Türk ordusunun, Kuzey Kürdistan’da rast gele açtığı ateş sonucunda meydana gelen yangınlarda ve Medya Savunma Alanlarına yönelik yaptığı bombardımanlarda yüzlerce hektarlık ormanlar da kül oldu. Bu pervasız saldırıyı ANF’ye değerlendiren HDP İstanbul Milletvekili Beyza Üstün, “İktidar uğruna AKP doğayı da insanı da gözünü kırpmadan katlediyor” dedi.

ORMANLAR YETMEDİ SIRA KÖYLERE GELDİ

Türk ordusunun Güney Kürdistan’daki Medya Savunma Alanlarına yönelik yaptığı bombardımanlarda birçok yerleşim yerine zarar verdiği gibi, yüzlerce hektarlık ormanı da kül olmasına neden oldu. Bu saldırının çok yönlü bir saldırı olduğuna dikkat çeken HDP Milletvekili Beyza Üstün, şu an hükümetin kurulmaması boşluğunu çok iyi kullanan AKP’nin hem doğaya hem de insanlığa saldırdığına işaret etti. Orman yakma meselesinin yeni olmadığını Lice ile başladığını hatırlatan Üstün, askerlerin ormanları yakmakla kalmadığını, köyleri de yakarak bölgeyi boşaltıp kontrol altına almaya çalıştığını belirti. Lice ve Cudi’deki insanların yanan ormanları söndürmek için kendi olanaklarıyla kova kova su taşıdıklarını dile getiren Üstün, doğayı savaş malzemesi olarak kullanan AKP’nin kendi iktidar uğruna doğayı da insanlığı da katlettiğini vurguladı. Üstün, “AKP, gencecik insanların kanları üzerinden, yüzyıllarca zaman içinde oluşmuş doğa, orman, eko sistemi üzerinden, orada yaşayan Kürt köylülerin üzerinden egemenliklerini sürdürmeye çalışıyorlar” dedi.

İÇİŞLERİ BAKANI CENAZEDEYMİŞ, ÜZGÜNMÜŞ

Polis tarafından infaz edilen Günay Özarslan’ın dün Gazi mahallesinde cenazesinin defnedilmesinin engellemesiyle çıkan çatışmalara da değinen Üstün, devletin Gazi’de bir katliam gerçekleştirmeye çalıştığına dikkat çekti. HDP milletvekilleri olarak incelemelerde bulunmak üzere Gazi’ye gittiklerini ancak özel harekatçılar tarafından mahalleye sokulmadıklarını anlatan Üstün, “İşçileri bakanına aradığımızda Amasya’da cenazede olduğunu ve üzgün olduğunu söyledi. Cenazedeymiş üzgünmüş. İnsanlar ölüyor ancak birileri yetki ve sorumluklarını bilmiyor. İçişleri Bakanı ne işe yarıyor?” diye konuştu. Gazi’de oyun oynayan 8 ile 10 yaşları arasında iki çocuğu uyardığını aktaran Üstün, yaşananları şöyle anlattı: “ Lütfen gidin yaralanacaksınız dedim. Çocuklardan biri gaz buraya gelmez abla dedi. Ben arkamı dönmemle akrep araç onların bulunduğu yöne gaz bombası fırlattı.”

İnsanların cenazelerini bile kaldıramaz hale geldiğini vurgulayan Üstün, “Dünyanın hangi yerinde böyle bir rezalet görülmüştür? Bir de forma giyilmeyecek diye şart koşuyorlar. Altlı üstlü insanlar cenazelerini kaldıracak hepsi o kadar” dedi.

DAİŞ KATLETTİ, AKP TUTUKLUYOR

Geçici hükümetin böyle davranarak kaos ortamı yaratmaya çalıştığına işaret eden Üstün, “Böyle var olacaklarını sanıyorlar ama yanılıyorlar” diyerek, isteseler de istemeseler, yıksalar da, öldürseler de bu topraklarda inadına barış geleceğini ve halkların kardeşçe yaşayacağını vurguladı.

“31 pırıl, pırıl gencimizi bombaladılar ancak hala herkes sorumluluğunu yerine getirmeye devam ediyor. Üzüntümüz sonsuzdu ama kimse ortalığı kan gölüne döndürmedi” diyen Üstün, DAİŞ adı altında sosyalistlere ve Kürt hareketine yönelik yapılan soykırım operasyonlara da değindi.

Üstün, bugüne kadar DAİŞ ile kol kola yürüyen AKP’nin yine hedefinin devrimciler olduğunu söyledi.

“IŞİD katletti, AKP tutukluyor” diyen Üstün, “Onların IŞİD’e karşı olduklarına inanmıyorum gayet de IŞİD ile beraberler. Onlar düşmanı biziz sosyalistler. Çünkü biz sosyalistlerin özgürlüğe ve barışa sevdamız var. Çünkü gerçekten halkların kardeşliğini istiyoruz. Çünkü bu topraklarda, sınır nereden geçerse geçsin barış, demokrasi, kardeşlik, özgürlük istiyoruz. Herhalde suçumuz bu kol kola girmemizden dolayı paniklediler ve saldırıyorlar” dedi.