Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi Kır Gerilla Birlikleri Komutanlığı, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle yazılı bir açıklama yaptı.  Komutanlık, “1857 yılının Mart ayında Amerika’da ezilen kadın emekçiler bir direniş başlattı, yüzlercesi işinden, onlarcası canından oldu ve böylece dişleriyle, tırnaklarıyla, direnişleriyle 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü tarihin sayfalarına kazıdılar. Bugün bu direniş bayrağı Efrîn’deki kadın savaşçıların ellerinde yükseliyor.

Selam olsun; geleceğin en büyük ve zorlu savaşını gerçekleştirmek için bugünden yola çıkan direngen tüm kadınlara.

Selam olsun ; özgür Efrîn için savaşanlara, işgal altında NATO’cu Türk Ordusu ve çetelerine karşı direnen Efrîn halkına” dedi.    

Türkiye Halk Kurtuluş Cephesi Kır Gerilla Birlikleri açıklamasında şunlar belirtildi:

“İşçiler, Emekçiler, Yurtsever halkımız;

Faşist Türk devleti, Bir yandan  emperyalizm ile kol kola, Ortadoğu’da pay kapmak için yeni rol peşinde koşuyor, diğer yanda sömürü ve talanını derinleştiriyor ve işçilere, emekçilere, Kürt ulusuna, tüm ezilenlere baskı ve şiddet dayatılıyor.

İşte, sokakta, evde, devletin kurumlarında hemen hemen her yerde şiddete uğrayan, erkek egemenliği altında ezilen, ucuz işgücü deposu olan, savaşta en çok acı çeken emekçi kadınlardır. Eşitlik ve özgürlük, insanca yaşamanın temel koşuludur. Eşitlik ve özgürlük toplumsal bir sorundur ve en çok emekçi kadınların elinde anlam kazanacak, kadının kurtuluşu toplumun kurtuluşu olacaktır.

Kadınlar devrimin öznesi olurken kendi cephelerinin de kurucuları, savaşçıları ve komutanları olacaklar, özgürlüklerini  kendilerini köle haline getiren özel mülkiyetçi sömürü sistemine karşı savaşta kazanacaklardır.

Bizler TÜRKİYE HALK KURTULUŞ CEPHESİ  kır gerilla birlikleri olarak:  8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü, Efrîn de devrimci direnişimiz ve savaşımızın yükseltilmesinde, zafere eriştirilmesinde 12 Eylül faşizmine karşı direnişin sembolü olan, İHD kurucu önderlerinden, tüm tutsak yoldaşlarla bütünleşmenin, zindan direnişinin dışarıdaki sesi olan Didar Şensoy’la, 

Devrimci birliğin ve  birlikte direnişin gerçekleştirilmesinde yolumuzu aydınlatan ve 15 Şubat komplosuna 17 Şubat’ta cevap veren “Devrimci önderler yargılanamaz...” diyerek, bir şafak vakti Sakarya Zindanı’nda bedenini ateşe veren, Kürdistan devrimi ile Türkiye devrimi arasındaki enternasyonal köprünün en anlamlı biçimi olan Serpil Polat’la,

Devrimci yenilenmenin kızıl yıldızı Betül Altındal’la, 21 yüzyılda yazacağımız yeni ve büyük devrimler dalgasında şehitlerimiz hep yanıbaşımızda olacaklar. Onlar, devrimci sosyalizmin yaratıcıları, savaşçıları, öncüleridirler. Bugün şehitlerimizin bu mirası üzerinde, onların açtığı yoldan geleceğe yürüyoruz.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü’nü kutlarken, başta kadınlar olmak üzere, yurtsever Türkiye halkını Efrîn’de işgale, Türkiye de faşizme karşı direnişe ve mücadeleye seferber olmaya çağırıyoruz.”