Latin Amerikalı annesinden dolayı Lola Guevara, çocukluğundan bu yana ezilen ve mazlum halkların davalarına ilgi duyarak büyümüş. Kürtler ile tanışması ise lise yıllarına dayanıyor. Bir arkadaşı aracılığıyla Kürtleri tanımış. Onların üzerindeki katliamları, baskıları ve yaşadıkları acıların hikayelerini dinlemiş.

Lola bunun ardından Kürtleri araştırmaya başlamış, okumuş ve Kürtlerin tarihlerini öğrenmiş.  Bu dönem 3 yılını almış.

Lola bu sürecin ardından ardından pratik olarak, Kürt gençlik hareketinin içerisine yer alarak, çalışmalara başlamış. Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için 33 gün boyunca Avrupa’nın bir çok ülkesinde dolaşan otobüste yer alan Lola Guevara, 48 gündür Strasbourg’ta bulunan AK ve CPT binaların önünde devam eden Öcalan’ın üzerindeki tecridi protesto eylemine katılıyor. Lola Guevara, Abdullah Öcalan’ın özgürlüğüne kadar eylemlerde olacaklarını belirterek “Kürtleri özellikle de gençliği eylemlere katılmaya çağırıyorum” diyor.

‘PKK BÜTÜN EZİLENLERİN UMUDUDUR’

Lola Guevara, Kürtlerin mücadelesine yer almasını ise şu sözlerle anlatıyor: “Tabi ki Kürt mücadelesini pratik ve aktif olarak desteklemem zaman aldı. Bu 3 yıl gibi bir süre zarfında gerçekleşebildi. Bu mücadelenin politik ve ideolojik yönünü öğrendikçe daha da etkilenip, kendimi bunun bir parçası olarak görmeye başladım. İnsan yaşananlar karşısında duyarsız olup, seyirci kalamaz. Ben Kürtleri ve mücadelesini tanıdıktan sonra seyirci kalamazdım. Çünkü onlar tarih boyunca soykırımlar yaşamış bir halk. Bence benim Kürtlerin mücadelesinin içerisinde yer almam için bu yeterli bir nedendir.”

Kürt Özgürlük Hareketi’nin bütün ezilenler için bir kurtuluş olduğunu dile getiren Guevara “Benim için Kürt özgürlük hareketinin ideolojisi bütün ezilenlerin kurtuluşu için çözüm adres niteliğindedir. Her şeyden önce bu ideoloji senin nasıl yaşaman gerektiğini öğretiyor. Bu konuda Kürt lider Abdullah Öcalan’ın nasıl yaşamalı diye bir kitabı da var. Zaten bu hareketin ideolojisi nasıl savaşmak değildir, nasıl yaşamalıdır. Her ne kadar kendi hakları için savaşıyorlarsa da ideolojileri bir hayat felsefesidir. Esas olan odur. Bu ideoloji ve felsefe sadece Kürtlere yönelik değil. Bütün ezilen halklar içindir de” diye konuşuyor.

‘ÖCALAN’I OKUDUKÇA KADINLIĞIMI SEVDİM’

Abdullah Öcalan’ın kadın hakkını savunan tek lider olduğunu vurgulayan Lola Guevara, devamla şunları söylüyor: “Abdullah Öcalan, Ortadoğu’da kadınların haklarından bahseden ilk erkek ve liderdir. Bu yanıyla benim için dikkate değerdir. Kadının kendisinden, yaşamından direnişinden ve öz savunmasından bahsediyor. Kadının özünden bahsediyor. Sadece Kürtlerin lideri değil Abdullah Öcalan, felsefesi ve yaptıklarıyla bana göre dünyadaki bütün kadınların rehberidir. Başta Latin Amerika kadınları olmak üzere dünyadaki kadınlar ona değer vermeliler. Çünkü Öcalan için kadın kimliği halklarından kimliğinden daha önceliklidir. Ve bunun için Abdullah Öcalan için başlatılan özgürlük eylemlerin başını kadınlar çekiyor ve öncülük ediyor. Bu eylemlerde kadınları gördüğün zaman bunların Öcalan’ın felsefesiyle donatılmış olduğunu görebiliyorsun. Bu fotoğraf, bir kadın olarak beni heyecanlandırıyor.”

