KJK: Kürt halkı Önderliği için ayağa kalkmalı

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenliğine ilişkin açıklama yapan KJK Koordinasyonu, Kürt kadınları başta olmak üzere, Kürt halkını bulundukları her yerde eyleme çağırdı.

Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan’ın sağlık ve güvenliğine ilişkin açıklama yapan KJK Koordinasyonu, “Basında Önderliğimizin yaşamına ilişkin çeşitli bilgiler yayınlanmaktadır. Bu son derece ciddi bir durumdur. Türkiye devletinin bu konudaki açıklamalarının hiçbir biçimde inandırıcılığı yoktur” dedi.

Yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu şunları belirtti: “Önderliğimiz 19 yıldan bu yana İmralı adasında dünyada eşi benzeri görülmemiş bir cezaevi sistemi içinde tutulmaktadır. Bu insanlık dışı sistemde hiçbir hukuki, insani kural söz konusu değildir. Buna rağmen Önderliğimiz bu koşul ve şartlar altında her zaman halkların birliğini, barışı, demokrasi ve özgürlüğü savundu. Ortadoğu’da halkların iradesine dayalı bir yaşamın gelişmesi için büyük bir bilinç, irade ile insanlık için özgür yaşam alternatifini sürekli olarak geliştirdi.

Şimdi basında Önderliğimizin yaşamına ilişkin çeşitli bilgiler yayınlanmaktadır. Bu son derece ciddi bir durumdur. Türkiye devletinin bu konudaki açıklamalarının hiçbir biçimde inandırıcılığı yoktur. Bu konu ile direkt sorumlu ve muhatap Erdoğan’dır. AKP hükümeti ve Türk devletidir. Erdoğan ateşle oynuyor. Bu ateş Erdoğan başta olmak üzere herkesi yakar. Bu durumun, sonuçları hiç kimse tarafından kestirilemeyecek gidişatlara yol açacağı kesindir. Halkımızın, kadınların, gençlerin, dostlarımızın bu konudaki hassasiyeti bilinmektedir. Özgürlük militanları, savaşçıları, gerillalar açısından ise anlamı çok farklıdır. Bu, herkesçe bilinmektedir. Önderliğimiz insanlığın, Kürt halkının, kadınların özgürlüğü için tüm yaşamını adamıştır. Özgürlüğün, demokrasinin, eşitliğin, adaletin ışığı olmayı her zaman başarmıştır.

Önderliğimiz 19 yıldan bu yana İmralı’da tutuklu bulunmaktadır. Onlarca kez tecrit cezaları, çeşitli yaptırımlar, özel savaş uygulamaları ile karşı karşıya kalmıştır. Ancak şimdiki iktidarın halkımıza, kadınlara karşı geliştirdiği soykırım politikalarının şiddeti, düzeyi gözler önündedir. Bu yönü ile Önderliğimize yönelimler çok daha yoğunlaşmıştır. Her zamanki gibi kesinlikle ele alınamaz. Önderliğimizin varlığına, yaşamına yönelik çok ciddi hayati tehlikeler söz konusudur. Bütün halkımızın, kadınların, konuya duyarlı dostlarımızın böylesi bir yaklaşımı olmalıdır.

Türk devlet yetkilileri Önderliğimizin ailesi, avukatları ile görüşmesine derhal izin vermelidir. CPT görevlerini yerine getirmelidir. Önderliğimizle görüşme olmadan yapılacak olan her açıklama halkımız, kadınlar açısından geçersiz sayılmalıdır.

Kuzey, Rojhilat, Rojava, güney, Şengal halkımızı, dünyanın her tarafındaki dostlarımızı, kadınları dönemin ve içinden geçmekte olduğumuz sürecin büyük anlam gücü, hassasiyet ve duyarlılığını kavrayarak güçlü bir şekilde eylemselliklere katılmaya çağırıyoruz. Önderliğimizle ailesinin, avukatların görüşmesi mutlaka gerçekleştirilmelidir. Önderliğimizin direk kendisinden bir haber alınıncaya kadar eylemlerimiz sürekli olmalıdır. Günlük yaşam durdurulmalıdır.

Dünyada, Kütlerin yaşadığı her yerde tüm halkımız, dostlarımız, demokratik kesimler, vicdanı olan herkes sokaklara inmelidir. Kapitalist modernist sisteme karşı şimdiye kadar hep direndik. Şimdi herkesi bu direnişi daha da yükseltmeyek, çağın firavunlarına, nemrutlarına karşı durmaya çağırıyoruz. Kapitalist modernitenin 21. yüzyılda insanlığa karşı geliştirmiş olduğu en büyük komplo, Önderliğimizin şahsında insanlığa, kadınlara, halkların özgürleşmesine karşı gelişmiştir. Bu komplo direnişle, eylemliliklerimizle, özgürlük tutkumuz, iddiamızla boşa çıkarılacaktır. Komplo asla amacına ulaşamayacaktır. İnsanlık, özgürlük kazanacaktır.”