Hêzil: JIN TV zamanla bellek havuzuna dönüşebilecek

Büyük heyecanla karşılanan JIN TV, klişe medya ezberlerini bozma iddiasında.

“Niyetimiz; kadın ile yaşamın kopan bağlarını yeniden kurmak, global kadın ağının örülmesine katkı sunmaktır” diyen” JIN TV Yayın Kurulu Üyesi Berfîn Hêzil, kanalın zamanla kadınların bellek havuzuna dönüştürülebileceğini belirtiyor.

9 Ocak 2018’de duyurusu yapılan ve 8 Mart’a test yayına başlayan JIN TV, 30 Haziran’da “Kadının Sesi Yaşamın Yüzü” şiarıyla Hotbird uydusu üzerinden yayına başladı.

Çok dilli ve zengin içerikli programlarla yayına başlayan JIN TV’nin orta ve uzun vadeli hedefleri büyük. Halihazırda sosyal, kültürel, güncel, spor, sağlık, sinema, bilim içerikli programların yanı sıra yapım aşamasında olan birçok proje söz konusu. Büyük heyecanla karşılanan kadın televizyonu, klişe medya ezberlerini bozma iddiasında. Örneğin erkeklerin yaşam koşullarına göre uyarlanmış standart yayın akışlarının tersine JIN TV, prime time’larını kadınların yaşam koşullarına göre ayarlıyor.

Newa Kadın Vakfı tarafından projelendirilen; editörü, moderatörü, yayın kurulu, rejisörü, sesçisi, ışıkçısı, dublörü, kameramanı, muhabiri, teknisyeni, uplinkcisinin kadın olduğu bir kadın televizyon kanalı JIN TV.

Uzun vadeli bir proje olan kadınlara özgü televizyon kanalı, aslında önemli bir ihtiyacın ürünü olarak yayın hayatına başladı. “Sırf kadınlar olarak başarabilecek misiniz, üstesinden gelebilecek misiniz” türünden inançsız yaklaşımlara ise JIN TV yayın akışı ile cevap vererek “Biz yapabiliriz” diyor.

RAKİP TANIMAYACAK

Reyting kaygısı gütmeyen, hiçbir medya kuruluşu ile rekabetçi bir yarışı esas almayan, fakat kadın kimliğini yadsıyan hiçbir medya kuruluşuyla uzlaşıya tenezzül etmeyeceğini beyan eden JIN TV’nin tek gayesi; topluma, özelde ise kadınlara etik medya ilkelerine bağlı kalarak doğru bilgiyi aktarmak, birçok konuda ön açıcı ve yol gösterici olmak.

Kadın haberciliğinde manipülatif, cinsiyetçi, magazinel veya pornografik dil ve kurguyu esas alan, kadın cinayeti veya cinsel istismar gibi hayati konuları bile tiraj veya reytinglere kurban eden eril medya aklını ve gazeteciliği reddeden JIN TV, kadın onurunu, kimliğini, emeği ve değerlerini koruma ve görünür kılmada karar ve iddia sahibi.

Avrupa saati ile 09.00’dan 17.00’a kadar var olan 8 saatlik yayın mesaisi, 17.00’den 22.00’te kadar ise yayınlanan programların tekrarı ile devam ediyor.

Yayın içeriğine ilişkin kısmi bilgileri paylaşan JIN TV Yayın Kurulu’ndan Berfîn Hêzil; “Sîber”, “Dûrbîn”, “Rengîn”, “Ca bi Ca”, “Jinbêj”, “Zend û Bend”, “Xaka Zêrîn”, “Pirsyargeyî Jin”, “Destkar”, “Têşeya Wêjeyê”, “Hawargeyî Jenî”, “Bîrewerî”, “İsyan”, “Takipteyiz”, “Konuşa Konuşa”, “Eşit Sanat”, “Her Daim Hareket” gibi programların yanı sıra kadın, çocuk yaşam temalı belgesel ve tarihe iz bırakan kadınlara dair kısa ara dosyaların yayında olduğunu aktardı.

