GÖRÜNTÜLÜ

Binlerce yıllık tarihi köprü restorasyonu karayolları işçilerine emanet!

Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi Sözcüsü Dr. Veysi Ayhan, Hasankeyf’in en eski tarihi eser yapıtlarından olan iki katlı taş köprünün restorasyon çalışmasının karayolu işçileri tarafından sürdürüldüğünü açıkladı.

Hasankeyf’i Yaşatma Girişimi Sözcüsü Dr. Veysi Ayhan, Hasankeyf’in en eski tarihi eser yapıtlarından olan iki katlı taş köprünün restorasyon çalışmasının karayolu işçileri tarafından sürdürüldüğünü açıkladı. Ayhan, “UNESCO Dünya Miras Listesinin 10 kriterinden 9’unu taşıyan Hasankeyf’in sular altında kalmaması için çeşitli etkinliklerle Hasankeyf’i UNESCO’ya taşımakta ısrarlı olacağız” dedi.

Güvenlik adı altında yapılan Ilısu Barajı sularına gömülmesi planlanan Hasankeyf’in Ortadoğu politikaları ile bağlantılı olduğunu söyleyen çevre aktivisti Dr. Veysi Ayhan, “1950 yılından bu yana Hasankeyf baraj tehlikesi ile karşı karşıya bırakılmış. 1980 yılında bu proje hızlanmış, 1990’lı yıllarda baraj çalışması hızlandırılmış şimdi de baraj gövdesi bitmek üzere. Diğer teknik donanımlarla herhalde bundan sonra su tutulmaya başlayacak. Burada Hasankeyf’i baraj sularından kurtarmak için birçok STK ve kitle örgütlerinin tüm ısrarlarına rağmen mevcut zihniyet baraj yapmaktan geri adım atmadı. Bunun birçok nedeni var; ‘güvenlik’ için de olabilir, Ortadoğu’da gelişmelerle bağlantılı su kontrolü elinde bulundurma, doğayı birbirinden parçalama nedenlerini sayabiliriz” dedi.

UNESCO’NUN 10 KRİTERİNE EN YAKIN HASANKEYF’TİR

UNESCO Dünya Miras Listesinin 10 kriterinden 9 kriterini taşıyan ender yerlerin olduğunu da hatırlatan Ayhan, devletin bilinçli UNESCO’ya başvurmadığını kaydederek, “Hasankeyf’in yeni nesillere aktarılması için UNESCO bunun en önemli ayaklarından bir tanesidir. Tabi böylesi bir durumun gerçekleşmesi için Kültür ve Turizm Bakanlığı üzerinden yapılması gerekiyor. Yani biz STK’ların başvuruları kabul görülmüyor. Mevcut zihniyet ve iktidar ısrarla barajı devam ettirdiği için, baraj vesilesiyle Hasankeyf’i baraj suları altında bırakacağı için bu durumu kabul etmiyor. Oysa Hasankeyf, UNESCO Kültürel miras kriterlerinin 10’da 9’unu taşıyor. Mısır’daki piramitler 3 kritere sahipken Hasankeyf 9 kritere sahiptir. Brezilya’nın Amazon Koruma alanı var, 2 kritere sahip, Hindistan’ın Taçmaha’da bir kritere sahip ama Hasankeyf 9 kritere sahip olmasına rağmen Kültür ve Turizm Bakanlığı Unesco’ya başvurma gereksinimi bile duymuyor. Bu konuda ısrarlarımız devam edecek. Çeşitli etkinliklerle Hasankeyf’in UNESCO Dünya Kültür Miras Listesine alınması için çabalarımız devam edecektir” diye konuştu.

KARAYOLLARI İŞÇİLERİ DEVREDE

Hasankeyf’i bir yandan sular altında kalması çabası verildiği, diğer yandan sulara gömülecek olan mekanların restore edildiğini kaydeden Ayhan, binlerce yıllık tarihi çift katlı köprünün karayolları işçileri tarafından restore edildiğini açıkladı. Dr. Ayhan, “Hasankeyf 1978 yılında birinci derece sit alanı ilan edildiğinde o günden bu yana bir çivi bile çakılmamıştır oysa devlet, egemen zihniyet kendi mevzuatları çiğneyerek bir çırpıda tüm Hasankeyf’i sular altında bırakabiliyor. Çok gariptir sular altında bırakacak olan Zeynel Bey Türbesi ve tarihi köprü ayakları da kendi akıllarınca restore ediyorlar. Hem sular altında bırakıyorlar, hem de restore ediyorlar çok garip bir durum. Yaptıkları restorasyonla karayolu işçilerinden oluşan bir ekiple yapıyorlar. Nevşehir’den getirdikleri bir taş çeşidi ile restorasyon yapılıyor. Başlarında arkeolog, uzman kişiler olmadan bu restorasyon çalışması yapılıyor” şeklinde konuştu.