KJK: Katliam sömürgeciliğin hareketimize saldırısıdır

KJK Koordinasyonu: Paris katliamı, kapitalist modernite ve onun Ortadoğu’daki ifadesi olan Türk faşist sömürgeciliğinin hareketimize karşı, kadın özgürlük hareketi üzerinden bir müdahalesi, saldırısıdır.

Yazılı bir açıklama yapan KJK Koordinasyonu, PKK kurucularından Sakine Cansız, KNK Paris Temsilcisi Fidan Doğan ve Gençlik Hareketi üyesi Leyla Şaylemez’e karşı bu vahşi, çirkin ve alçakça saldırıyı planlayan, gerçekleştiren başta AKP-MİT olmak üzere tüm karanlık güçlere karşı mücadeleyi büyütme ve intikamlarını alma sözünü yineledi.

KJK Koordinasyonu açıklamasında şunları belirtti: “9 Ocak 2013’te Paris’te katledilen Sara, Rojbin ve Ronahi yoldaşlarımızın şahadetlerinin altıncı yılına giriyoruz. Tüm dünyanın gözleri önünde AKP ve MİT’in ortak planlaması ile Fransa’nın başkenti Paris’te hunharca katledilen bu öncü yoldaşlarımızın anısı önünde saygıyla eğiliyor ve uğruna mücadele ettikleri özgürlük ütopyalarını gerçekleştirme sözünü veriyoruz.

Ve yine; bu üç yoldaşımıza karşı bu vahşi, çirkin ve alçakça saldırıyı planlayan, gerçekleştiren başta AKP-MİT olmak üzere tüm karanlık güçlere karşı mücadelemizi büyüteceğimizi ve intikamlarını alacağımızı bir kez daha belirtmek istiyoruz. Kadın Özgürlük Hareketi olarak, partimiz PKK’nin 40 yılına büyük emekler vermiş olan kadın önderimiz Sara yoldaşın katledildiği bu komployu mutlaka aydınlatacağız, intikam direnişini daha da yükselteceğiz.

Paris katliamı, Kürtler üzerinde yürütülen soykırım ve kadınlar üzerinde yürütülen kadın kırım politikalarının çok önemli bir halkasıdır. Bu katliamla AKP’nin kirli savaş politikası bir kez daha açığa çıkmıştır. Önderliğimizin ikinci Dersim katliamı olarak tanımladığı bu katliam, uluslararası komplonun bir devamı niteliğindedir. Özellikle de 40 yıla varan mücadele mirasını kendinde temsil eden Sara arkadaşın şahsında hem genel mücadele kazanımlarımız, hem onun şahsında somutlaşan kadın özgürlük hareketimizin değerleri ve hem de Önderliğimizin geliştirmek istediği çözüm süreci tasfiye edilmek istenmiştir.

Sara yoldaşımızla birlikte katledilen, örgütümüzün siyasi ve diplomatik çalışmalarında yer alan ciddi birikimi, zekâsı, emeği ve örgütleyici özellikleriyle başarı gösteren Rojbin yoldaşımızı ve gençlik hareketinin dinamik, enerjik, emekçi ve fedakâr militanı Ronahi yoldaşımızı yitirmenin öfkesini hala yaşamaktayız.

Yaşadıkları süre boyunca özgürlük peşinde koşan, özgürlüğe aşık olan bu yüce duruşlu devrimci kadınların anısına, ancak ve ancak direnişlerini taçlandırma ve zaferle karşılama ile cevap olunabilir. Sara yoldaş daima sıradanlığa karşı mücadele ederek kendisi oldu. Hiçbir zaman sıradan olanı kabul etmedi, benzeşmedi. Farklılığını, güzelliğini hep kendisi gibi olarak var etti ve özgürleşti. Gerilikler ve zayıflıklar ile hep kavga halinde oldu. Yaşamı kavgayla, şehadeti ölümsüzlükle özdeşleşen bu yüce duruş, kadın özgürlük mücadelemize öncülük etmiş, dünya kadınlarının özgürlük mücadelesine esin kaynağı olmuş, örnek oluşturmuştur. Anlam, eylem, bilinç, özgürlük, farklılık ve öze dair ne varsa Sara yoldaşta bir toplama dönüşmüştür. Sara yoldaş farklılığını yaratmış, özgür bir kadın olmayı başarmış öncü ve önder bir yoldaşımızdı. Erdemli olmayı, erdemli yaşamayı, güzele, değere, doğruya tapmayı hep kendisi için esas aldı.

