'8 Mart'ı Efrîn direnişinde en önde yer alan kadınlara adıyoruz'

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününe ilişkin değerlendirmelerde bulunan PAJK Koordinasyon Üyesi Beritan Cudi, 2018 yılının 8 Martı'nı Efrîn direnişinde en önde yer alan kadınlara adadıklarını belirtti.

PAJK (Partiya Azadiya Jinên Kurdistan) Koordinasyon Üyesi Beritan Cudi, 8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar günü vesilesiyle Stêrk TV'de yayınlanan özel programa katıldı. Türk devletinin Efrîn'e yönelik saldırılarına ilişkin değerlendirmelerde de bulunan Cudi, 2018 yılının 8 Martı'nı Efrîn direnişinde en önde yer alan analara ve savaşan devrimci kadınlara adadıklarını belirtti.

8 Mart Dünya Emekçi Kadınlar gününü kutlayan Cudi, "İlk başta ‘kadına önderlik eden, kadınla yoldaşlık yapan Rêber Apo’nun ve tüm dünya kadınlarının özelde de direnişçi ve özgürlük mücadelesini yürüten kadınların 8 Martı'nı kutluyorum. Kadın özgürlük mücadelesinde bedel verip şehit düşen tüm devrimci kadınları saygı ve minnetle anıyoruz" dedi.

ŞEKİLSEL BİR GÜNE SIĞDIRMAK 8 MART'I DİRENİŞ RUHUNDAN UZAKLAŞTIRIR

8 Mart'ın kendi emeğini sahiplenerek erkek egemen sisteme karşı baş kaldırmasıyla anlam bulduğunu söyleyen Cudi, 8 Mart'ın mayasında kapitalist sisteme başkaldırı kültürü ve eylemi olduğunu belirtti. Cudi, günümüzde 8 Mart'ı şekilsel bir güne sığdırmak, kadına bir çiçek, bir mücevher alarak kandırmak isteyen ya da sadece toplumda istatistiki bazı verileri araştırarak (kaç kadın tecavüze uğradığı, tek tek erkek şiddetinde öldürülen kadınların yüzdesini, evlenme oranı nedir boşanma oranı nedir) gibi burjuva ölçülerinde kadın haklarının ne durumda olduğunu araştıran verilerle yaklaşılmasının 8 Mart'ın esas direniş ruhundan uzaklaştırdığına dikkat çekti.

8 MART ERKEK EGEMEN SİSTEME KARŞI ORTAK RUH YARARTTI

8 Mart'ı ilk gündeme koyanın Clara Zetkin gibi devrimci kadınlar olduğunu hatırlatan Cudi sözlerine şöyle devam etti: "O halde kadın şahsında beliren günümüz katmerli sorunlarına karşı 8 Mart’a gerçek anlamı bahşedecek olan da yine devrimci kadınlar olacaktır. Liberal kadınlar ve salt kadın hakları çerçevesinde yaklaşan kesimler bugünün direniş kimliğini sahiplenememekte. Bu anlamıyla bugünü şekilsel ele almakla 8 Mart'ın gerçek anlamını kaydırmak isteyen yaklaşımlara karşı uyanık olmak lazım. Bir de 8 Mart'ın dünyada kadın sorunları etrafında ortak bir refleks geliştirdiğini görmek gerekir. Bu anlamıyla bugünün erkek egemen sisteme karşı ortak ruhu yarattığını ve kadın sorunlarına karşı genel bir duyarlılık geliştirdiğini söyleyebiliriz."

'EFRÎN DİRENİŞİ BİR KEZ DAHA KÜRT KADIN ÖNCÜLÜĞÜNÜ AÇIĞA ÇIKARDI'

Türk devletinin saldırılarına karşı Efrîn'de kadın ekseninde verilen mücadeleye ve genel direnişe dikkat çeken Cudi, "Nasıl ki Kobanê'de gelişen direnişle bu davanın meşruluğu dünya insanlığına gösterildiyse, Efrin şahsında da faşizmin gerçek yüzü deşifre olmakta ve bize yakın olmayan kişi ve çevreleri bile sadece Kürtlük duyguları etrafında olsa bile ulusal bir ruh yaratmaktadır. Bu kadın ulusal kongresine ivme kazandıracaktır. Burada gelişen kadın direnişleri bir kez daha Kürt kadın öncülüğünü açığa çıkarmıştır. Eğer kadın özsavunması örgütlülüğü ve mücadelesi olmasa yaşayacağı mağduriyet kaçınılmaz olur. Bugün faşizme meydan okuyan Kürt kadınları var. Bu Kürt kadınları enternasyonal kadınların dikkatini çekmiş ve Kürt kadınları öncülüğünde gelişen haklı mücadeleye kendi nezdinde cevap olmak istemişlerdir" diye konuştu.

'KADINA YÖNELİK DEVLET TERÖRÜNE NEDEN SESSİZ KALINIYOR?'

Feminist ve kadın sorununa duyarlı olup, kadına yönelik devlet terörüne sesiz kalan bir kesimin olduğuna dikkat çeken Cudi, "Bazı çevreler kadına karşı şiddet tecavüz olunca direk tepki ve refleks geliştirebiliyor. Ama aynı kişilerin kadın üzerinde devlet terörü söz konusu olunca sessiz kalması ne kadar gerçekçi olabilir? Bize, 'Siz siyasisiniz biz sadece erkek şiddetine ve erkek egemenliğine karşı çıkabiliriz' diyorlar. Sanki gelişen erkek terörü, devlet teröründen kopukmuş gibi, sanki devlet terörü erkek egemenliğini teşvik etmiyor desteklemiyor gibi durumu birbirinden koparan yaklaşımlar var. O halde Efrîn’de devlet teröründe öldürülen kadın ve çocuklar erkek egemen sistemin kurbanları değil mi" diye sordu?

'ERDOĞAN FAŞİZMİNE HEP BERABER DUR DEMEK GEREKİR'

Durumu bütünlüklü ve erkek egemenliği sistemsel ele almayan yaklaşımlar sonucunda kadın sorununun daha fazla büyüdüğünü belirten Cudi, Erdoğan faşizmine karşı hep beraber dur demek gerektiğinin altını çizdi. Cudi, son olarak şunları belirtti: "Direniş olmadan kadın kimliğinin geliştirilemeyeceği ve direnişten başka şansın bırakılmadığı bu sistemde bütün kadınları 8 Mart direniş ruhu ile karşılamalıyız. Bu yılda 'direniş ruhu ile özgürlüğe doğru' beliren direniş şiarının esas alınması temelinde bütün özgürlük mücadelesi veren kadınlara başarılar diliyoruz.”