Kimi teknik sıkıntılar ve alt yapı hazırlıklarının tamamlanması akabinde günlük haber bültenlerinin de başlayacağı bilgisini veren Hêzil, bu sürenin uzun olmayacağını aktarıyor. İlk etapta Kürtçe’nin lehçeleri olmak üzere Türkçe ve Arapça haber bültenleri ve aktüel programlar ile daha dinamik ve kapsamlı bir yayıncılığın esas alınacağını ifade eden Hêzil, orta ve uzun vadede daha fazla dilde yayın yapma hedeflerinin olduğunu dile getiriyor.

KOPAN BAĞLARI YENİDEN ÖRECEK

Yayında olan mevcut programların kadının sesinden sözüne, alın terinden isyanına, geçmişinden günceline, hünerinden handikaplarına, bilinç altlarından iç dünyalarına eğilen içerikte olduğu bilgisini paylaşan Hêzil, JIN TV olarak niyetlerinin “Kadın ile yaşamın kopan bağlarını yeniden kurmak, global kadın ağının örülmesine katkı sunmak” olduğunu belirtiyor.

Kadın/yaşam odaklı bir televizyonun aslında toplumsal bir ihtiyaç olduğunu aktaran Hêzil, JIN TV’nin kadın, toplum ve doğa kırımını önleyici bir rol oynayabileceğini belirterek, kanalın üstlendiği misyona işaret ediyor.

JIN TV’nin 9 Ocak’ta duyurulmasının bir tesadüf olmadığını da ifade eden Berfîn Hêzil, “Kanal, direnen bütün kadınlara armağan niteliğinde” diyor. 8 Mart’ta başlayan test yayınının sembolik bir anlamdan öte dünya kadınlarını kucaklama amacını güttüğünü de belirtiyor.

Tartışma ve karar aşamasından pratik yayın akışına kadar A’dan Z’ye tüm mekanizma ve pratik üretimin kadın iradesi ve emeğiyle geliştiğinin altını çizen Hezil; JIN TV’nin akademisyenlerden sosyologlara, araştırmacılardan, gazetecilere, ev emekçilerinden genç kadınlara kadar geniş yelpazede kadın emeğinin ortak ürünü olduğunu belirtiyor. JIN TV henüz tartışma aşamasındayken “Siz kendi başınıza başaramazsınız” türünden toplumsal algı, önyargı ve inançsızlığın” yavaş yavaş kırıldığını aktarıyor.

Tekniki kimi kriterler dışında dünya basıncılık kalıplarının ötesinde bir yayıncılığı hedeflediklerini aktaran Hêzil, haber tercihinden kurgulanışına, dilinden sunumuna kadar standart sınırların dışına çıkarak ezberleri bozacaklarını belirtiyor. JIN TV açısından dünyanın neresinde olursa olsun kadına dair gelişen her olay veya aktivitenin haberin ötesinde değer taşıdığını ekleyen Hêzil, kanalın zamanla kadınların ortak birikimi, kazanımı ve bellek havuzuna dönüştürülebileceğini ekliyor.

‘HER PROGRAM ÖNEMLİ BİR ROLE SAHİP’

Yayın akışları dahilindeki her bir programlarının önemli bir role sahip olduğunun altını çizen Hêzil, önceledikleri program Prime time’larını kadınların saatine göre ayarladıklarını belirtiyor.

JIN TV’yi “herkesin kanalı” olarak nitelendiren Berfîn Hêzil, her çevreye kendilerine, fikirlerine yer vermek istediklerini belirterek, sosyal medya üzerinden haber ve görüntü paylaşımı ve kanalın doğal muhabirliğini yapma çağrısında bulundu.

KAYNAK: YENİ ÖZGÜR POLİTİKA