Almanya Kürdistanlı Toplumlar Konfederasyonu (KON-MED) yazılı bir açıklama ile Siyasetçi Yüksel Koç’un sabah saatlerinde yaşadığı Bremen’deki evine yapılan baskınla gözaltına alınmasını kınadı.

Açıklamada şunlar vurgulandı:

“Türkiye’de Kürt meselesi çözüm aşamasına girdikçe Almanya’da Kürtlere yönelik baskılar artıyor. 27 Şubat’ta Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan “Barış ve Demokratik Toplum Çağrısı” yaptı. Federal Dışişleri Bakanlığı, Kürt Halk Önderi’nin açıklamasını “memnuniyet verici” buldu. Sonrasında bu çağrı doğrultusunda PKK, 5-7 Mayıs’ta 12. kongresini topladı ve kendisini feshettiğini kamuoyuna duyurdu. Federal Dışişleri Bakanlığı, PKK kongre kararlarına da pozitif yanıt verdi.

Kürtler barış ve demokratik toplumdan yana olduklarını PKK şahsında tüm dünyaya duyurdu. Ancak önce Bremen Kürt Toplum Merkezi keyfi bir şekilde polis saldırısına maruz kaldı. Şimdi ise Kürt toplumunun en bilinen siması Yüksel Koç tutuklandı.

Almanya İçişleri ve Adalet bürokrasisine çağrı yapıyoruz; Kürt toplumunu kriminalize etmekten vazgeçin. KCDK-E ve bağlı dernekler bulundukları ülkelerin yasalarına uygun kurulmuş, faaliyet göstermektedir.

Türkiye’de Kürt sorununun çözümü için Almanya’nın da adım atması gerekmektedir. Bu adımlar öncelikle tutuklu Kürt siyasetçilerin derhal serbest bırakılması, Kürt dernekler üzerindeki kriminal bakış açısının ortadan kaldırılması ve buna bağlı anti-Kürt ırkçılığın son bulmasıdır.

Almanya, özellikle polis gibi güvenlik bürokrasisi aracılığıyla Kürtlerle iletişim kurmaktan vaz geçmelidir.

2 milyon civarında Kürt Almanya’da yaşıyor, Almanya toplumunun çoğulcu yapısının bir parçası konumundadır. Yüksel Koç, Almanya Kürt toplumu içerisinde yıllarca en önemli siyasal temsilcilik yapmıştır. Yüksel Koç’un tutuklanması Almanya Kürt toplumunun devlet ile olan bağının zedelenmesine yol açmaktadır.

Alman dostlarımıza çağrımızdır!

Biz Kürtler yıllardır Almanya’da yaşıyor, ancak devletin sistematik ötekileştirme pratik ve politikasına maruz kalıyoruz. Bugün Kürtlere yapılan uygulamalara ses çıkarmadığınızda aynı sistem yarın farklı ses çıkardığınız için sizi hedef haline getirecektir. Devletin anti-Kürt politika ve pratiklerine ses çıkarın. Unutmayın ki Kürt meselesinde devletin savaş karşıtı pozisyonu hem burada hem de Kürdistan’daki Kürtlerin yaşamına doğrudan etki edecektir!

Bremen Kürt toplumuna çağrımızdır. Dün Kadri Saka, bugün Yüksel Koç yarın yoldan geçen herhangi bir anti-Kürt politika ve pratiğin hedefi oldu, olacaktır. O nedenle en yüksek sesle sesimizi çıkarmalı, keyfi baskıcı uygulamaları protesto etmeliyiz. Bu vesileyle 21 Mayıs Perşembe Bremen Marktplatz’da saat 14:00’te yapacağımız basın açıklamasına tüm Bremen Kürt toplumunu, eşitlik özgürlük ve demokrasiden, halkların ortak yaşamından yana tüm birey, çevre örgütü davet ediyoruz.”