Cumartesi Anneleri: Hesap vermeden kardeşimiz olamazsınız

Cumartesi Anneleri, bu hafta Murat Yıldız'ın akıbetini sordu. Eyleme katılan HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan, "Burası benim hikâyemin başladığı yer" dedi.

Cumartesi Anneleri, kayıplarının akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle 674’üncü kez Galatasaray Meydanı'nda bir araya geldi.

Bu haftaki eyleme, Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ile parti milletvekilleri Filiz Kerestecioğlu, Mithat Sancar ve Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Milletvekili Zeynep Altıok ile İstanbul İl Başkanı Canan Kaftancıoğlu da katıldı.

Eylemde, yaşamlarını yitiren Cumartesi Anneleri Berfo Kırbayır ile Kiraz Şahin anılırken, 23 Şubat 1995’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın akıbeti soruldu.

'MEZARI NEREDE?'

Gözaltında 8 Ekim 1980’de kaybedilen Cemil Kırbayır’ın ağabeyi Mikail Kırbayır, “Berfo Anne'nin 5. yıl dönümü. Annemin mezarı yanında açtığımız Cemil’in mezarı hâlâ açık. Kusura bakma anne, bu yıl da Cemil’i bulup senin yanı başındaki mezara defnedemedik” ifadelerini kullandı.

Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız’ın adalet mücadelesine değinen Kırbayır, “Murat’ın mezarı nerede" diye seslendi.

BULDAN: BURASI HİKÂYEMİN BAŞLADIĞI YER

HDP Eş Genel Başkanı Pervin Buldan ise eş genel başkanlık görevini üstlenmesi sonrası ilk planlamasını Galatasaray Meydanı’na yaptığını söyledi.

Buldan, eşi Savaş Buldan’ın 1994 yılında 'faili meçhul' cinayete kurban gitmesi sonrası Galatasaray Meydanı’nda başladığı mücadelesine şöyle değindi:

“Bu meydan benim hikayemin başladığı yerdir. Bu meydanda birlikte ağladık, birlikte aradık. Bundan sonrada hak ve kayıplarımızın arayışı devam edecek. Yüreklerimizde kayıpların sızını hissetmeye devam edeceğiz. 23 yıldır bu meydanda çocukların acısını yaşayan ve savaşlarda çocuklarını kaybeden annelerin acılarını birbirinden ayıramayız. Savaş çağrısı yapanlar, ölümün, acının ne olduğunu bu meydandaki annelere sorsunlar. Bu ülkede hiçbir insanın ölümüne tahammülümüz yok. Bu ülkeyi kayıplar, ağlayan anneler ve çocukların tabutuna sarılana babalar ülkesi yaptılar. Asker anneleri ve Cumartesi Anneleri’nin omuz omuza olacağı günler gelecek. Savaşa karşı ele ele vereceğiz. Mücadelemize kayıplar bulunana ve barış gelene dek devam edeceğiz.”

CHP Milletvekili Zeynep Altıok da, Cumartesi Anneleri’nin yıllardır Galatasaray Meydanı’nda umutlarını yitirmeden olduklarını hatırlatarak, “Adalete erişmedikçe, başka kayıp ve katliamların zemini yaratılmıştır" dedi.

ANNE YILDIZ: BU ŞEKİLDE KARDEŞİMİZ OLAMAZSINIZ!

Akıbeti sorulan Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız ise, konuşmasında 23 yıldır aradığı oğlunun kemiklerine bile hasret kaldıklarını ifade etti. Yıldız, “Ağıt, masal ve roman olduk. Dünya duydu, ama hükûmet görmüyor. Görmesen de, çözmesen de bu ayıp senin ayıbın. Bu çözülmeden barış, demokrasi gelmez. Siz de kardeşimiz olamazsınız” diye konuştu.

'DOSYASI DA KAYBEDİLDİ'

Dosya hakkında bilgi veren İnsan Hakları Derneği (İHD) İstanbul Şube Başkanı Avukat Gülseren Yoleri de, “Murat Yıldız sadece 23 yıl önce kaybedilmedi. Dosyası da kaybedilmeye çalışıldı” dedi.

