GÖRÜNTÜLÜ

Bakırhan’dan Hewlêr’e çağrı: Hükümeti bir an önce kurun

HDP Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, “Ortadoğu’daki tüm senaryoların merkezinde Kürt halkı varken bölgesel hükümetin kurulması hayati önemde” olduğunu belirtti.

Halkların Eşitlik ve Demokrasi Partisi (DEM Parti) Eş Genel Başkanı Tuncer Bakırhan, Meclis’te partisinin haftalık grup toplantısında gündemdeki gelişmeleri değerlendirdi. 

Bakırhan, Madımak Katliamı’nın yıldönümü dolayısıyla bu katliamda "sazın, sözün ve türkünün" yakıldığını, "fikirlerin, şiirin ve kalemin" ateşe verildiğini belirtti. 

Bakırhan, "Madımak Oteli’nde alevler sadece bir binayı yakmadı; aslında bu toprakların birlikte yaşam umudunu yakmaya yeltendi" dedi.

ORMAN YANGINLARI İHMALLERİN SONUCU

Bakırhan, İzmir, Manisa ve Hatay’da başlayan orman yangınlarına dikkati çekerek, “Her yıl aynı şeyleri yaşıyoruz. Gelinen noktada orman yangınları ihmallerin sonucudur. İhmali olanlar gözaltına alınmalı, açığa çıkarılmalı ve haklarında yasal işlem başlatılmalıdır” çağrısında bulundu. 

DÜNYA BÜYÜK BİR DÖNÜŞÜM SÜRECİNDE

Dünyanın büyük bir dönüşüm sürecinden geçtiğine işaret eden Bakırhan, ulus devlet, endüstriyalizm ve kapitalizmin bu dönüşüm sürecinde çıkmaza girdiğini belirtti.

Bakırhan sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kapitalist modernite, savaşı her yere yayarak silah satışlarıyla sermaye biriktirme derdinde. Enerji yollarıyla bu tıkanmış sisteme nefes aldırmaya çalışıyor. NATO’nun 2025 yılı toplantı sonuçlarına baktığımızda, dünya savaşının ayak seslerini duyuyoruz. Milyonlarca insan açlıkla mücadele ederken, işsizlikle boğuşurken, hak ve hukuk her yerde askıya alınmışken, NATO ülkeleri dünyadaki sorunların çözümsüzlüğünü derinleştirecek.

GÜVENLİK SİLAHLANMA İLE DEĞİL ADALETLE SAĞLANIR  

Güvenliği sağlamanın yolu daha fazla silahlanmada değil, daha fazla eşitliktedir, adalettir. Daha fazla bombayla, topta, tüfekte değil, daha fazla özgürlük ve eşitliktedir. Dünya savaşının ayak izlerini Ortadoğu’da net bir şekilde görüyoruz. Soğuk Savaş’ın bitiminden Körfez Savaşı’na, oradan günümüze uzanan çizgi, Ortadoğu’da yeni bir nizam dayatmaktadır. Gazze’den Tahran’a, Kiev’den Şam’a kadar süren bu ateş tesadüf değildir. Kapitalist modernite, krizini bombalar, füzeler, savaş uçakları olarak dışa vuruyor. Dünya sistemindeki değişim arayışlarının en sert ayak sesleri Ortadoğu’da yankılanıyor. Her gelişmeyi küresel ve bölgesel hegemonya kavgasından ayrı düşünemeyiz. İran-İsrail gerilimi bölgesel güç matrisini baştan yazıyor. Suriye’deki çalkantı, Irak’taki istikrarsızlık, enerji koridorları üzerindeki rekabet birbirini besleyen dinamiklerdir. Hint-Avrupa Enerji Koridoru Projesini anlamadan, dünya ve Ortadoğu’daki gelişmeleri anlayamayız. Bu proje tam bir emperyal enerji projesidir. Batının ihtiyacını karşılamayı hedefliyor. Bu proje için jeopolitik alt üst oluş hayata geçiriliyorlar.

