GÖRÜNTÜLÜ

Akengin: Türk devleti, sürecin sağlıklı ilerlemesi için gerekli adımları atmalı

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) PM üyesi Mustafa Akengin, Türk devletinin Önder Apo’nun başlattığı sürece olumlu yanıt vererek sürecin sağlıklı ilerlemesi için gerekli adımları bir an önce atması gerektiğine dikkat çekti.

MUSTAFA AKENGİN

Önder Apo’nun 27 Şubat’ta yaptığı tarihi çağrının üzerinden neredeyse 3 ay geçmesine rağmen, devlet tarafından hâlâ somut bir adım atılmadı. Özelikle Önder Apo üzerinden uygulanan tecrit ise devam ediyor.

ANF'ye konuşan Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Parti Meclisi üyesi Mustafa Akengin, "Kürt siyasal hareketi, bir bütün olarak geçmişten günümüze değerlendirdiğimizde, bundan 30 yıl önce Sayın Abdullah Öcalan, silahların bırakılıp ateşkesin yürürlüğe girmesi için bir çağrıda bulunmuştu. 1993 yıllı 17 Nisan tarihinde Turgut Özal öldü ve süreç de bir şekilde tıkandı.


Dolayısıyla, Sayın Abdullah Öcalan'ın 27 Şubat’ta yaptığı çağrı yeni bir çağırı değil; 30 yıl önce de aynı şeyleri söyledi. Sayın Abdullah Öcalan'ın söylemleri, 30 yıl önce neyse bugün de aynıdır. Bu nedenle, bu yeni çağrıyı yeni Türkiye için bir umut olarak değerlendiriyoruz" dedi.

‘KÜRTLER SÜRECİ SAHİPLENDİ’

Kürt halkının, Önder Apo’nun başlattığı süreci ciddi bir şekilde sahiplendiği ifade eden Akengin, "Kürtler, sürece sahip çıkmıştır. Ama Türkiye cephesinde, Türkiye halkı buna hazır mıdır veya bunu kabul etmiş midir, diye sormak gerekiyor. Bence, tam olarak bu süreci anlamayan bir Türkiye var karşımızda. Kürt dili ve Kürtlere yönelik baskı ve inkâr hâlâ devam ediyor. Gerçekten, Sayın Öcalan’ın yaptığı çağrı tarihi bir öneme sahip. Bunun kıymetini, anlamını ve önemini bilmek lazım. Bu anlamıyla, Kürtler bu süreci önemsiyor ve içten sahipleniyor.

Bunu da söylemekte fayda var: Türkiye Cumhuriyeti devletinin bugün geldiği noktada ekonomi, hukuk ve ahlak çökmüş durumda. Dolayısıyla, bu hükumetin bu sorunu çözüp çözemeyeceği noktasında kaygılarım var. Maalesef, meşruiyetini yitirmiş bir hükmet var. Ben bu süreçten umutluyum; umarım bu süreç nihayete erdirilir ve Kürtlerin özlemleri de bir yerde noktalanır. Ama ihtiyatlı olmakta fayda var.

Geçmişten günümüze kadar bu süreci biz Kürtler iyi anlamış durumdayız. Biraz da hükümetin artık gerçekten bu süreci isteyerek başlatması gerekiyor. Kürtler, artık bir daha oyuna gelmez. Dolayısıyla, sürece aklıselim yaklaşmamız gerekiyor" diye konuştu.

‘ONURLU BİR BARIŞ İÇİN ISRARLIYIZ’

Önder Apo’ya uygulan mutlak tecridin bir an önce sona erdirilmesi ve fiziki özgürlüğünün sağlanması gerektiğine işaret eden Akengin, şöyle devam etti:

"Geçmişten günümüze, Kürtlerin tanımadığını, Kürt varlığının ve dilinin tamamen inkârını görüyoruz. 1 Ekim’den itibaren Devlet Bahçeli bir çağrı yaptı. Sayın Abdullah Öcalan’a atıfta bulunarak, ‘Gelsin, umut hakkını kullansın, Meclis’te konuşsun’ dedi. Bunun gereğini yapsınlar. Bizlere bu konuda ne kadar ciddi olduklarını göstersinler.

Sayın Abdullah Öcalan, yeni yüzyılda Türkiye'ye bir vizyon sunuyor. Kürtlerle ortak vatanda birlikte yaşamın ne kadar güzel olabileceğini, halkın refah seviyesinin yükselebileceğini, savaşa harcanan bütçeyi kendi içyapımızda kullanabileceğimizi gösteriyor. Çok zor bir durum değil.

Tecridi kaldırıp tüm koşulları sağlarsanız; kendisi de üstüne düşeni yerine getirecektir. Bunun başka bir yolu yok. Gerçekten bunlar yapılırsa, Türkiye'nin önü açılacak. Sayın Abdullah Öcalan üzerindeki tecridi bir an önce kaldırsınlar. Biz, halk ve parti olarak bunu istiyoruz. Onurlu bir barış için ısrar ediyoruz."