‘Ya Kanal Ya İstanbul’: Katıl durduralım

“Ya Kanal Ya İstanbul” Platformu, Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde yaptıkları açıklamayla halka, "İstanbul'a ihaneti durdurabiliriz. Katıl durduralım" çağrısında bulundu.

“Ya Kanal Ya İstanbul Platformu”, Kanal İstanbul projesinin iptali için dilekçelerin verildiği son gün Çevre ve Şehircilik İl Müdürlüğü önünde kitlesel açıklama yaptı. Polis ablukası altında gerçekleşen eyleme, HDP Milletvekilli Oya Ersoy, HDP İstanbul İl Eşbaşkanı Elif Bulut, CHP İstanbul İl yöneticileri ve projenin iptali için dilekçe veren çok sayıda yaşam savunucusu ve halk katıldı. "Ya kanal ya İstanbul: Katıl durduralım" yazılı pankartının açıldığı eylemde bando eşliğinde devrim marşları ve “Bekle bizi İstanbul” şarkısı söylendi.

‘DİLEKÇE YETERLİ DEĞİL’

Sık sık, “Sana kanal yaptırmayacağız”, “Bu daha başlangıç mücadeleye devam” sloganlarının atıldığı eylemde ilk sözü alan “Ya Kanal Ya İstanbul” aktivisti Koray Türkay, günlerdir yağmur çamur demeden insanların çevre ve şehircilik il ve ilçe müdürlüklerine akın edip, projenin iptali için dilekçe verdiğini hatırlattı. Bunun daha başlangıç olduğunu vurgulayan Türkay, bu projeyi durdurmak için dilekçe vermenin yeterli olmadığını; mücadeleyi büyütmek gerektiğinin altını çizdi.

'1/100.000 ÖLÇEKLİ PLANLA HUKUK ÇİĞNENDİ'

Konuşmanın ardından “Ya kanal ya İstanbul Platformu” adına açıklamayı Ayşe Yıkıcı okudu. İstanbulluların bir kez daha iktidarın sadece rant odaklarına fayda sağlayan 'büyük proje' dayatmasıyla karşı karşıya olduğunu hatırlatan Yıkıcı, Kuzey Marmara Otoyolu, 3. Havalimanı, 3. Köprü ile başta İstanbul'un suyu ve nefesi olan Kuzey Ormanları'nda onarılmaz yıkımlara neden olanların, bu sefer de İstanbul'un ve bölgenin binlerce yıllık belleğini, doğal hayatını, insanların, hayvanların yaşamını halk 'istese de istemese de' değiştireceğini ilan ettiğini söyledi.

‘KAMUYA KARŞI SUÇ İŞLENİYOR’

2009 tarihli Çevre Düzeni Planı bir kez daha ihlal edildi ve su havzası, tarım alanı, ormanlık alan olarak belirlenmiş 36 bin 453 hektarlık alan imara açıldığını belirten Yıkıcı, bu plan değişikliği sürecin hızlanmasına yönelik olduğuna dikkat çekti. Yıkıcı, çevresel etki değerlendirme süreci bitmeden Kanal İstanbul'un 1/100.000 ölçekli plana işlenerek askıya çıkartılmasının, yangından mal kaçırırcasına bölgenin ranta açılması anlamına geldiğine işaret etti. Hukukun açıkça çiğnenerek kamuya karşı suç işlediğini vurgulayan Yıkıcı, "Onlar güzel İstanbul'u ve içinde bulunduğu bölgeyi doğası dışına çıkararak bir ucube yaratmak istiyorlar. Soru şu? Buna razı gelecek miyiz? İstanbul'u rant canavarlarına emanet edecek miyiz?" dedi.

'KANAL İSTANBUL HAYVAN VE BİTKİ SOYKIRIMI'

Bu yıkım projesine karşı herkesi mücadeleye çağıran Yıkıcı, Kanal İstanbul Projesi’nin getireceği neden olacağı tahribatı şöyle sıraladı: "Kanal İstanbul demek yaşam için, ekosistemler için 'Susuzluk' demek. Proje yapıldığı takdirde İstanbul'un en büyük su kaynağı Terkos Gölü'ne tuz karışacak, Sazlıdere Barajı ortadan kalkacak ve yeraltı suları ve akiferler tuzlanacak. İstanbul su havzaları zarar görmüş, kaynakları azalmış, nüfusu büyümüş, çoraklaşmış bir ada haline gelecek. Çünkü; Kanal İstanbul 'Hayvan ve Bitki Soykırımı' demek. Kanal projesinin inşaatıyla, 23 milyon metrekare orman alanı, 45 kilometre uzunluğunda ve ortalama 150 metre genişliğinde 136 milyon metrekarelik çok verimli tarım ve orman alanı, sonsuza kadar ortadan kaldırılmış olacak. Çok değerli sulak araziler ve orman habitatı yok olacak ve bütünlüğünü kaybedecek; Kuzey Ormanları'na ağır bir darbe daha indirilmiş olacak. Onlarca tür endemik bitki yok olma tehlikesiyle karşı karşıya kalacak ve İstanbul'un doğal parçası yabani hayvanlar yaşam alanını kaybedecek.”

KATIL DURDURALIM

Yıkıcı, Kanal İstanbul'un büyük bir ekonomik külfet olduğunu, Montrö anlaşmasına göre gemilerin Kanal İstanbul'dan geçişe zorlanamayacağı ve kanalla para kazanılacak savının gerçek olmadığını kaydetti. "Bu yıkımı, İstanbul'a ihaneti durdurabiliriz” diyen Yıkıcı, “Ya Kanal ya İstanbul diyenleri birlikte yola çıkmaya çağırıyoruz. Katıl Durduralım" çağrısını yaptı.

Açıklamanın ardından etkinliğe katılmayan Şair ve yazar Ataol Behramoğlu’nun gönderdiği mesaj okundu. Eylem, hep bir ağızdan söylenen, “Bekle bizi İstanbul” şarkısıyla sona erdi.

Kadıköy Demokrasi Meclisi'nden Koray Türkay, Ataol Behramoğlu'nun dizelerini okudu, "Açıklamamız bitti ama mücadelemiz devam edecek" dedi. Açıklamada söz alan bir üniversite öğrencisi de "Üniversite öğrencileri olarak rant politikalarına izin vermeyeceğiz" şeklinde konuştu.

Açıklama, kitlenin hep bir ağızdan "Bekle bizi İstanbul" şarkısının söylenmesiyle sona erdi.