'Barikat ve hendekleri Türkiye'ye de taşımalıyız'

Rojava'daki MLKP yöneticilerinden Serhat, Türkiyeli sol-sosyalist çevrelere ve halka, Kürt halkıyla dayanışma çağrısı yaptı.

Rojava'daki MLKP yöneticilerinden Serhat, Türkiyeli sol-sosyalist çevrelere ve halka, Kürt halkıyla dayanışma çağrısı yaptı. Serhat, "Türkiye’deki sol, devrimci-demokratik güçlerin daha fazla ses yükseltmesi, daha fazla birleşmesi gerektiği bir zamandan geçiyoruz. Batıda da Kürt halkının yükselttiği direnişi yükseltmeyi ve öz savunmayı başarmak durumundayız. Hendekleri Türkiye cephesine taşımaktan başka bir yol kalmamıştır" diye konuştu.

İstanbul'da Yeliz Erbaş ve Şirin Öter adlı devrimcilerin polis tarafından katledilmesi ile AKP'nin faşizmini batıya da taşıdığına dikkat çeten Rojava MLKP Yöneticilerinden Baran Serhat, ANF’ye değerlendirmelerde bulundu.  

'YELİZ VE ŞİRİN KÜRT HALKINA SES VERDİKLERİ İÇİN KATLEDİLDİ'

"Yeliz Erbay ve Şirin Öter yoldaşlarımız AKP zulmünün, AKP DAİŞ’nin faşizminin halkımıza karşı kirli ve kanlı savaşına karşı dövüşürken ölümsüzleşti" diyen Serhat, "Onlar Kürt halkının yükselttiği başta öz yönetim, özgürlük talepleri olmak üzere bütün haklı ve meşru taleplerin yanında yer alan komünist kadınlardı.  Onlar tam da bu nedenle öncüye dönük katliamlardan dolayı şehit edildiler, katledildiler" dedi.

Serhat, şöyle devam etti: "Yeliz ve Şirin yoldaşlar Sur’daki, Cizre’deki, Nusaybin ve Silopi’deki yükseltilen halk direnişine, yükseltilen öz yönetim direnişine, batıdan ses vermeye çalışan ve onların sesi olmaya çalışan ışıklardı.  Hayat bize gösteriyor ki, Sur’u, Nusaybin’i, Cizre’yi kuşatma altına alarak top ve tank atışları ile vuran AKP faşizmi aynı zamanda batıdaki işçilere, emekçilere, ilerici ve kadınlara karşı da aynı pervasızlık ve aynı katliamca saldırılarla terör estirmeye, cinayetler işlemeye devam edecektir. Bunun karşısında Kürt halkımızın gösterdiği net bir tavır vardır. Öz savunma direnişi ile kendini, toprağını, varlığını savunuyor. Bu öz savunma pratiğinin batıda da öncülüğünü, temsilciliğini yapan kadın devrimciler şehit edildi."

'KÜRDİSTAN’DAKİ HENDEK VE BARİKATLAR BATIYA TAŞINMALI'

Sokak infazları ve katliamların, AKP faşizminin artık geleneksel tarzı haline geldiğini söyleyen Serhat, "AKP faşizminin bu geleneksel tarzına karşı bütün alanlarda, sokaklarda öz savunma barikatlarını yükseltmekten, hendekleri Türkiye cephesine taşımaktan başka bir yol kalmamıştır. AKP faşizmini engellemek istiyorsak, halklarımız ve insanlarımızın katledilmesini engellemek istiyorsak, onların o gerici saltanatlarına 'dur' demek istiyorsak, batıda da Kürt halkının yükselttiği direniş gibi direnişi yükseltmeyi ve öz savunmayı başarmak durumundayız" diye belirtti.

'TÜRKİYE CEPHESİ YANILGI İÇİNDE'

"Kürdistan’da AKP'nin tüm pervasızlığı ile katliamlarına devam ettiği bir süreçte, Türkiye cephesinde büyük bir yanılgının olduğu kanısındayım" diyen Serhat, şu değerlendirme ve çağrıları yaptı:

"AKP faşizmi Kürt halkına karşı yürüttüğü savaşta kazandığı psikolojik yönü elindeki medya araçları ile çok kirli bir şekilde yürütüyor. AKP faşizmi, yürüttüğü katliamları halktan gizlemeye çalışıyor. Türkiye’deki sol, devrimci-demokratik güçlerin daha fazla ses yükseltmesi, daha fazla birleşmesi gerektiği bir zamandan geçiyoruz. Küçük boğuşmaları bir kenara bırakmalıyız. 

Türkiye cephesinde tam bir sessizlik yok. Bugün Şirin ve Yeliz yoldaşların cenazesinde on binler bir araya gelecektir.  Ve onlar şahsında Türkiye'de bu durumun değişeceğini göreceğiz. 

'MAĞDURİYET ÜZERİNDEN CEVAP VERİLMEMELİ; SOKAKLARA ÇIKILMALI'

Gerçek olan şu; Suruç’ta, Ankara da katliamlar yaşandı. Türkiye’deki demokratik devrimci çevreler sadece mağduriyet üzerinden cevap vermeye çalıştı.  Bu olmaz, kabul edilemez.  Böyle olduğu için Kürt halkının karşı karşıya kaldığı durumlar da anlaşılamaz. Bu nedenle bu sessizliği ortadan kaldırmanın yolu, yanı başında evine bomba atılan, üstüne bomba yağdırılan Kürt kardeşlerinin sesine ses katmaktan, onun için sokaklara çıkmaktan geçtiğinin görülmesi gerekiyor.

'KINAMA YAPARAK ENGELLEYEMEZSİNİZ'

Gezide ortaya çıkan pratikler ne yazık ki, bugün Kürt halkının yükselttiği barikat ve hendekler için yükseltilemiyor.  Burada iki tane etken vardır.  Birincisi halen solun bir bölümündeki Kemalizmin devletçi iz ve yankılarının bulunuyor olması, ikincisi güçlü bir devrimci öncülüğü yapamamasıdır. Yoksa Türkiye halkının ezici bir kesimi Kürdistan’da yaşanan katliamlara karşı duyarsız ve ilgisiz değildir.  Fakat ne yapacağı ve nasıl yapacağı konusunda bir sorun var. Bu da doğal olarak kendine devrimciyim diyen öncülere düşüyor. Komünist örgüt ve sosyalist gruplar bir an önce Kürt halkına karşı yükseltilen devlet katliamları karşısında sesini yükseltmek ve sokaklara çıkarak direnmek zorundadır.  Sadece açıklamalar ve kınama yaparak bu katliamları engelleme koşullarınız yoktur."

Serhat, "Türkiye toplumunun, Kürdistan’da sadece öz savunma ve öz yönetim barikatları yükselmediğini görmesi gerekiyor. Orada aynı zamanda öz saygı da yükseliyor! Halkın kendine duyduğu saygı ve öz güven de yükseliyor.  Türkiye halklarının en başta öz saygı barikatlarını yükseltmesi gerekiyor" ifadelerini de kullandı.