Zalim Dehak’a karşı, kadınlar, özgürlük ve yaşam sembolü

Bugün Efrin’e işgal saldırısı da bir bütün olarak direnen Kürt gerçekliği ve direnen, özgürlük mücadelesi veren kadına karşı işgal ve saldırıdır.

Direniş ve diriliş bayramı Newroz’a hazırlandığımız bu günlerde, zalim Dehaklara karşı Efrin’de kadınlar özgürlük mücadelesini yükselterek tarihin seyrini değiştiriyor. Tarihsel olarak her zaman Dehaklara karşı Kawalar başkaldırmış, direnmiş ve kazanmışlardır. Ve biz kadınlar sürekli Dehaklara kaşı mücadele içinde olduk, oluyoruz; tarih bunu çok yazmamıştır. Ama Kürt kadın mücadelesi dünya kadın mücadelesinin mirasını devam ettirerek kendi tarihini kendisi yazıyor. Kadınlar her üretimi, yaratımı üzerine tarihi nakşederek bugünlere gelmişler.  Efrin’de YPJ’nin her eylemi, anaların her zılgıtı bu tarihin yazılımıdır.

Mitolojide, Zalim Dehak’ın yakalandığı amansız hastalığa ilaç olarak gençlerin beyinlerini yediği anlatılır. Günümüz Dehak’ı Erdoğan da iktidar ve fetih hastalığı için Kürtlerin kanı ve Direnen kadının iradesini kırmaya çalışarak bunu yapar. Kürt varlığını yok ederek, direnen kadını yok etmeye, kadınlığı yaratmak için erkeğin her türlü şiddetini mubah kılmaktadır. Dikkat edilirse Kürt kadın mücadelesi geliştikçe zalim Dehak Erdoğan da kadınları kullanarak varlığını kalıcılaştırmaktadır. Erdoğan’ın iktidarı boyunca faşizmin en derinini yarattığı gerçekliği karşısında kendi kadınını yaratarak kamufle etmesi kadın gücünden korkusunu da ortaya koymaktadır. Zalim Dehak nasıl gençlerden korkuyorsa Erdoğan da kadından korkuyor. Zalim Dehak’ın gençlerin beyinleriyle tedavi olma mitosu esasta Kürtleri yok ederek iktidarını koruma gerçekliğidir. Günümüz de kadın özgürlük mücadelesi bastırılarak faşizm kalıcılaştırılmaya çalışılmaktadır.

Bugün Efrin’e işgal saldırısı da bir bütün olarak direnen Kürt gerçekliği ve direnen, özgürlük mücadelesi veren kadına karşı işgal ve saldırıdır. Direnişçi genç kadınların bedenlerini siper ederek halkını ve varlığını koruma mücadelesi, anaların öz savunmaya geçerek tarihlerine, çocuklarına katılmaları Demirci Kawa’nın başkaldırısıyla aynıdır. Özgürlük ateşlerini yükselterek tüm Kürtlerin AKP-MHP faşizmine karşı ayaklanması başka nasıl ifade edile bilinir ki? Elbette Dehaklara karşı kadın her zaman her yerde özgürlük ateşlerini yakarak direnmiştir. Bunun önemli bir örneği de Bakuré Kürdistan’ın da olan Cizre’deki Newrozdur. Direnişçi devrimci Kürt kadını Berivan bu ateşi yaktı ve harmanlayarak bugüne kadar devam etmesini sağladı. Efrin de büyük bir direnişle bu ateş göklere çıkartıyor. Ama bugün Bakur Kürdistan’da kadınlar Efrin direnişini izlemekle yetiniyor. Hiçbir zaman Dehak karşısında sessiz kalmayan kadınların bugün ki sessizliği Dehak’ı güçlendirmekte, kendine güvenini artırmakta ve Efrin’e, Bakuré Kürdistan’ına ve kadınlara daha zalimane yönelmesine katkı sunmaktadır.

Newroz, Direniş ve Diriliş bayramı!

Kadınlar, Özgürlük ve Yaşam Sembolü!

Bakuré Kürdistan, Mücadele Öncüsü ve Serhıldan Parçası!

Ama Bakur, Bakur’daki kadınlar hiçbir zaman, hiçbir baskı karşısında bu dönem olduğu kadar sessiz ve tepkisiz kalmadılar. Zalim Dehak Erdoğan’ı durdurmanın zamanı gelmedi mi? Efrin kadınları, halkı Bakuré Kürdistan’ı bekliyor. Berivanların yaktığı, Avestaların ve Barinlarin harmanladığı ateşe Bakur’daki kadınların örgütlenerek, direnişe geçerek katılmaları, faşist Dehak Erdoğan’a DUR demeleri tarihsel bir sorumluluk ve gerekliliktir.

O zaman kadınlar özgürlük ve yaşamın sembolü olmanın, Bakuré Kürdistan, mücadele öncüsü ve serhıldan parçası olmanın gerçekliğine ulaşır. Bu anlamda Bakuré Kürdistan halkı Newroz’da alanları doldurarak, Zalim Dehak Erdoğan’a DUR diyerek haykırmalı ve direnişe geçmelidir.

Özgürlüğün ve direnişin sembolü Efrin halkı ve tüm kadınların NEWROZ bayramı tüm halkalara kutlu olsun.