KÜRDİSTAN BÖLGESİ HÜKÜMETİNİ BİR AN ÖNCE KURMALI

Etnik dini gerilimler ile demokratik Ortadoğu birliği ve özgür bir yaşam arasında bir yol ayrımındadır. Biz Ortadoğu’da demokratik özgür bir yaşamı inşa etmek istiyoruz. Yüzyıllık katı ulus devletçi yaklaşımın yerine 3’üncü yol zorunludur. Halkların özgürlüğü ve güvenliğinin yolu ulus devlet egemenliğinden değil, birlikte yaşamı örecek bir hayatı örmekten geçiyor. Bu bakımdan her adımı çok önemsiyoruz. Mesela Irak Kürdistan Bölgesel Yönetiminde hükümet kurma çalışmalarının bir an önce tamamlanmasını temenni ediyoruz. Seçim yapıldı ama aylardır hükümet kurulamadı. Ortadoğu’daki tüm senaryoların merkezinde Kürt halkı varken bölgesel hükümetin kurulması hayati önemdedir. Kürtler başta olmak üzere bölgedeki halkların iç istikrarını ve demokrasisini sağlaması önemli bir zemin yaratabilir.

ARKADAŞLARIMIZ DERHAL SERBEST BIRAKILMALI

Geçen Kobanê Davası’nın gerekçeli kararı açıklandı. Maşallah kırtasiyelerde herhalde A4 kararı kalmadı. 33 bin sayfa. Sanırım o sayfaları birbirine yapıştırsak Ankara’dan Muş’a kadar yol olur. Malazgirt'e kadar da gider. Belki barışa da katkısı olur. 9 yıldır Kobanê Davası demokratik siyasete yapılan saldırıların ana simgesi oldu. gerekçeli kararı açıklandı. 33 bin sayfa da olsa 100 bin sayfa da olsa bu kağıt siyasi kumpas ve demokratik siyasete müdahalenin adıdır. Artık siyasi davalarla siyaseti dizayn etme zihniyetinden vazgeçilmelidir. Arkadaşlarımız derhal serbest bırakılmalıdır. Kobanê Kumpas Davası’nda yargılanan arkadaşlarımız bizimle birlikte yürüyen bu sürece katkı sunmak için dışarıda yanımızda olmalılar. 

MECLİS’İ GÖREVE ÇAĞIRIYORUZ

Haksızlıklar ve hukuksuzlukların son bulmasında, Türkiye’nin demokratikleşmesinde Meclis’e artık büyük görevler düşüyor. Meclis’te Kürt meselesinin çözümü ve Türkiye’nin demokratikleşmesini önüne alan komisyon artık hızlanmalı ve kurulmalıdır. Bu süreç bir madalyonun iki yüzü gibidir. Birinci yüzünde demokratikleşme adımlarının atılması, ikinci yüzünde silahsızlanma sürecinin yürütülmesi vardır. Silahsızlanma kapsamında PKK’ye ilişkin yasanın çıkarılması sürecin yasal temelini oluşturacaktır. Silahsızlanmanın sağ salim gerçekleştirilmesi kardeşlik hukuku kapsamında kucaklaşmayı sağlayacaktır. İnsanların bu sürece güvenini artıracaktır. Bu ülkenin bütün yurttaşları kardeşlik hukuku içerisinde kucaklaşsın istiyoruz. Selamlaşsın istiyoruz, birbirinin camını çerçevesini indirmesin diyoruz. Birlikte bu ülkenin geleceğini inşa edelim diyoruz. Bu konuda da Meclis’i göreve çağırıyoruz.

EN GÜÇLÜ ÖZNE KÜRTLER

Komisyon sonuç alıcı bir şekilde çalışırsa ve uygun bir içerikte kurulursa emin olun Türkiye demokrasinin önü açılır. Çünkü demokratik çözümün ve barışın istikameti Ankara’dır, mekanı Meclis, muhatabı ise 86 milyon insandır. İçte huzurlu bir Türkiye’yi Ortadoğu’da istikrarın sigortası yapmak için herkesi siyaset yapmaya, barışı büyütmeye davet ediyoruz. En başta da Meclis başkanlığını. DEM Parti olarak Ortadoğu dinamiklerini ve siyasetini sanırım ey iyi bilen Türkiye’deki yapılardan birisi biziz. Bu kapsamda Ortadoğu’ya dair hem aktif güç hem de fikri ve siyasi olarak yeni dönem için en güçlü öznelerden biri Kürtlerdir. 3’üncü yol yaklaşımımız geleneksel ulus devlet modelini delen demokratik bir alternatif sunuyor."