İsveçli aydınlardan Kürt kültürüne yönelik baskılara tepki

İsveçli bir grup aydın ve sanatçı, Türk devletinin Kürt sorununu konu alan kültür ve sanat eserlerinin yasaklanmasına ve yapımcılarının cezalandırılmasına tepki gösterdi.

Aralarında İsveç’in tanınmış tiyatro sanatçısı Sven Wollter ve İsveç Yazarlar Birliği eski Başkanı ve Aftonbladet gazetesi eski Kültür Şefi Peter Curman’ın da yer aldığı 16 sanatçı ve aydın, ortak bir açıklama yayınladı.

Açıklamada, Kürt kültürüne yapılan baskıları, “Bakûr” ve “Nû Jîn” belgesellerinin yasaklanması ve yönetmenlerine ceza verilmesi kınandı.

Sanatçı ve aydınlar, İsveç Kültür Bakanı Amanda Lind’e Türkiye’nin sanat ve kültüre yönelik baskılarına karşı çıkması ve hapis cezalarına çarptırılan yönetmenlerle dayanışması çağrısında bulundu.

İsveç Gazeteciler Federasyonu’nun yayın organı Journalisten’in bu haftaki sayısı ve internet sitesinde yayımlanan “Türkiye’deki belgeselcileri destekle, Amanda Lind” başlıklı makalede şu görüşlere yer verildi:

“Yönetmenler Çayan Demirel ve Gazeteci Ertuğrul Mavioğlu’nun PKK ile Türk devleti arasındaki 2013-2014 yıllarında kısa süren barış döneminde çekilen Bakur filmi 2016 yılında Stockholm Film Festivali’nde gösterildi. Bakur filmi dağdaki kadın ve erkek gerillaların günlük yaşamları, düşünceleri, umutları ve barış beklentilerini Türk seyirciye aktarıyor. Türk Büyükelçiliği filmin gösterimini engellemeye çalıştı ama Stockholm Film Festivali, film yapımcılarının sanatsal ifade özgürlüğünü dürüstçe savundu.”

Filmin dünyanın değişik ülkelerinde yapılan film festivallerinde gösterildiğine ve bir çok ödül aldığına dikkat çekilen açıklamada, Türk devletinin filmin gösterimini 2015 yılında düzenlenen İstanbul Film Festivali’nde engellediği ifade edildi.

Türk devletinin yasaklamalarla yetinmeyip filmin yönetmenlerini de cezalandırdığı belirtilen makalede, “Batman’da mahkeme, her iki yönetmene 18 Temmuz günü terör propagandası yaptıkları suçlamasıyla 4 yıl 6 ay hapis cezası verdi. Yurt dışına çıkmalarını yasakladı. Kararın açıklamasından sonra Mavioğlu, ‘Bu filmde yapılan tek propaganda barış propagandasıdır’ yorumunu yaptı. Karardan önce Çayan Demirel kalp krizi geçirdi ve şu anda % 90 engelli. Bu karar pratikte onun için ölüm kararıdır” denildi.

Açıklamada aynı mahkemenin Kobanê’de DAİŞ çetelerine karşı savaşan üç Kürt kadınının yaşamını anlatan Nû Jîn belgeselinin yapımcısı Veysi Atay ile filmin Batman’daki bir sinemada gösterilmesini sağlayan İsveç vatandaşı Dicle Anter’e de ikişer yıl hapis cezası verdiğine dikkat çekildi.

Kültüre yönelik bu cezalandırmaların Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın özellikle hassas olan Kürt sorununu ele alan sanat ve kültüre karşı baskıcı tutumunu gösterdiği belirtilen makalede, Türk devletinin baskıcı tutumu şu ifadelerle kınandı: “ 40 yıldan beri Türkiye’nin en temel sorununun barışçıl çözümü için girişimde bulunan yazar, aydın, akademisyen, müzisyen, gazeteci ve sanatçılar uzun hapis cezalarına çarptırılıyor. Ayrıca Türkiye son yıllarda yurt dışında da ifade özgürlüğünü engellemeye, Kürt sorunu ve Ermeni soykırımının tartışılmasını engellemeye çalıştı.”

Türkiye’nin sanatsal özgürlük ihlallerinin kendilerini kaygılandırdığını söyleyen imzacılar, İsveç Kültür Bakanı Amanda Lind’e Türkiye’nin baskıcı tutumuna karşı çıkması ve Çayan Demirel, Ertuğrul Mavioğlu, Veysi Altay ve Dicle Anter’le dayanışma içinde olması çağrısı yaptı.

Açıklamada imzası bulunanlar:

Sven Wollter (Tiyatro Sanatçısı), Peter Curman (Yazar ve İsveç Yazarlar Birliği eski Başkanı), Serpil İnanç (Tiyatro Sanatçısı), Lennart Asp (Ressam), Christina Glaeser (Kültür Emekçisi), Fred Lane (Müzisyen), Bengtis Hansson (Müzisyen), Stina Bengtson (Sanatçı), Kemal Görgü (Tiyatro Sanatçısı), Ragıp Zarakolu (Gazeteci-Yazar), Azar Mahloujian (Yazar), Benjamin Moliner (Tiyatro Sanatçısı), Hicran Duran (Gazeteci), Kicki Oskarsson (Müzisyen), Murat Kuseyri (Gazeteci), Agneta Norberg (İsveç Barış Konseyi Başkanı).