ancak açıklamada, bu adımlara rağmen Türk devletinin Metîna, Zap ve Avaşîn başta olmak üzere gerilla alanlarına yönelik SİHA saldırıları, kimyasal gazlar ve yoğun hava-kara operasyonlarıyla süreci sabote ettiği kaydedildi. Bu operasyonların bağımsız kaynaklarca belgelenmiş ciddi savaş suçları içerdiğine dikkat çekildi.

 Mitingde yapılan konuşmalarda Almanya hükümetine de sert eleştiriler yöneltildi. Türkiye’ye silah ve çift kullanımlı teknolojilerin satışının devam ettiği, Almanya’daki Kürt aktivistlere yönelik kriminalizasyon politikalarının sürdüğü ifade edildi. Bu durumun, Berlin yönetimini “politik bir suç ortağı” konumuna düşürdüğü vurgulandı.

Açıklamada, Almanya’nın Türkiye ile olan derin siyasi ve ekonomik ilişkileri nedeniyle özel bir sorumluluk taşıdığına dikkat çekilerek, “Boş barış sözleri yetmez, artık somut ve kararlı adımlar gerekiyor” denildi.

Berlin’de düzenlenen miting, “Şehîd namirin”, “Bijî Berxwedana Gerîla” ve “Be Serok Jiyan Nabe” sloganları eşliğinde sona erdi. Katılımcılar, uluslararası kamuoyuna sessizliğini bozma çağrısında bulundu.