Samilerin sömürgeciliğe karşı direnişinin sergisi

Samilerin Alta Nehri üzerinde inşa edilecek hidroelektrik santraline karşı direnişini anlatan sanat eserleri ”Bırak Nehir Aksın” adıyla Stockholm'de sergileniyor.

Samilerin Norveç'in en kuzeyinde yer alan Alta Nehri üzerinde inşa edilecek hidroelektrik santraline karşı direnişini anlatan resim ve sanat eserleri İsveç'in başkenti Stockholm'de sergileniyor.

Stockholm dışındaki Tensta Sanat Salonunda ”Bırak Nehir Aksın” adıyla düzenlenen sergide 40  civarında sanatçının eserleri yer alıyor.

Sanatçılar arasında yaşamı boyunca (1943-2001) Sami kültürünün gelişmesi için müzik yapan ve şiir yazan Nils Aslak Valkepee'nin yanı sıra eski ve yeni kuşak Sami ve İskandinavyalı sanatçıların eserleri bulunuyor.

Sergi, toprakları  Norveç, İsveç, Finlandiya ve Rusya arasında paylaşılan ve sömürgeleştirilen Laponya'nın  dört parçasında yaşayan sanatçı, akademisyen, ressam ve diğer kültür kurumlarının 3 yıllık çalışmalarının sonucu.

”Bırak Nehir Aksın” sergisi Norveç devletinin Samilerin topraklarını yağmalanmasına Samiler ve çevre aktivistlerinin gösterdikleri direnişinin anlatımı.

Mazi Köyü'nde yaşayan Sami ressam ve politikacı Trygve Lund Guttormsen, kurumlardan köylerinden geçirilmesi planlanan kanalizasyon sisteminin çizimlerini ister. Çizimler Mazi Köyü ile Samilerinin ren geyiklerini otlattığı alanların büyük bir kesiminin sular altında kalacağını gösterir. Çünkü Norveç Hükümeti Alta Nehri üzerinde büyük bir hidroelektrik santrali yapmaya karar vermiştir.

KİTLESELLEŞEN SİVİL İTAATSİZLİK EYLEMİ

Hidroelektrik santralin inşasına karşı ilk pasif direniş ve sivil itaatsizlik eylemi, 5 Temmuz 1979 tarihinde başlar. Göstericiler, nehrin inşasını engellemek için iş makinalarının önlerine yatmaya başlar. Ülkenin dört bir yanından gelenlerin de katılımıyla eylem Ekim ayına kadar devam eder.

Samilerin başlattıkları direniş kısa sürede çevreci gruplar, balıkçılar, ilerici ve sosyalist kesimleri içine alarak genişler.

Hükümet, direnişin sürmesi durumunda orduyu devreye koyacağını açıklar. Savunma Bakanı Thorvald Stlotenberg, ordunun müdahele etmesi durumunda görevinden istifa edeceğini belirtir. Böylelikle son anda ordunun direnişçilere müdahale etmesi engellenir.

PARLAMENTO BİNASI ÖNÜNDEKİ AÇLIK GREVİNE POLİS SALDIRISI

18 Ekim 1980 tarihinde bir grup Sami, Oslo'daki parlamento binasının karşısına geleneksel çadırlarını kurarak açlık grevine başlar. 14 Ocak 1981'de polis, Norveç tarihinin en büyük operasyonunu gerçekleştirir. Çadırları sökülen Samiler zorla parlamentonun önünden uzaklaştırılır. Operasyona Norveç'teki polislerin  yüzde 10'nu oluşturan 600 civarında polis katılır.

Yasal ve barışcıl eyleme yapılan saldırı tepkileri daha da arttırır. 1982 yılının Mart ayında Sami aktivistler; Niillas Somby, John-Reyer Martinsen ve kimliği hala belirlenemeyen bir kişi, iş makinelerinin geçtiği bir köprüyü havaya uçurma girişiminde bulunur.

Patlama sırasında Niillas Somby bir elini ve gözünü kaybeder. Somby ve Martinsen 5 ay cezaevinde tutulduktan sonra şartlı olarak bırakılır. Sahte bir pasaport temin eden Somby, Kanada'ya giderek 2 yıl yerli halkın yanında saklanır.

Durumu fark eden Kanada hükümeti Bomby'i Norveç'e iade eder. Mahkeme Bomby'i 1 yıl hapis cezasına çartırır.

DİRENİŞİN KAZANIMLARI

Sami sanatçılar, doğal kaynakların talan edilmesine karşı çevrenin korunması için 1978-1982 yıllarında süren mücadelede merkezi bir rol oynadı. Samilerin çevre  aktivistleriyle birlikte toprakları ve doğanın korunması için başlattıkları eylem kitleselleşerek hem Samiler hem de Norveç'in gelişimi üzerinde radikal sonuçlara yol açtı.

Tarihçilerin çoğunluğu eylemin Norveç devletinin yerli halkların haklarını güvence altına alan Birleşmiş Milletler'in ILO Sözleşmesi’nin 169. maddesini kabul etmesi ve bir Sami Parlamentosu kurulmasında belirleyici rolü olduğu düşüncesinde. 1989'da Sami Parlamentosu'nun kurulmasıyla Norveç yerli halkın haklarına saygı gösteren ve daha adil bir sosyal politika izleyen lider bir ülke konumuna geldi.

Samiler, hidroelektrik santrale karşı direnişleri sırasında Kanada, Avustralya, Amerika ve dünyanın diğer ülkelerinde yaşayan diğer yerli halklarla yakın ilişkiler geliştirdi. 1975 yılında kurulan Yerli Halkların Dünya Konseyi'nin (WCIP) üyesi oldu.

1979 yılında Laponya'nın kalbi olarak kabul edilen İsveç, Finlandiya ve Norveç sınırları yakınındaki Karesuenda'da Sami ve İskandinavya ülkelerinin sanatçılarını bir araya getiren büyük bir festival düzenlendi.

Alta Nehri direnişi kendine güvenen ve Sami olmaktan onur duyan yeni kuşak sanatçı, politikacı ve akademisyenler yarattı.