Rus ve Kürt kadınlar: Tecridi direnerek kaldıracağız

Kürt ve Rus kadınlar Öcalan'a tecride tepki gösterdi. Öcalan'ın sağlığından ve güvenliğinden kaygı duymanın yersiz olmadığını vurgulayan kadınlar, tecride karşı birlikte mücadele edeceklerini kaydetti.

Rusya'da faaliyet yürüten Uluslararası Kürt Kadın Hareketi (TJKN) bileşenleri, Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'a dönük ağırlaştırılmış tecride ilişkin açıklama yaptı.

'TÜRK DEVLETİ İNSANLIK SUÇU İŞLİYOR'

TJKN Başkanı Culyeta Aram, Öcalan'ın 18 yıldır tecrit altında olduğunu, bazı görüşmelerin yapılmasının tecrit gerçeğini değiştirmediğini söyledi. Şu anda Öcalan’ın tecrit ve sağlık koşullarıyla birlikte en ciddi konunun güvenliği oluğunu belirten Aram, şöyle devam etti: "Zaten tecrit insanlık suçudur ve Türkiye Cumhuriyeti hukukuna da aykırı bir biçimde Öcalan’a uygulanıyor. Öcalan bu anlamda sadece bir birey olarak ele alınamaz. Öcalan’a uygulanan tecrit halklara yönelik bir savaşın da başlaması demek oluyor. Önder Apo'ya uygulanan tecrit, AKP’nin sıradan bir infaz politikası değil, sistematik işkence politikasıdır. Kürt Halk Önderi Öcalan’a uygulanan tecridi de sadece şahsına yönelik bir tecrit olarak görmüyoruz. Bu Kürt halkına hatta daha da derine gidersek, insanlığa karşı bir tecrit politikasıdır."

'KÜRT KADINLAR ÇAĞIN DİRENİŞ SEMBOLÜ OLDU'

Aram, "Nasıl ki Kürtler faşist Türk devletinin tüm kirli oyunlarını bozduysa bugün bunu da bozacak kudrettedir. Özellikle Kürt kadınların gelişen direniş ruhu ve özgürlük iradesi bunu mümkün kılmıştır. Kürt kadınların sergilemiş olduğu direniş ile özgürlüğün rengi haline geldiğini artık herkesin kabul etmesi gerek. Mücadele ve iradesine sahip çıkan kadın özgür kadındır. Bu bakımdan Kürt kadınlar çağın direniş sembolü haline gelmiştir. Tüm Kürt kadınları ile birlikte 'Tecrit kaybedecek, özgürlük kazanacak' diyerek tecride karşı direneceğiz" diye kaydetti.

'TECRİDE KARŞI ÇIKMAK SAVAŞA KARŞI ÇIKMAKTIR'

Rus kadınları adına konuşan Natalya Paladiy ise "Öcalan’a uygulanan tecrit Öcalan’ın şahsına değildir, tüm halklara, Kürt halkına uygulanıyor" diyerek, Öcalan’ın ailesi ve avukatları ile görüşmesinin önünün açılması gerektiğini belirtti. Türk devletinin her şeyden önce savaş politikasından vazgeçmesi gerektiğini, tecridin zaten topyekûn bir saldırı ve savaş anlamına geldiğini dile getiren Paladiy, şunların altını çizdi: "Sayın Öcalan’a uygulanan tecride karşı direnmek, harekete geçmek tüm savaş politikalarına ve saldırılara karşı direnmek anlamına gelir. Kadınlar ve tüm toplumsal kesimler, Öcalan’a uygulanan tecride karşı direnerek her türlü faşist uygulamanın önüne geçmelidir. Biz Rus kadınları olarak Kürt kadınların başlattığı 'Tecrit kaybedecek, özgürlük kazanacak' kampanyasına değer veriyor ve anlamlı buluyoruz. Kürt kadınlar cesaretleriyle tüm dünya kadınları için bir umut ışığıdır. Biz kadınlar birlik olursak bizi kimse yenemez.”