Sirvan Kanat: Tiyatro benim için dildi

Çocukluğundan beri tiyatroya tutkuyla bağlı olan Sîrwan Kanat, kendi imkanlarıyla Rustem Cûdî Mülteci Kampı’nda Kürt tiyatrosunu geliştirmeye çalışıyor.

Bazı şeyler çocukluktan keşfediliyor ve geleceğinizi belirliyor. Çocukluğunu sürgün ve zorlu yaşam koşullarında geçiren Sirwan Kanat, şimdi tiyatroda çalışıyor, aynı zamanda tiyatro yönetmenliği yapıyor.

Kanat, hayatının onu tiyatroya çektiğini belirtiyor. Çocukluğunu sürgünde geçiren, acılara ve çilelere göğüs geren Sirwan Kanat, sanat yoluyla birçok çocuğa da umut veriyor.

TAKLİTTEN OYUNCULUK VE YÖNETMENLİĞE

Oyuncu Kanat, 1997 yılında ailesinin mülteci olarak gitmek zorunda kaldığı Güney Kürdistan’daki Etruş Kampı'nda doğdu. Çocukluğu Maxmur'da geçti. Henüz 3-4 yaşlarında çevresindekileri taklit ederek tiyatroya ilk adımlarını attı. Kanat, “Etrafımdakiler tanıdıklarım, taklit ettiğim ise arkadaşlarım ve çevremdi. Sanırım tiyatro sevgisi çocukluktan geldi. Çocukluğum sürgünde geçti. Maxmur'un özel sığınma koşulları ağırdı. Bu durumda ilk eğitimime Maxmur'da devam ettim. Çocukluğum daha çok sokaklarda ve arkadaşlarla geçti" diye anlatıyor.

‘TİYATRO BENİM İÇİN BİR DİLDİ’

Kanat, yaşamını ve çevresini başka bir dilde ifade etmeye çalışıyordu; bu onun için oyunun temeli oldu. Kanat şöyle ifade ediyor: “Çocukken çevremdekilerin taklidini yapmak benim için kendimi ifade etmenin bir yoluydu. Çocuk başlangıçta çok meraklı, etrafındakileri anlamak istiyor, her zaman onu dışa vurmak zorunda. Tiyatro benim için bir dildi. 7 yaşında Maxmur Kültür Sanat Merkezi'nde tiyatro çalışmalarına başladım. Annem bu konuda çok yardımcı oldu ve yönlendirildim. Kendimi bu şekilde daha fazla ifade etmemi ve daha iyi bir sanat eseri geliştirmemi sağladı.”

HÊVÎYEKDA GRUBU İLE BAŞLADI

Sîrwan Kanat, ilgilendikçe tiyatroya giderek daha iyi ve daha sistemli çalışma arayışına girdi. Bu aynı zamanda ona tiyatro ve grup çalışması çalışmalarını inşa etmek ve yönetmek için arka plan sundu. Kanat bununla ilgili; “Tiyatroya ilgim çoktu. Ortaokul ve lise yıllarımda arkadaşlarıma tiyatro grubu kurmalarını söylüyordum. Kendi gözlerimizle gördüğümüz toplum içindeki olayları ve gelişmeleri bir şekilde ifade ediyorduk. Bir aradan sonra 2016 yılında grubun oluşumuyla tiyatro çalışmalarımıza başladık. NÇHM bünyesinde Hêvîyekda adında 6 kişiden oluşan bir grubumuz vardı. Sanatlarını sunan farklı gruplar ve bireyler de vardı. Bu yıl Şehid Koçerin Hazırlık Okulu'nda tiyatro topluluğu kuruldu. Hepsi öğrenci; 10-12 civarında. Geçen Mart ayında da bir oyun sunduk” diyor.

TİYATRO İLE ALTERNATİFLER GÖSTERİLİYOR

Sîrwan Kanat ve amatör arkadaşları, toplumsal sorun ve çatışmaları giderek oyunlarının konusu haline getirmeye çalışıyor ve yürüyüşlerine bu temelde devam ediyor. Kanat, toplumdaki sorunları ve çatışmaları sanat aracılığıyla anlatmak istediklerini belirterek, “İnsanlar sanatla daha iyi anladıkları için kendilerini içinde buluyorlar. Sorunlara ve çatışmalara bir alternatifimiz oluyor; bunu tiyatro aracılığıyla anlatmak istedik ve anlatıyoruz. Tiyatro, toplumsal sorunları ele almamız açısından önemli" diye ifade ediyor.

YÖNETMENLİK VE SENARİSTLİK

Sîrwan Kanat, sadece oyuncu olarak değil oyunların içine girerek senaristlik ve yönetmenlik de yapıyor. Tiyatroya girdikçe kendini daha da geliştirdi ve belirleyici bir rol oynamak istiyor. Artık sadece tiyatro değil, aynı zamanda toplum içinde yüzünü göstermek, düşünce, duygu ve benliğini de toplumsal sahnede sergilemek zorundadır. Bu amaçla 2017 yılına kadar 10'a yakın tiyatro oyununda rol alan Kanat, “Önce oyuncu olarak birkaç tiyatro rolü üstlendim, ardından yönetmen ve oyuncu olarak birçok tiyatroda rol aldım ve oynadım. Senaryo yazmaya başlayalı bir yıldan fazla oldu. Sonunda iki senaryo yazdım, birini sunduk, biri kaldı” diyor.

PERDE, KUMAŞ VE ELBİSELERDEN KOSTÜM

Maxmur’da yaşamın her alanında olduğu gibi tiyatroda da engeller söz konusu. Sirwan Kanat geliştikçe boşluk ve engeller artar. Engeller tiyatroya olan sevdasını köreltmeye yetmez.

Kanat, bu engellerden birinin Maxmur'da kendi tiyatrolarını sunabilecekleri bir yer olmadığına dikkat çekiyor. Bir oturma odasını perdelerle dekore edip öyle oynuyorlar. Özellikle tiyatronun olmazsa olmazı kostümü bulmakta da sıkıntı yaşıyorlar. Engeller bununla da bitmiyor. Anlatıyor Kanat: “Tiyatroda ne ben ne de arkadaşlarım profesyonel eğitim gördü. Kendi iç çabalarımızla ve kitaplardan öğrendik. Dekor yönüyle de birçok kusur var. Bazen oyun için evde bulduğumuz bez parçalarını getirip dekoru yapar, öyle oyunumuzu oynarız. Dolaplardaki kıyafetleri annelerimizden habersiz alıp götürüyor, şekillendirilip kostüm haline getiriyoruz. İmkansızlık tanımıyoruz.”

Halkın, onların bu çabasını görmezden gelmediğine de dikkat çeken Kanat, “Tiyatromuzla ve oyunculuğumuzla ilgilenmeleri bize keyif veriyor, işimizi sürdürmemiz için bizi motive ediyor” diyor ve oyunlardan sonra halktan gelen eleştirilerle daha da güçlendiklerini ekliyor.

‘GENÇLER SANATLA GERÇEK KİMLİKLERİNİ BULABİLİR’

Kanat, son olarak projelerinden bahsediyor: “Gençleri örgütlemek, tiyatroyu öğrenciler arasında yeniden geliştirmek ve bir salon inşa etmek gibi bir süreç var önümüzde. Ayrıca belirli temaları oyunlarımızın temeli yapacağız. Tiyatro aracılığıyla gençliğin kimlik arayışını göstermek istiyoruz.  Gençler sanatla ilgileniyorsa, kimlik arayışlarının yanı sıra aradıkları özgürlük çizgisinin de tartışılmaz olacağına inanıyorum” dedi.