14 Temmuz ve 'Direniş'
Tam bir yıl önce Kürdistan'ın birçok alanına olduğu gibi, Şehit Rüstem Mülteci Kampı da (Mexmur) DAİŞ çeteleri tarafından saldırıya uğramıştı...
Tam bir yıl önce Kürdistan'ın birçok alanına olduğu gibi, Şehit Rüstem Mülteci Kampı da (Mexmur) DAİŞ çeteleri tarafından saldırıya uğramıştı...
Tam bir yıl önce Kürdistan'ın birçok alanına olduğu gibi, Şehit Rüstem Mülteci Kampı da (Mexmur) DAİŞ çeteleri tarafından saldırıya uğramıştı. Çeteler kampı en fazla üç gün ellerinde tutabiliyorlar ve üçüncü günün sonunda HPG VE YJA-STAR gerillaları tekrar kampı ellerinden geri alıyorlar. Şu an Kürdistan'ın birçok alanında olduğu gibi, Şehit Rüstem Kampı'nı da gerilla güçleri savunmakta.
Kampın dört bir yanına mevzilenen gerillalar, olası her türlü saldırı için hep hazır pozisyonda mevzilerinde bekliyorlar. Kamp sakinleri ise gerilla güçlerinden aldıkları güvenle yaşıyorlar.
Belki de Ortadoğu'nun güvenliği en iyi bir şekilde alınan alanlardan biri oluyor, Şehit Rüstem Kampı. Neden, diye sorduğumuzda ise "Çünkü burayı gerilla güçleri savunuyor da ondan" cevabını alıyoruz.
Güvenliği gerilla tarafından en üst seviyede tutulan bu kampta dolaşıyoruz. Her köşe başında Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın posterleri ve Kürt Özgürlük Hareketi'nde yaşamlarını yitiren özgürlük savaşçılarının poster ve fotoğraflarını görüyoruz. Ve 14 Temmuz direnişini ifade eden birçok kutlamaya rastlıyoruz.
"Ben ölürsem mezar taşıma, halkına borçlu yazın"
Mehmet Hayrı Durmuş
"Bizler yaşamı uğrunda ölecek kadar seviyoruz"
Kemal Pir
„Biz PKK hareketinden teslimiyeti değil direnişi öğrendik"
Ali Çiçek ve Akif Yılmaz
'DİRENİŞ NEDİR?'
Özgürlük direnişçilerinin bunun gibi onlarca söz ve sembollerini mülteci kampın evlerinde, balkonlarında bulabilirsiniz.
Evet, kampın birçok yerini dolaştıktan sonra, gerilla mevzilerine doğru yola koyuluyoruz. Bir gerilla noktasında birkaç arkadaşımla oturmuş, çay içiyoruz. Birçok konu başlıkları tartışılıyordu. Hemen yan tarafımda iki genç kadın gerilla kendi aralarında konuşuyorlardı. Konuşmalarını daha rahat işitmek için biraz yakınlaşıyorum. Bir kulağım hep onlarda. Hangi konuda ne konuştuklarını merak ediyorum. 2013 yılında gerilla saflarına katılan Ronak Derik adındaki genç gerilla, yeniliğin verdiği acemiliğe sığınarak Sterk Serdar adındaki gerillaya "direniş nedir" diye bir soru yöneltiyor. Gerilla Sterk gülümseyerek genç arkadaşına, 'direniş özgürce yaşamaktır' diyor ve direnişin Kürt Özgürlük Hareketi'nde ne anlama geldiğini uzun uzun anlatıyor genç yoldaşına.
Özelikle bugün her gerillanın dilinde 14 Temmuz direnişçileri olan Kemal Pir, M. Hayri Durmuş, Ali Çiçek ve Akif Yılmaz'dan söz ediliyor. Onların anılarına sahip çıkma sözleri yenileniyor ve direnişleri daha da yükseltme sözleri veriliyor gerillalar tarafından.
14 TEMMUZ...
"Direniş düşmanı zindanlarda da tarumar edebilir. Tam 35 yıl önce hani o kan emici, hani o insanlıktan düşmüş general, hani o halka kan kusturan, sıfat vermekte zorlandığım adam. Hatırlarsınız, birkaç ay önce öldü. Kenan Evren'den söz ediyorum. Bazılarınız 'Kenan Evren tek başına darbeyi yapmadı' diyebilir, evet size katılıyorum, tek başına yapmadı. O bir sistem, peki hangi sistem, hani toplumun canına okuyan o egemenci, iktidarcı,devletçi ve cinsiyetçi medeniyet yada uygarlık sistemi.
Hiç kimsenin ruhuna rahmet okumadığı o Kenan Evren vardı ya, işte o adamda onların bir devamı yada bir parçasıdır. Yani o sistemden asla ayrı değil, tabii tek başına yapmadı, 12 Eylül faşist darbesini.
Kenan Evren ve bütün devamındakiler ölmeden önce lanetle unutulmuşlardı. Ve unutulmaya da devam edileceklerdir. Unutmayalım ki, unutulmayan direniş, bugün halklarına olan borçlarını kendilerini feda ederek ödemeye çalışan ve hala da kendilerini borçlu sayan ve düşmanı kendi evlerinde bozguna uğratan o özgürlük kahramanları Kemal Pir, Ali Çiçek, Mehmet Hayrı Durmuş ve Akif Yılmazlar'ın direniş yıl dönümüdür. Bugün özgür ve onurlu bir yaşamı uğrunda ölecek kadar çok sevenlerin halka öncülük yaptığı gün. Ve asla unutulmayan gün."
Bugünün anlamına ilişkin herkes bir şeyler yapıyor. Toplantılar, askeri törenler, anmalar düzenliyor. Gerillanın bugünün anlamını her şeyleriyle yaşadıklarına tanık oluyoruz. 15-20 dakika sonra Mexmur ve Kerkük YJA-STAR Eyalet Komutanı Çiğdem Doğu’nun gerilla güçleriyle bir toplantı yapacağını öğreniyoruz.
'ÖCALAN VE PKK KÜRDİSTAN HALKI İÇİN YENİ BİR BAŞLANGIÇTIR'
Gerillanın göstermiş olduğu nezaketle aralarında oturup toplantıyı dinliyoruz. "14 Temmuz Büyük Ölüm Orucu direnişçilerimizin duruşu, ruh hali, kararlılığı halkımızın şimdi dünyaya umut olan, düşmanlara korku salan baş eğdirilemez duruştur, yenilmez ruh halidir, zafer kararlılığıdır" sözleriyle toplantı başlıyor.
"Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ve PKK Kürdistan halkı için yeni bir başlangıçtır. Öcalan ve PKK, bugün Kobanê'de Girê Spî'de, Şengal'de, Amed ve Dersim’de Mahabad ve Sine’de şaha kalkan özgürlük ruhudur. Daha ilk günden itibaren, Öcalan, koşullar ne kadar zor olursa olsun bir halk eğer özgürlüğe karar verirse bunu başarabileceğini vurgulamıştır. Bunun için de bir şart koymuştur. Özgücü esas alacağız" değerlendirmeleri yapılırken bizler bu sözlerin derinliğine yenik düşüyoruz.
Birkaç saat süren toplantıda, Amed zindanlarında yaşanan direniş hakkında bir çok şey öğrendiğimizin farkına varıyoruz. Ve gerillaların dilinde düşmeyen, 'direnmek özgürlüktür' sloganlarıyla kamplardan vedalaşarak ayrılıyoruz.