Yazılı bir açıklama yapan PAJK Koordinasyonu, bir süredir gündeme yeniden gelen tek tipleştirme dayatmalarının, AKP faşizminin tarihten hiçbir ders çıkarmayıp tekerrür ettiğini ortaya koyduğunu belirtti.

Tarihler boyuna “tek devlet, tek bayrak, tek dil ve tek kültür” diyerek farklı kültür ve kimlikleri reddettiğini, tekçiliğe karşı özgürlük mücadelesi vererek, direnenleri ya kültürel ya da fiziki yöntemlerle faşist saldırılar gerçekleştirildiği dile getirilen PAJK Koordinasyonu açıklamasında şunalar yer verildi: “Bakure Kurdistan ve Türkiye’deki PKK-PAJK tutsaklarına dayatılmaya çalışılan tek tipleştirme politikaları faşist AKP’nin tek adam diktatörlüğünün varmış olduğu nokta çözümsüzlüğün dip noktasıdır. Halk üzerinde uyguladığı baskı ve sömürülerle egemenliğini sağlama alma hayalleri karşısında halkın direnişe kalkması AKP’yi çaresiz bırakmış bu yüzden başta kadınlar olmak üzere halka top ve tankıyla insanlık dışı bir katliam ile yönelmiştir. Güç getiremediği yüzlerce kadın genç yaşlı ve çocuğu işkencelerden geçirip zindanlara fiziki olarak hapsetmiştir. Kendi varlığından öz kimliği ve kültüründen taviz vermeyen zindanlardaki özgürlük direnişçileri karşısında AKP faşizmi bir kez daha yenilgiye uğramış bu nedenle saldırı politikalarını daha da kapsamlılaştırarak tekçi zihniyetin uzantısı olan tek tip elbise… ve saire uygulamalarını gündeme getirerek dayatmaktadır.

Özgürlük mücadelemizin 40 yılı aşkın bir mücadele ve direniş kültürü vardır. Halkımız ve onun öncü militanları tekçi zihniyetin hiçbir dayatmasına boyun eğmediğini mücadelemizin ilk yıllarında 1980 darbesi karşısında göstermiştir. Bu yıllarda ortaya çıkan direniş ve kahramanlık gerçeği zindana karşı mücadele ve direniş çizgisini ortaya koymuştur. Bu çizgi mücadelemizin her alanına ve her zamanına perspektif olmuştur. Öyle ki 1980 darbesi karşısında verilen direniş çizgi ve mücadelesi başta gerilla mücadelesi ve ordulaşma olmak üzere her alana ışık olmuştur. Bu direniş mücadelesinin öncüleri Mazlum Doğan, Kemal Pir, Hayri Durmuş, Akif Yılmaz, Ali Çiçek yoldaşlar şahsında PKK ideolojisinin devrimci yaşam tarzı ve kişiliğini gerçekleştirmiştir. Bununla birlikte bu darbeye karşı Sakine Cansız Sara yoldaşın zindandaki direnişi de Kürdistan’daki kadın özgürlük mücadelesinin militanlığının nasıl olacağını ortaya koymuştur. Reber Apo’nun ‘Sakine’nin yaşamı kadın özgürlük çizgisidir’ değerlendirmesi Sara yoldaşın yaşam ve mücadele çizgisini ifade etmektedir. Tarihimizde ortaya çıkan bu direniş çizgisi gösteriyor ki faşizm tarihte başaramamıştır. Şu kesindir ki bugünde bunu başaramayıp amacına ulaşamayacaktır.

AKP’nin içerisine girmiş olduğu bunalım gözler önündedir. Bu bunalımını halk üzerinde uyguladığı baskı ve sindirme uygulamalarıyla daha da fazla derinleştirmektedir. Fiziki katliamlar ile elde edemediğini dört duvar arasına alarak baskı ve dayatmalarla uygulamayı amaçlamaktadır. Tek tipleştirme özünde iradesizleştirme amaçlıdır. Faşizmin unuttuğu bir hakikat vardır ki Türkiye de tutsaklıkla asimile, rehabilite etme ve tekleştirmeye dönük başvurulan tüm yöntemler devletin kendisine dönmüştür, kazanan ise özgürlük direnişçilerinin onurlu ve iradesel duruşu olmuştur.

AKP’nin bu vahşi faşist uygulamalarını kınıyor, zafer gerçekleştirecek olan direnen kadın ve halk gerçekliğidir diyoruz.”