MURAT YILDIZ'IN HİKÂYESİ

Bu haftaki açıklamayı ise, Cumartesi İnsanlarından Mukaddes Şamiloğlu yaptı. Şamiloğlu, “Taleplerimizi ve eleştirilerimizi ilgili makamlara ve kamuoyuna duyurmak bizim anayasal hakkımızdır. Uluslararası hukuk ve anayasa tarafından güvence altına alınan haklarımızı kullandığımız için suçlanmayı, yargı yoluyla tehdit edilmeyi reddediyoruz” diye konuştu.

Şamiloğlu, 1975 doğumlu Murat Yıldız’ın, İzmir’de annesi ile birlikte yaşadığını anımsatarak, şunları söyledi:

"Bir kafede yaşanan tartışma sonrasında polis tarafından aranmaya başladı. Anne Hanife Yıldız’ı karakola götüren polisler; ‘Murat hemen gelip teslim olursa ifade vererek serbest kalacak’ dedi. 23 Şubat 1995 tarihinde Hanife Yıldız avukatı ve yeğeniyle birlikte tek çocuğu olan Murat’ı, İzmir Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’nde Komiser Ramazan Kaya ile polis memuru Tahir Şerbetçi’ye teslim etti. Aradan 3 gün geçtiği halde Murat serbest bırakılmayınca Hanife Yıldız, Bornova Özkanlar Asayiş Şubesi’ne gitti. Ancak sorularına net yanıtlar alamadı. Hanife Yıldız ısrarını sürdürünce emniyet yetkilileri, Murat’ın soruşturma kapsamında onu komiser Tahir Şerbetçi ve polis memuru Şah İsmail Öztürk nezaretinde İstanbul’a gönderdiklerini ama Murat’ın feribottan denize atlayarak kaçtığını ve tüm aramalara rağmen bulunamadığını iddia ettiler.”

Hanife Yıldız’ın, Bornova ve Gebze Cumhuriyet Başsavcılıkları’na başvurduğunu da paylaşan Şamiloğlu, “Gebze 2. Asliye Ceza Mahkemesi, 5 yıl süren yargılama sonucunda Murat Yıldız'ın feribottan atladığına dair sanık polislerin beyanını esas aldı ve polislere yalnızca ‘görevi ihmal’den günümüz parasıyla 1.18 kuruş para cezası verdi. Aynı mahkeme 2007 yılında da davanın bütün sonuçlarıyla ortadan kaldırılmasına karar verdi” diye belirtti.

İHD avukatı Gülseren Yoleri’nin, 2015 yılında Gebze Cumhuriyet Başsavcılığı'na başvurarak Yıldız için yeniden soruşturma açılmasını talep ettiğini ancak bu sırada dosyanın Gebze Adliyesi’nde kaybolduğunu öğrendiğini aktaran Şamiloğlu, Yoleri’nin ne dosyanın imha edildiğine dair bir bilgiye ne de dosyaya ulaşabildiğine dikkat çekti.

Savcılığın ise etkin soruşturma yerine “Gaip Kararı” verdiğini de hatırlatan Şamiloğlu, Yoleri’nin itirazları sonucunda 22 Şubat 2018 tarihinde gaiplik kararının reddedildiğini kaydetti.

ANNESİ DE GÖZALTINA ALINDI

Şamiloğlu, anne Hanife Yıldız hakkında Galatasaray Meydanı’nda yaptığı bir konuşma nedeniyle Beyoğlu Savcılığı tarafından soruşturma açıldığını da anımsattı. Şamiloğlu, "19 yaşında bir gencin gözaltındayken yok olmasında suç unsuru görmeyen adli makamlar, 23 yıldır oğlunu arayan annenin isyanında suç unsuru arıyor. Tek çocuğuna ulaşmak için Galatasaray’ı mekân edinen Hanife Yıldız, bu meydanda yaptığı konuşmalar nedeniyle iki defa evinden alınarak ifade vermeye götürüldü" diye kaydetti.

Galatasaray Meydanı’nın “Hakikat Meydanı” olduğunu sözlerine ekleyen Şamiloğlu, “Artık yeter! Murat Yıldız’ın akıbeti açıklansın! Murat Yıldız dosyasında adalet sağlansın!” dedi.