Paris katliamı, kapitalist modernite ve onun Ortadoğu’daki ifadesi olan Türk faşist sömürgeciliğinin hareketimize karşı, kadın özgürlük hareketi üzerinden bir müdahalesi, saldırısıdır. Bu zemin üzerinde büyük bir hesaplaşma söz konusudur. Şehit Sara yoldaş şahsında hedeflenen, hareketimizin demokratik moderniteye dönük stratejik yüzüdür, kadın özgürlük hareketinin Önderlik çizgisindeki gelişimidir. Özgür yaşam ısrarının kadında somutlaştığı ve öncülük kazandığı noktada, Önderlik ve kadın özgürlük hareketi vurulmak, engellenmek istenmiştir. Bunun her şeyden önce ideolojik bir saldırı olduğu açıktır. Kuşkusuz siyasal hedefleri, yine oldukça güncel somut amaçları da vardır.

KATLİAM ERDOĞAN’IN TALİMATI İLE GERÇEKLEŞTİ

Partimiz PKK’nin kurucu önder kadrolarından ve kadın özgürlük hareketimizin yaratıcısı olan Sara yoldaşımızın katledildiği Paris katliamı, bizzat Erdoğan’ın talimatı ve MİT’in organizesi ile gerçekleşmiştir. Şehit Sakine Cansız İntikam Operasyonu ile yakalanan iki MİT elemanının ifadeleri ve yine öncesinden ortaya çıkan kimi belge ve bulgular bunu çok açık ve net bir biçimde ortaya koymaktadır. Bu komployu planlayan ve aynı süreçte İmralı’da Önderliğimizin de hazır olduğu sözde çözüm görüşmelerine devlet heyetinden katılan kişi aynıdır. Türkiye Cumhuriyeti tarihinin kirli ve karanlık siyasi geleneğinin son halkası olan AKP ve Erdoğan iktidarının, MİT’in çirkin ve hain yüzü bir kez daha açığa çıkmıştır. Bu faşist devletin Kürt ve kadın düşmanı yüzü bir kez daha deşifre olmuştur. Kendi iktidarı için hiçbir ahlaki ve hukuki sınır tanımayan, soykırım ve kadın kırımda zirveleşen AKP iktidarı ve Erdoğan tüm bunların hesabını verecektir. Hareketimiz hiçbir zaman halkımıza, kadınlarımıza, yoldaşlarımıza, kardeş halklarımıza yapılanları unutmaz ve kimsenin de yaptıklarını yanına bırakmaz. Şehit Sakine Cansız İntikam Operasyonu bunu bir kez daha göstermiştir. Aydınlanan ve açığa çıkan her saldırı, her olay, mücadelemizi başarıya daha da yakınlaştırmaktadır.

Paris katliamına karşı kadın hareketi olarak Şehit Sara’nın mücadele çizgisi ile her yerde örgütlenme ve mücadele etme kararlılığında hareket etmeyi esas aldık. Bundan sonra da bunu daha büyütme kararlılığı ile devam edeceğiz. Faşizmin yok edici savaşına karşı, Saraların ardılı olan ve yine faşist AKP’nin aynı konsepti doğrultusunda 6 Ocak tarihinde katledilen üç öz yönetim direnişçisi kadın devrimci Sevê Demir, Pakize Nayir ve Fatma Uyar yoldaşlarımızı da anıyoruz. Aynı biçimde ocak ayında ve üç kadın birlikte katledilmişlerdir.

