Ankara katliamı ve Türk devletinin Kürdistan’daki saldırılarına ilişkin açıklama yapan Amed Halk İnisiyatifi, “Faşist AKP’nin saldırıları tamamen bitene dek tek bir saldırı kalmayana dek direnişe devam edeceğiz. Her yer her sokak her cadde her mahalle eylemlerimizle direnişe devam edeceğiz. Tüm halkımızı her gün gelişen eylemleri yükseltmeye ve Ankara katliama karşı direnişi süreklileştirmeye çağırıyoruz” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan Amed Halk İnisiyatifi, “Faşist AKP devletinin vahşetine karşı geliştirdiğimiz Sur direniş sürecinde büyük mücadeleler verdik ve bu mücadelenin bir bedeli olmuştur. Tek doğru duruş budur ve bütün halkımızın böyle bir duruş temelinde pratiğe yöneldiğine inanıyoruz. Devrimci halk direnişi, değerlerini sahiplenmek ve ne pahasına olursa olsun korumak ve savunmaktır. Yani öz yönetimini, öz direnişini, öz savunmasını yapmaktır. Halk olarak hepimize dönemin devrimci duruşunun ve mücadele ölçüsünün neler olduğunu göstermektedir. Önderlik duruşunu böyle ele alıyoruz. Kuşkusuz beş buçuk aydır bilgimiz yok, haber alamıyoruz.

En büyük baskı, tehdit, psikolojik baskı Önder Apo üzerinde uygulanmaktadır. En büyük direniş İmralı’da yaşanmaktadır. Direnişin doğru duruşu, tutumu, çizgisi İmralı direniş gerçeğiyle ortaya çıkmaktadır. Bilgi sahibi olamamak, haber alamamak bizim için bir üzüntü kaynağı olsa da, Önderlik duruşunu anlamak bize büyük bir güç, cesaret ve enerji vermektedir.

Doğru anlamak, haber alamamayı düşman baskısı ya da engeli olarak görmekten çıkararak, Önder Apo’nun bilinçli bir şekilde sürecin devrimci hamlesine öncülük eden direnişçi tutumu olarak değerlendirmekten geçmektedir. Dolayısıyla İmralı duruşunu, Önderlik duruşunu doğru anlamalıyız. AKP hükümetinin, TC devletinin bu dayatmaları karşısında tek Önderliksel duruş, doğru devrimci duruş direnmektir. Direnmek, direnmek ve yine direnmektir” dedi.

İmralı’da gerçekleşin de böyle büyük bir direniş olduğunu kaydeden Amed Halk İnisiyatifi açıklamasına şöyle devam etti: “İmralı’da gerçekleşen de böyle bir büyük direniştir. Kürt halkı da bunu çok iyi anlamaktadır ve kadın, erkek, çocuk, yaşlı, genç hep birlikte didinerek Önderlik direnişini herkes kendi olduğu yerde sürdürmektedir. Önder Apo’nun özgür yaşamasını ve çalışmasını sağlatacak bir özgürlüğü, Kürdistan’ın mahalle ve kasabalarında yaratmaya çalışmaktadır. Bu gerçeği hepimizin doğru anlaması gerekmektedir. Dolayısıyla direniş, AKP faşizmine karşı devrim yapmak, AKP’nin tekçi, merkeziyetçi, faşist, vahşi, tahakkümcü saldırılarına karşı halkın demokratik özerkliğini inşa etmek, demokratik özyönetimini geliştirmek temelinde devrimi gerçekleştirmek bir Önderlik emridir.

Başta Varto, Cizre, Nusaybin, gever, Silopi, Farqin, Bismil, Lice, bağlar olmak üzere her yerde gelişen öz yönetim-öz savunma direnişi Sur’da doruğa çıkmış ve Kürdistan’ın bütün parçalarına demokratik özerklik devrimine adım atılmıştır. Devrimci direnişi yükselterek özgür yaşam mücadelesinin gereklerini yerine getirmek, Önderlik çizgisinin gereklerini hayata geçirmek, çizgi ve halk karşında, tarih karşısında devrimci militan görevlerimizi başarmak istiyoruz. Bunu başarmakta da hareket olarak, yoldaşlar olarak, halk olarak kararlıyız. Halkımızın demokratik özyönetim ilanları ve inşası bu döneme nasıl yaklaşmamız gerektiği, bu dönemde hangi görevleri başarmamız gerektiği bu kararlılıkla ortaya konulmuştur. Karar bu defa halk tarafından verilmiştir. Kobanê düşmedi, Cizre düşmedi, Amed düşmedi. Ama AKP düştü, düşmekle kalmadı tarihin çöp sepetine atıldı. Sur’daki direnişin ve halkımızın tüm il ve ilçelerinde geliştirdiği direniş anlam bulmuş ve güç kazanmıştır. Dolayısıyla halkımız alanlarda direniyor, direnmeye devam edecektir. Faşist AKP’nin saldırıları tamamen bitene dek tek bir saldırı kalmayana dek direnişe devam edeceğiz. Her yer her sokak her cadde her mahalle eylemlerimizle direnişe devam edeceğiz. Tüm halkımızı her gün gelişen eylemleri yükseltmeye ve Ankara katliama karşı direnişi süreklileştirmeye çağırıyoruz.”