'Güzel Anne bize direnmeyi öğretti'

Cumartesi Anneleri, Galatasaray Meydanı'ndaki 652’nci adalet nöbetini ilk kez yaşamını yitiren Güzel Şahin olmadan gerçekleştirdi.

Gözaltında kaybedilen yakınlarının akıbetinin açıklanması ve belli olan faillerin yargılanması için Cumartesi Anneleri’nin Galatasaray Meydanı’nda 22 yıldır gerçekleştirdiği adalet nöbetinde, Güzel Şahin’in yokluğunun hüznü vardı. Bu hafta pankartın üzerine Güzel Anne'nin taşıdığı tülbent konuldu. Oturumda, HDP’li Figen Yüksekdağ ve DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel’in Güzel Anne için Kandıra F Tipi Cezaevi’nden gönderdiği mesajlar okundu.

YÜKSEKDAĞ VE TUNCEL'İN MEKTUPLARI OKUNDU

Yüksekdağ mektubunda, “Bizim için hem bir anne hem de en zor mücadele yollarının yoldaşı oldu hep. Direnişçiliğini, sevgisini ve hiç bitmeyen enerjisini bütün eylem alanlarında daima yanımızda gördük, hissettik. Son nefesini vermeden önce dimdik ayakta ve eylemdeydi. Bütün hak savunucularının, devrimcilerin, yurtseverlerin eylem annesi, mücadele yoldaşı olan o soylu kadını minnetle selamlıyorum. Kadın siyasi tutsaklar olarak, onun direnişçiliğini büyütecek, bizlere emanet ettiği mücadele bayrağını zafere taşıyacağız" dedi.

Mektubunda, Aysel Tuğluk’un annesi Hatun Tuğluk’un cenazesine yapılan ırkçı, faşist saldırıyı kınayan DBP Eş Başkanı Sebahat Tuncel ise, “Hatun Anne'nin cenazesine yapılan ırkçı, faşist saldırı nedeniyle büyük bir öfke yaşarken, acımız halen çok taze iken bu kez de Güzel Anne'nin vefatını öğrenmiş bulunuyoruz. Güzel Anne haksızlığa, zulme, faşizme karşı mücadelenin en ön saflarındaydı. Yüreği özgürlük sevdasıyla, enerjisiyle dolu Güzel Anne, tüm etkinliklerde bizlere yol gösterici oldu. Hem Hatun Anne'ye, hem de Güzel Anne'ye sözümüz özgürlük, demokrasi ve barış mücadelesinde ısrar olacaktır” diye belirtti.

‘BU MEYDAN ÖKSÜZ KALDI!'

Okunan mesajlar ardından, Cumartesi Anneleri teker teker söz alarak Güzel Ana'yı andı.

İlk konuşma Ahmet Can tarafından yapıldı. Can, “Bu meydan hüzünlü Güzel Anasız öksüz kaldı. Güzel Ana bu meydanın gülü, neşesi, direnci ve simgesi olan analarımızdandı. Güzel Ana sadece bu meydanın değil, içerideki tüm tutsakların, devrimcilerin, hepimizin annesiydi. Çocuklarını, torunlarını, 'ciğerim' diye seven bir anneydi."

Can, AKP hükûmetine de "Vicdanınız kurusun yakınlarımızın akıbetini açıklamanız için daha kaç anne yitireceğiz" diye seslendi.

‘BİZE DİRENMEYİ, MÜCADELEYİ ÖĞRETTİ'

Gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin’in kardeşi İrfan Bilgin, Güzel Anne'nin bir gün bile aksatmadan her cumartesi günü Galatasaray Meydanı'na geldiğini anımsattı. Bilgin şöyle konuştu: "Güzel Anne bize dirençliği, mücadeleyi öğretti. Bugün burada onu bu özelliklerle saygıyla anıyoruz” dedi.

Bilgin, 22 yıldır bu meydanda adalet aradıklarını vurgulayarak, 12 Eylül'de Ankara'da gözaltına alınıp kaybedilen ağabeyinin dosyasında yaşanan hukuksuzluğa değindi. İrfan Bilgin’in dosyasının her yönüyle çok net olmasına rağmen hâlâ dava açılmadığına dikkat çeken Bilgin, "İrfan Bilgin dosyasında gözaltına kaybedildiğine dair 12 tanık olmasına rağmen iç hukukta herhangi bir işlem yapılmadı. Bu tanıklardan birisi dönemin Cumhuriyet Savcısı. Savcı İrfan Bilgin’e işkence yapıldığını, katledilip kenara atıldığını açıkça beyan ediyor ama dava açılmıyor. Dosya Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'ne taşındı. AİHM Türkiye’yi suçlu buldu ama Türkiye’de bir dava bile açılmadı” diye konuştu. Gözaltında kaybedilmelerin hiçbirinin münferit olaylar olmadığını, bu insanların bizzat devletin emriyle kaybedildiği için hukuksal sürecin işletilmediğini vurgulayan Bilgin, “Gün gelecek, bunlar adalet önüne çıkarılacak, halk gerçek adaleti görecek. O güne kadar biz kanımızın son damlasına, son nefesimize kadar gözaltında kaybedilen insanlarımızı unutturmayacağız. Bu meydanlarda onları taşıyacağız” dedi.

‘SIKILI YUMRUĞUNU HER ALANDA YAŞATACAĞIM'

Gözaltında kaybedilen Murat Yıldız'ın annesi Hanife Yıldız ise yıllardır yoldaşı olan Güzel Anne'yi gözyaşları içinde andı. “Çok zor” diyerek sözlerine başlayan Yıldız, “Adıyla Güzel, kendisi Güzel, yüreği Güzel. O sadece çocuklarının değil, hepimizin annesiydi. Her cumartesi günü beraber geldiğimiz bu yolu ilk kez yalnız geldim. O faşizme karşı mücadele ederek yaşadı. Biz her şeyi beraber paylaştık” dedi.

Güzel Şahin'in beyin kanaması geçirmeden birkaç saat önce kendisiyle telefonda konuştuğunu anlatan Yıldız, "O beni yetim bıraktı. Anneden, babamdan yetim kaldım ama arkadaşımdan yetim kalacağımı hiç düşünmemiştim. Seni utandırmayacağım Güzel Anne, her eylemde o havada tuttuğun yumruğunu her alanda yaşatacağım” dedi.

KENAN BİLGİN'İN AKIBETİ SORULDU

Konuşmaların ardından, 12 Eylül 1994 tarihinde Ankara'da gözaltında kaybedilen Kenan Bilgin'in akıbeti soruldu.

Cumartesi Anneleri adına açıklamayı okuyan Meryem Göktepe, Türkiye'de hukukun üstünlüğüne uygun olarak hareket eden bir iktidar olmadığını söyledi. Göktepe, "Bu nedenle biz 652 haftadır Galatasaray'dayız. Bu nedenle biz 652 haftadır 'Türkiye'de hukuk yok, yargı yok, adalet yok!' diyoruz" dedi. Türkiye'de adil bir yasal sistem olmadığının, yargı mensuplarının evrensel mesleki ilkeler doğrultusunda ve hukuki temellere dayanarak görev yapmadıklarının bir örneği olan Kenan Bilin dosyasını bir kez daha kamuoyuyla paylaştıklarını kaydeden Göktepe, "Bu davanın takipçisi olmaktan ve Kenan Bilgin için adalet istemekten vazgeçmeyeceğiz" diye vurguladı.