Halklar ve kadınlar kendi kendilerini özgürce yönetebilsin, özgürce yaşayabilsin diye mücadele ettiler, öncülük ettiler ve Türk faşist sömürgeci güçleri tarafından katledildiler. Onların anılarını da mutlaka ama mutlaka demokratik özerkliği inşa etmek ve özyönetimleri Bakur Kürdistanı’nda kurmakla yaşatacağız. Bu mücadelemiz devam ediyor. İşte Delal Amedlerin, Berçemlerin, Gülnazların, Azelerin görkemli mücadelesi ve şahadetleri bunun ispatıdır. Her geçen gün şehitlerimizin, gazilerimizin, gerillamızın düşmana karşı darbeleriyle ve yine kadın hareketimizin tüm alanlarda kendini örgütlemesi ve toplumsallaştırması ile bu düşmana büyük darbeler vurulmaktadır, hesap sorulmaktadır.  

Sara, Rojbin ve Leyla yoldaşların, Sevê, Pakize ve Fatma yoldaşların cesur, kararlı, fedakar, özgürlük duruşları, kadınların ve halkların büyüyen mücadelesine dönüştü. Bu yoldaşların çizgisi bugün hem demokratik uluslaşma anlamında Kürdistanileşti, Türkiyelileşti, hem de Rojava’daki devrimle Ortadoğululaştı. 2013’den 2017’ye kadar Paris katliamına karşı tutum ve mücadele ile kadın özgürlük hareketi daha evrensel bir zemine taşındı. 2018 yılı ise tüm bunları da aşan büyük bir hesaplaşma ve zafer yılı olmalıdır.

KATLİAMDAN SORUMLU BÜTÜN GÜÇLER YARGILANMALI

Biz KJK olarak; demokrasiden yana halkları, kadınları ve kadın örgütlerini, hukukçuları ve devrimci güçleri başta AKP, Erdoğan ve MİT olmak üzere Paris katliamında rol oynayan tüm güçleri yargılamaya ve hesap sormaya çağırıyoruz. Yine Fransız devleti kendi topraklarında gerçekleşen bu katliamı aydınlatmaya yönelik açıklamalar yapmalı, katil Ömer Güney’in karanlık bir biçimde öldürülmesini açıklamalıdır. Biz demokrasiden, özgürlükten ve adaletten yana olanlar 9 Ocak katliamına karşı meydanlara çıkarak güçlü hesap sormalıyız. Özellikle de 6 Ocak Paris mitingine tüm halkımız, dostlarımız ve kadınlar en güçlü bir şekilde katılmalı, öfkesini, tavrını en yüksek sesle haykırmalı, Erdoğan’dan, MİT’ten, komplocu güçlerden hesap sormalıdır.

9 Ocak Paris katliamına karşı her alanda geliştireceğimiz eylemlilik, kadınların ortak mücadelesini büyütecektir. Kadın katliamlarına karşı dur diyecektir, Saraların kavga ruhuyla erkek egemenliğinden hesap soracaktır. Hesabımızı etkili ve güçlü soralım. Paris katliamına karşı duruş, tüm kadınların özgürlük mücadelesinde buluştuğu ve ortaklaştığı bir alana dönüşsün.

Yeminimiz, büyük kadın öncümüz Sara yoldaşın çizgisini zafere taşımaktır. 9 Ocak 2013 katliamının hesabını, Saralaşarak, Sevêleşerek, Delalleşerek, Berçem ve Gülnazlaşarak büyük bir kararlılıkla soracağız. Erkek zihniyetli iktidarlara karşı, bu kirli ve komplocu devlet sistemlerine karşı, bu yoldaşlarımızın inatçı, kavgacı ve anlamlı, özgür çizgileriyle mücadele edeceğiz.

2018 yılının ilk günlerinde partimiz PKK’nin ve PAJK’ın adalet arayışı ve hakikati açığa çıkarma mücadelesi büyük bir kararlılıkla devam ediyor. Biz Kürt kadınları olarak asla bugünü unutmayacağız. Bu büyük yoldaşlarımızın mücadelelerini ve direnişlerini her zaman devam ettireceğiz. Kapitalizmin çürümüşlüğüne karşı demokratik sosyalist mücadelenin konfederalizm bayrağını, kadın özgürlük bayrağını hep dalgalandıracağız."