Ağustos çocuğu Berxwedan
DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırdığı günlerde gözlerini dünyaya açan Berxwedan, halkının maruz kaldığı zulme inat, geleceğe gülümseyen gözleriyle bakıyor.
DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırdığı günlerde gözlerini dünyaya açan Berxwedan, halkının maruz kaldığı zulme inat, geleceğe gülümseyen gözleriyle bakıyor.
DAİŞ çetelerinin Şengal’e saldırdığı günlerde gözlerini dünyaya açan Berxwedan, halkının maruz kaldığı zulme inat, geleceğe gülümseyen gözleriyle bakıyor.
Şengal’de, dağın doruklarında ülkesini terk etmeyen yaklaşık 50 kişilik bir Êzîdî ailesi var. 80’li yaşlardaki kulakları az işiten dede ve eşi, ailenin temelini tutan çatısı olarak, büyük bir saygı görerek yaşıyor. Çok sayıda erkek kardeş, eşleri ve çocukları geniş bir aile evinde yaşamını idame ettiriyor. Briketten yapılmış olan ev, geniş olmasına rağmen, bu aile için küçük. Eve dışarıdan yaklaşırken dikkatimizi en çok çeken ise, çocuk sesleri. Kızlı erkekli, birçoğu aynı yaşta, esmer, sarışın, kumral, mavi renk ağırlıkta gözler ile cıvıl cıvıl bize bakıyor ve ‘hoşgeldin’ lafına heyecan katıyorlar.
Şengal merkeze yakın olan Werdiya köyünden olan aile, DAİŞ çetelerinin Şengal’e 3 Ağustos’ta başlattığı saldırının zulmüne maruz kalmış ve katliamcılardan kurtulmak için, evlerini, köylerini, yurtlarını terk ederek, önceki fermanlarda olduğu gibi kendilerini koruyan Şengal Dağı’nı yeniden mesken eyleyerek, katliamdan kurtulmuşlar. Werdiyalılar, Şengal Dağı’nın Serdeşt düzlüğünün Şengal merkezini, köylerini hemen gören sırtı üzerinde kurtardıkları eşyaları ile konumlanmışlar.
Werdiyalılar arasında, yaklaşık 50 kişilik nüfusu ile çok büyük bir aile bulunuyor. Geniş bir aile evine yerleşmelerine rağmen, ev kendileri için küçük ve dar. Ailenin en genç üyesi de, 7 aylık kız çocuğu Berxwedan. Bu şirin güzel çocuğu annesi, evinde, güven içinde dünyaya getirmeyi beklerken, katliamdan kaçarak, sığınmak zorunda kaldıkları Şengal Dağı’nın zirvesine yakın bir ağaç altında dünyaya getiriyor.
Şengal’in kutsallığı, uçsuz bucaksız aşağı Mezopotamya’nın sıcak ve tozlu ovalarının ortasında bir dağ olması. Bu ova dünyasında bu dağ ve dağdaki kısacık boylu meşe ağaçları bedene hayat verip bir kalp gibi duruyor. Berxwedan da böyle bir meşe ağacının altında açıyor gözlerini dünyaya. Ailesi DAİŞ zulmüne karşı savaşanlardan umut toplayarak, gelecek güzel günlere olan inançlarıyla sarı sıcakta, kısacık bir meşe altında dünyaya gelen kız çocuğunun adını Berxwedan koymuşlar.
Artık 7 aylık olan Berxwedan büyüyor, gülümsüyor. Tüm bu zulüm, sıcak ve direnişten tabii ki haberi yok. Bir gün halkının yaşadığı zulmü öğrenecek, ismi gibi direnen halkı gibi gelecek güzel günlere gülümseyerek büyüyor.