Adana'da 8 Mart: Özgürlük mücadelesiyle barışı örgütlüyoruz
Adana'da kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle yürüyüş ve miting gerçekleştirdi. Etkinlikte sık sık "Jin, jiyan, azadî", “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.
Adana'da kadınlar, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle yürüyüş ve miting gerçekleştirdi. Etkinlikte sık sık "Jin, jiyan, azadî", “Bijî Serok Apo” sloganları atıldı.
Adana Kadın Platformu, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar Günü vesilesiyle "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim; kutsal aileniz sizin olsun!" ve “Haklarımız, hayatlarımız ve eşit, özgür, şiddetsiz, savaşsız bir dünya mücadelemiz için 8 Mart’ta alanlardayız” şiarıyla Kasım Gülek Köprüsü'nde bir araya gelerek, Uğur Mumcu Meydanı'na kadar yürüdü.
Yürüyüş öncesi Kasım Gülek Köprüsü'nde buluşan kadınlar, polisin arama noktalarından geçerek, yürüyüş alanına alındı. Yürüyüş alanına ulusal kıyafetleri ile gelen kadınlar erbaneler eşliğinde halay çekerken, sık sık "Jin, jiyan, azadî", “Bijî Serok Apo” sloganları attı. Deprem bölgesinde rantçı politikalara tepki gösteren kadınlar cezaevindeki tutsak kadın siyasetçilerin fotoğraflarını taşıyarak özgürlüklerini talep etti. Kadınlar taşıdıkları dövizlerle; şiddetsiz bir yaşam istedi.
Platform üyesi kadınlar; "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim; kutsal aileniz sizin olsun!" yazılı pankartı altında yürüyerek, kadın kazanımlarına dönük saldırıları kınadı. Yürüyüşteki yerini alan Adana Barış Anneleri İnisiyatifi, beyaz tülbentleriyle Önder Apo'nun "Asrın Çağrısı"na vurgu yaparak, barış taleplerini haykırdı. Erbaneler eşliğinde yürüyen TJA’lılar da "Kadın kırımına isyan ediyor, özgürlüğe yürüyoruz", DEM Parti Adana Kadın Meclisi ise Kürtçe ve Türkçe "Kadın özgürlük mücadelesiyle barışı örgütlüyoruz" pankartıyla alana yürüdü.
Yürüyüş ardından miting saygı duruşuyla başladı. Platformun ortak metni Gülcan Aydın ve Saadet Çağrı tarafından okundu. Gülcan Aydın, kadınların taleplerini sıralayarak, "Emeğimiz, bedenimiz, kimliğimiz bizim; yaşasın laiklik, özgürlük ve eşitlik mücadelemiz!" dedi.
Saadet Çağrı ise şunları belirtti: "Demokratik bir ülkede eşit, özgür yaşama talebimiz de suç sayılıyor. Toplumsal muhalefet hedef alınmış durumda. Emek mücadelesi veren sendikacılar, seçilmiş siyasetçiler, özgür basın emekçileri, sanatçılar cezaevlerinde. Seçilmiş belediye başkanları ve eş başkanları birbiri ardına görevden alınıyor. Doğrudan atamalarla yerel yönetimler kayyumlara devrediliyor. Görevi devralan kayyumlarla yerel yönetimler bünyesindeki cinsiyet eşitliği temelli kurullar ve merkezler işlevsizleştiriyor, toplu sözleşmeler geçersiz kılınıyor. Bunlara karşı ses yükseltmekse suç sayılıyor. Geçmişten bugüne mücadele ederek, örgütlenerek, direnerek ve dayanışarak dünyayı değiştiriyoruz: Bizi evle, savaşla, yoksullukla ve baskıyla kuşatmaya çalışan erkek egemen sistemin getirdiği eşitsizliğe, baskıya ve bizi susturmaya, haklarımızı gasp etmeye çalışanlara karşı birleşelim, mücadeleyi büyütelim."
DEM Parti Kadın Meclisi adına Hülya Alökmen Uyanık ise, "Kadın kırımına isyan ediyoruz, özgürlüğe yürüyoruz. Biz kadınlar yıllardır erkek egemen tekçi zihniyete karşı mücadele ediyoruz. Alanlarda, sokaklarda, fabrikalarda, tarlalarda rengimizle, varlığımızla buradayız diyoruz. En yakınımızda Suriye'de Lazkiye'de civarında Alevilere uygulanan katliam gözümüzün önünde gerçekleşiyor. Kürt kadınları olarak bunları kınıyor ve kabul etmediğimizi ifade ediyoruz. Ülkede yaşayabilmek için Sayın Öcalan'ın ortaya koyduğu Barış ve Demokrasi Manifestosu'nu sadece Kürt kadınları değil Türkiye'de yaşayan farklılıklarıyla kendini ortaya koyan tüm kadınların bu manifestoya sahip çıkması ve Türkiye'yi bir çiçek bahçesine çevirebilmesi için örgütlülüğümüzü, mücadelemizi daha da yükseltmeye, manifesto etrafında kenetlenmeye bekliyorum" diye konuştu.
Miting kadın erbane grubu ve sanatçı Özlem Bağlayan'ın sahne almasıyla son buldu.