Uçar: KHK’ler toplum nezdinde artık yok hükmündedir

OHAL kararnameleriyle işinden ihraç edilen KESK emekçisi Sema Uçar, iktidarın hazırladığı yasa teklifiyle kaldırılan OHAL ve Kanun Hükmündeki Kararnameleri (KHK) kurumsallaştıracağını vurguladı.

Hukuksuz bir şekilde ihraç edildiği işine geri dönebilmek için 70 haftadır direnen KESK emekçisi Sema Uçar, iktidar tarafından hazırlanan yasa teklifiyle kaldırılan OHAL’in kurumsallaştığını belirtti. ANF’ye konuşan Uçar, bu raddeye tepkisizlikten aşama aşama gelindiğini vurgulayarak, Kürdistan’da ilk KHK’ler çıkartıldığında tepki göstermeyenlere de sıranın geldiğine işaret etti. Uçar, son çıkarılan 701 sayılı KHK’nin ardından Resmi Gazete’nin sitesinin kilitlenmesinin, aslında herkesin sıranın kendine geleceğinin farkında olduğunu gösterdiğini ifade etti. Herkesin listede adını aramasının KHK’lerin toplum nezdindeki hükümsüzlüğünü de gösterdiğinin altını çizen Uçar, bu farkındalıkta 70 haftadır verdikleri mücadelenin de payı olduğunu kaydetti.

OHAL VE KHK’LER KURUMSALLAŞIYOR

AKP’nin hazırladığı yasa teklifiyle kaldırılan OHAL’in kalıcı hale getirilmek istenmesi, gözleri KHK’lerle hukuksuz bir şekilde ihraç edilen KESK’li kamu emekçilerinin durumuna çevirdi. FETÖ ile mücadele adı altında 1.5 yıl önce sorgusuz sualsiz işlerinden ihraç edilen ve bu zulme karşı 70 haftadır direnen kamu emekçilerinin işlerine geri iade edilip edilmeyeceği sorusu da cevapsız kaldı. Bu kamu emekçilerinden biri olan, KESK’e bağlı Eğitim-Sen üyesi Sema Uçar, 7 Şubat 2017 gecesi çıkartılan 686 sayılı KHK ile 15 yıldır yaptığı öğretmenlik mesleğinden ihraç edilmişti. Aynı zamanda 24 Haziran seçimlerinde HDP İstanbul milletvekili adayı olan Uçar, OHAL’in kaldırılmasıyla toplumda iyimser bir hava estirilmeye çalışılsa da, iktidar tarafından meclise sunulan yasa teklifiyle OHAL zulmünün kaldığı yerden devam edeceğini vurguladı. Tek adam sistemiyle OHAL ve KHK’lerin kurumsallaştırıldığını belirten Uçar, en son 701 sayılı KHK ile 18 bin kamu çalışanının ihraç edilmesinin de OHAL’in olumsuz etkisinin artarak süreceğinin göstergesi olduğunu kaydetti.

FARKINDALIK OLUŞMASINDA MÜCADELEMİZİN PAYI VAR

Bu raddeye yavaş yavaş gelindiğini dile getiren Uçar, “20 Temmuz sonrası ilk KHK’ler Kürt illerinde çıkartıldığı zaman Batı illerinde nasıl olsa bize gelmez diye tepki gösterilmedi. Daha sonra sıra batı illerine gelince, bu kez de kimsenin bu şekilde işinden çıkartılamayacağı, ihraç edilenlerin mutlaka bir şey yaptığı düşünüldü. Ama en son çıkan KHK’nin ardından Resmi Gazete’nin sitesinin kilitlenmesi aslında herkesin sıranın kendine geleceğinin farkında olduğunu gösterdi” dedi.

Uçar, Binali Yıldırım’ın açıklamasından sonra herkesin kendi ismini listede aramasının şimdiye kadar çıkartılan KHK’lerin toplum nezdinde yok hükmünde olduğunu da gösterdiğine işaret etti. Halkın bu farkındalığa ulaşmasında KESK emekçileri olarak ihraçlara karşı 70 haftadır verdikleri mücadelenin de büyük bir etkisi olduğunu belirten Uçar, “İstanbul’un üç noktasında gerçekleştirdiğimiz nöbetlerde KHK’lerin toplumdaki tüm kesimleri hedef alacağını defalarca ifade ettik. Zulüm her yeri sarmadan buna karşı durmak gerektiği uyarısında bulunduk ve haklı da çıktık” diye konuştu.

ÇALIŞAN KAMU EMEKÇİLERİ BÜYÜK BASKI ALTINDA

Şu anda ihraç edilmeyip çalışmaya devam eden kamu emekçilerinin de büyük bir baskı altında olduğunu aktaran Uçar, tek adam diktatörlüğünün kendi kadrosunu ve kamu sistemini muhaliflerin üzerinde baskı oluşturarak kurmaya çalıştığını vurguladı. Uçar, bu baskı nedeniyle kendini mutsuz hisseden emekçilerin veriminin de giderek düştüğünü ifade etti.

BU KARANLIK BÖYLE DEVAM ETMEZ

En son çıkartılan 701 sayılı KHK ile yine özellikle akademisyenlerin ve öğretim üyelerinin hedef seçilmesinin tesadüf olmadığını da dile getiren Uçar, sorgulamayan, biat eden, ezberci bir eğitim sistemi üzerinden kindar ve dindar bir nesil yaratılmak istendiğine işaret etti. İktidarın bu amacına ulaşamayacağını, bu dayatmanın mutlaka kendi karşıtını yaratacağını kaydeden Uçar, “Nasıl ki İmam Hatip okullarında öğrenciler Deizm’i sorgulamaya başladıysa, bu dayatma da elbet karşıtını yaratacak ve bu karanlık böyle devam etmeyecek. Bu yeni sistemi kurmaya çalışanlara karşı mutlaka bir tepki yükselecek” dedi.

HAKKIMIZI KOMİSYONLA DEĞİL MÜCADELEYLE GERİ ALACAĞIZ

İşinden ihraç edilirken diploması da işlevsiz hale getirilen Uçar, özel sektörde de iş bulamıyor. Sendikanın verdiği cüzi parayla geçinmeye çalışan Uçar, ülkede tepkinin sadece eğitim, sağlık veya kamu çalışanları konusunda değil, ekonomik kriz üzerinden de oluşacağını kaydetti. KESK’li emekçilerle birlikte 1 yıl önce OHAL komisyonuna başvuran Uçar, artık komisyondan hiçbir beklentisinin kalmadığını söyledi. Haklarını komisyonun vereceği kararla değil örgütlü mücadeleyle geri kazanacaklarını vurgulayan Uçar, “Bu süreçten çıkma yolunun örgütlü mücadeleden ve direnişten geçtiğini biliyorum ve beni ayakta tutan da bu” dedi. Uçar, son olarak, tüm KHK’ler iptal edilene kadar mücadeleyi sürdüreceklerini vurguladı.