İsveç'te kadın cinayetlerini protesto gösterileri

Kadınlara yönelik şiddet ve kadın cinayetleri İsveç'in başkenti Stockholm ile Härnösand’da yüzlerce kişinin katıldığı gösterilerle protesto edildi.

Gösteriye katılan ve çoğunluğunu kadınların oluşturduğu eylemciler, polis ve hükümet yetkililerinden kadına yönelik şiddetin durdurulması için önlem almalarını talep etti.

4 Haziran gecesi 41 yaşındaki Lotta adındaki bir kadın Stockholm'deki evinde eski erkek arkadaşının saldırısına uğradı. Ağır yaralanan kadın hastanede tedavi altına alındı ancak doktorların tüm müdahalesine rağmen 7 Haziran akşamı yaşamını yitirdi.

Yakınları, Lotta'nın eski arkadaşı ile ilişkilerini bitirmek istediği için birçok kez fiziki ve psikolojik saldırılara uğradığını ve kadının kendisini koruyabilmek için yakınlarının evlerinde gecelemek zorunda kaldığını söylediler.

Lotta'yı döverek ölümüne yol açan 33 yaşındaki Martin Jonsson'un kriminal bir geçmişi var. 15 yaşından bu yana uyuşturucu kullanımı, tehdit, adam dövme ve öldürme gibi suçları işleyen Jonsson, yaşamının 8 yılını demir parmaklıklar arasında geçirdi.

Jonsson, 2014 yılında ilişkisi olduğu bir başka kadına aşırı şiddet uyguladığı için 2,5 yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Mahkemede, psikolojik rahatsızlıkları olduğunu ve bu nedenle tedavi için hastaneye başvurduğunu söyleyen Jonsson, Lotta'ya şiddet uyguladığını kabul etti ancak cinayet suçlamasına karşı çıktı ve serbest bırakılmasını istedi.

Mahkeme, Jonsson'un döverek ölüme neden olma suçundan tutuklanmasını kararlaştırdı.

IRKÇI VE MİLLİYETÇİ GRUBUN ÜYESİ

İnsan haklarını savunan ırkçılık karşıtı Aktuell Fokus adlı internet sitesi, Jonsson'un ırkçı ve milliyetçi “Soldiers of Odin” adlı grubun üyesi olduğunu, Stockholm'un kuzey ve batı kesimlerinde çalışma yürüten ırkçı ve yabancı örgütlerle ilişkisi olduğunu ve bir çok şiddet eylemine katıldığını yazdı.

Jonsson'un ırkçı çalışmalarının yanı sıra bir futbol huliganı olduğu ve pek çok kez maçlarda polis tarafından göz altına alındığı da belirtiliyor.

Yakınları, Lotta'nın pek çok kez polise başvurduğu ve Jonsson'un kendisine aşırı şiddet uyguladığını söylüyor. Ancak soruşturmalar, Lotta, Jonsson'un misilleme yapacağı kaygı ve korkusuyla savcıya ifade vermediği için takipsizlikle sonuçlandı.

Lotta'nın şiddete uğramasından sonra evine giden bir yakını, Aftonbladet Gazetesi'ne Lotta'nın tanınmayacak bir halde olduğunu, kafasının parçalandığını ve vücudunun pek çok yerinde morluklar olduğunu söyledi.

STOCKHOLM'DE OTURMA EYLEMİ, HÄRNÖSAND'DA GÖSTERİ

Dün Stockholm ile Lotta'nın doğup büyüdüğü Härnösand yerleşim biriminde Lotta'nın katledilmesi ve kadınlara yönelik şiddet yapılan gösterilerle protesto edildi.

Lotta'nın arkadaşı Emilie Nixon’un sosyal medya üzerinden yaptığı çağrı üzerine Stockholm'un Sergel Meydanı'nda toplanan çoğunluğu kadın 200 kişi, Lotta'nın anısına yapılan bir dakikalık saygı duruşundan sonra kadınlara yönelik şiddeti protesto etmek için bir oturma eylemi gerçekleştirdi.

Medyaya açıklamalarda bulunan Nixon, bir gün önce çağrı yapmasına rağmen insanların kadına yönelik şiddete tepki için bir araya gelmelerini önemsediğini söyledi. Kendisi ile ilişki kuran ve bir kısmı şiddete uğrayan kadınların, erkek arkadaşlarının misilleme yapacağı kaygısıyla gösteriye katılmaya cesaret edemediğini dile getirdi.

Härnösand'da sağnak yağmur altında bir araya gelen 300 kişi, Lotta'nın katledilmesini protesto için bir gösteri gerçekleştirdi. Yakınları, Lotta'nın Härnösand'da, annesinin mezarının yanına defnedileceğini söylediler.

SİVİL TOPLUM ÖRGÜTLERİ KURUMLARA TEPKİLİ

Sivil toplum örgütlerinin temsilcileri, kurumları kadına yönelik şiddeti ciddiye almamakla suçluyor ve önlemlerin alınması halinde kadına yönelik şiddetin ciddi bir biçimde azalacağını söylüyorlar.

Daha Güvenli Bir İsveç adlı vafın yöneticilerinden Magnus Lindgren, “Profesyonelce bir çalışma ile hayatı kurtarılabilecek olan kadınlar şiddet sonucu ölüyor. Devlet bir uçak düştüğü zaman nedenini anlamak için komisyonlar kuruyor ama şiddet sonucu kadın ölümlerinden sonra bunun nedenleri araştırılmıyor” diyerek kurumlara tepki gösteriyor.

Şiddet uğrayan pek çok kadının avukatlığını üstlenen Elisabeth Massi Fritz, baktığı davalarda öldürülen kadınların tamamının daha önce erkekler tarafından tehdit edildiklerini söylüyor.

Sabıkaları olduğu halde kadınları tehdit eden erkeklere karşı gerekli önlemler alınmadığı için kadın cinayetlerinin sürdüğünü, son olarak da Lotta'nın yaşamını yitirdiğini söyleyen Fritz, “Hiç bir kadın bir çok şiddet suçu işleyen bir ekek tarafından öldürülmemeli” diyerek önlem almayan kurumlar ve polisin pasifliğini eleştiriyor.

24 yıldır şiddete uğrayan kadınların avukatlığını üstlendiğini söyleyen Fritz, polisin şiddete uğrayanların verdiği ifadeleri filme alması, kadın daha sonra şikayetinden vaz geçse bile filmin mahkemede sanığa karşı belge olarak kullanılmasını istiyor.

Kadına yönelik şiddetin devam ettiği durumlarda da, polisin ve kurumların kadınların güvenliğini sağlayacak önlemler almasını, kadınların kaldıkları konutları değiştirmesini gerektiğini söylüyor.

Kadın ve insan hakları örgütlerinin kadına yönelik şiddetin durdurulması için yaptığı tüm çağrılara rağmen kadınlara yönelik şiddet artmaya devam ediyor. Yüzbini aşkın kadının şiddete uğradığı İsveç'te her yıl ortalama 15-20 civarında kadın şiddet sonucu yaşamını yitiriyor.

Suçluluğu Önleme Konseyi’nin en son yayımladığı istatistikler, kadına şiddet uygulayan erkeklerden çoğunun ceza almadığını gösteriyor.

2010-2015 yılları arasında, kadına yönelik 13.418 ağır şiddet suçu için kurumlara başvuruda bulunuldu, ancak başvurulardan sadece 1027’si mahkumiyetle sonuçlandı.

...