Keskin: Yargı Paris cinayetlerinin üstünü örtüyor   

Avukat Eren Keskin, Paris cinayetleri konusunda MİT’in rolü belgelerle açıklanmasına rağmen harekete geçmeyen yargının gerçeklerin üstünü örtmeyi amaçladığını söyledi.

 Avukat, insan hakları savunucusu Eren Keskin, Paris’te 9 Ocak 2013 tarihinde katledilen Kürt kadın devrimciler Sakine Cansız, Fidan Doğan, ve Leyla Şaylemez’in katledilişinin 5’inci yıl dönümünde ANF’ye konuştu.

Keskin, Cinayetleri aydınlatma  konusunda Fransız ve Türkiye yargısının  sınıfta kaldığını kaydetti. Cinayetlerde MİT’in  rolü belgelerle açıklanmasına rağmen harekete geçmeyen yargının gerçeklerin üstünü örttüğünü vurgulayan Keskin, hem Ankara’daki hem de Fransa’da ki savcıları göreve çağırdı. 

'SAKİNE KAVGASINI SONUNA KADAR VEREN BİR KADINDI'

Sakine Cansız ve Fidan Doğan ile birebir tanışma fırsatı bulan Eren Keskin, 5 yıldır gelmeyen adalete isyan etti. Cansız ile ilk kez 1991 yılında karşılaşan Keskin, “Cezaevinden yeni çıktığında bizim büromuza geldi. Çok güçlü karakterli, son derece akıllı, kadın bakış açısına sahip hatta feminist diyebileceğimiz, kendi düşüncesinin kavgasını sonuna kadar veren bir kadındı. Her Avrupa’ya gittiğimde yakın bir yerdeyse mutlaka konferansları dinlemeye gelirdi. Birlikte uzun uzun sohbet ederdik. Son derece donanımlı, birikimli bir kadındı" dedi.

'CİNAYET GÜNÜ ROJBİN’İ SAATLERCE ARADIM...'

Fidan Doğan’ı da iyi tanıdığını belirten Keskin, Doğan’ın da çok donanımlı, akıllı bir kadın olduğunu vurguladı. “Fidan’ı hep Rojbin olarak bilirdim çünkü Avrupa’da herkes ona öyle hitap ederdi” diyen Keskin, "Fransa'da parlamentoda veya Avrupa Birliği üzerine  bir toplantı olsa, Rojbin her zaman oradaydı. Dış ilişkilerde görevliydi ve çok donanımlı, bilgili ve cana yakındı. Türkiye’den Fransa’ya panellere giden herkes Rojbin’i tanırdı. Bütün organizasyonlarda yer alırdı” diye belirtti.

Cinayet günü bilgi almak için Rojbin'i saatlerce aradığını ancak daha sonra katledilen kadınlardan birisi olduğunu büyük üzüntüyle öğrendiğini ifade eden Keskin, “Televizyonların alt yazılarında Paris’te üç Kürt kadın siyasetçinin öldürüldüğü  geçiyordu. Neler olduğunu öğrenmek için saatlerce Rojbin’i aradım. Daha sonra isimler açıklandığında Rojbin’in de öldürülen kadınlar arasında olduğunu öğrendim” diye konuştu. 

CİNAYETLERDE İSTİHBARAT İŞ BİRLİĞİ 

Paris cinayetlerinde MİT’in rolüne işaret eden belgelere değinen Keskin, cinayetlerin istihbarat örgütleri tarafından işlendiğine başından beri inandığını belirtti. Cinayetlerin Türkiye’nin de içinde bulunduğu istihbarat örgütlerinin iş birliğiyle işlendiğini düşündüğünü dile getiren Keskin, yayımlanan belgelerin de bu düşüncesini doğruladığını söyledi. O dönem hükûmete yakın gazetelerin bile şüpheli bir şekilde ölen katil zanlısı Ömer Güney’in MHP’li olduğunu yazdığını hatırlatan Keskin, 'Ömer Güney’i Kürt hareketi içine  kim yerleştirdi' sorusunun mutlaka cevap bulması gerektiğini söyledi. İstihbarat örgütlerinin  genelde tetikçi olarak  ölümcül hasta olan kişileri kullandığını belirten Keskin, Güney’in de ölümcül bir hastalığı olduğunun sonradan ortaya çıktığını anımsattı. “Ömer Güney’i kim kullandı?” sorusunun somut olarak ve hukuki düzeyde masaya yatırılması gerektiğini vurgulayan Keskin, cinayetlerin aydınlatılması konusunda Fransız ve Türkiye yargısının  sınıfta kaldığını kaydetti. Keskin, “Cinayetlerde MİT’in rolü belgelerle açıklanmasına rağmen harekete geçmeyen yargı gerçeklerin üstünü örtüyor” dedi.  

'SAVCI BU BELGELERİ SUÇ DUYURUSU KABUL ETMELİ'

Paris cinayetlerinin, Kürt meselesinin barışçıl bir şekilde çözülmesini istemeyen istihbarat örgütlerinin ve birimlerin varlığına işaret ettiğini vurgulayan Keskin, üç Kürt kadın devrimcinin, sorunu çözümsüz kılma yönünde bir devamlılık sağlamak için katledildiğine dikkat çekti. 

Cinayetler konusunda Ankara'da soruşturma yürüten savcıyı  göreve çağıran Avukat Eren Keskin, “Savcının talepte bulunmadan bu belgeleri bir suç duyurusu olarak kabul edip incelemeye alması gerekir. O belgede ismi geçen kişileri soruşturması; onları ifadeye çağırması lazım. Fransa'daki yargının da aynısını yapması gerek” diye belirtti.