Öcalan’ın felsefesi kendisini kadınlığıyla tanıştırdığını dile getiren Guevara, “Kadın kendi özünden boşaltılmış. Daha çok kapitalist sistemin dayattığı bir yaşamı yaşıyor. Ancak Abdullah Öcalan’ın ortaya çıkardığı bu yaşam biçimi kadının öz değerleridir. Onun için bana göre bir nevi bizi yani kadını kadına tanıttı. Bir kadın Abdullah Öcalan’ı okuduğunda ve tanıdığında bir kadın vizyonu görüyor ve kendini sorguluyorsun. Onun düşünceleriyle kadın kendi devrimiyle yüzleşti. Kendi kimliğini daha iyi tanıyorsun. Bir kadın olarak, neler yapabileceğini daha iyi kavrıyorsun. Bir nevi kendi gücünü görüyorsun. Ben Abdullah Öcalan’ın fikirleriyle tanışmadan önce kadınları sevmiyordum. Bir nevi kendimden utanıyordum. Çünkü içindeki toplum kadını öyle görüyordu. Kapitalist sistem kadının içini boşaltmıştı. Bir nevi bu sistem kadınları da birbirine düşürmüştü. Ben Öcalan’ı okudukça kadınları daha çok sevdim, feminizmi benimsedim, anladım” diyor.

‘ÖCALAN’IN ÖZGÜRLÜĞÜ İÇİN HERKES EYLEMDE OLMALIDIR’

PKK’nin 40’ncı yılını kutladığı bu günlerde kadınların emeği büyük olduğunun altını çizen Lola Guevara, şunları söyledi: “Bugün Kürt Özgürlük Hareketi 40’nci yılını kutluyor. Bu hareketin içerisinde kadının ne kadar güçlü olduğunu Sakine Cansız gibi kadınlardan görebiliriz. Bu kadın devrimi bugün de büyüyerek, devam ediyor. Saraların attığı tohum bugün binlerce kadın tarafından bu mücadele yürütülüyor. Tabi PKK’nin sadece kadınlarla bugün geldiğini söylemiyorum. Ama kadınların büyük bir rolü olduğunu söyleyebiliriz. Bütün dünyada YPJ’li kadınların nasıl savaştığından bahsediyor. Ortadoğu gibi bir yerde kadınlar hem savaşıyor hem de yeni bir hayat kuruyorlar. Bu onlar için yeni ve şaşırtıcı. Ama bu hareketin kadınları bunun mümkün olduğunu gösterdi. Bu da başkan Öcalan’ın fikirlerinin ürünüdür. Rojava’da kadınlar savaşmasaydı, kimse savaşamazdı. Bu zafer kadınların başarısıdır. Bu başarı dünyada yeni bir alan yarattı. Bu alan günümüzde dünyadaki birçok kadın ve erkekleri de oraya çekiyor. Bugün batı dünyasında birçok kişi YPJ ve YPG’ye katılıyor. Bunun altında yatan neden ise kadınların elde ettiği başarıdır.”

Avrupa’da Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın özgürlüğü için eylemlerde olduğunu belirten Lola Guevara “Abdullah Öcalan için gezici kütüphanesi çerçevesinde 33 gün Avrupa’nın birçok ülkesinde gezdik. Gittiğimiz her yerde Öcalan’ın ideolojisini halka ve oradaki insanlara anlatmaya çalıştık. Bununla birlikte özgürlüğünü de istedik. Bizim için Avrupalıların Öcalan’ın felsefesini tanımaları önemlidir. Onun için görüşleri bu toplumlar için de önemlidir. Şu anda CPT ve AK önünde Abdullah Öcalan için eylemdeyiz. Öcalan’dan haber alana kadar bu eylemlerimize devam edeceğiz. Bu kış koşullarına rağmen herhangi cevap alana kadar burada olmaya devam edeceğiz. Bütün Kürt halkına, gençlerine ve Avrupalı tüm demokratik çevreler çağrımız Öcalan’ın özgürlüğü için eylemlerde olmalılar” çağrısında bulundu.