Roboski katliamında kardeşi Celal Encü'yü yitiren Ýsa Encü, vicdanini reddini açıkladı, “öyle bir katliamdı ki, o gün yapılan şehitlerin arasında ve kaç kez yanından geçmeme raðmen kardeşim Celal'i o dünya güzeli kardeşimi tanıyamadım. Bu katliamcı devletin silahını almayacaðım” dedi.

Roboski Katliamı’nda kardeşi Celal Encü'yü yitiren Ýsa Encü, Roboski köyünde ailelerle birlikte askere gitmeyeceðini belirterek, vicdanini reddini açıkladı. Vicdani Red Platformu üyesi ve aynı zamanda PKK tarafından 90'lı yıllarda esir alınan asker Ýbrahim Yaylalı'nın da bulunduðu açıklamada vicdani reddini açıklayan Ýsa Encü, "Bu katil devletin askeri olmayacaðım" dedi. "Siz beni soyadımdan ve en son yaşanan Roboski katliamından tanıyorsunuz. Ben Roboski'de gerçekleşen sivil katliamda yaşamını kaybeden Celal Encü'nün abisi Ýsa Encü'yüm" diyen Encü, şunları belirtti: "Siz bizi en son sivil katliamdan tanısanız da, devletin bize uyguladıðı sadece en son zulümdü. Bu zulüm ve soykırım politikaları adına yaşadıðımız yeni bir uygulama deðildi. TC devletinin kurulduðu dönemden günümüze, halkların inkar ve yok sayılması hatta yok edilmesi üzerine kurduðu bir düzen vardır. Bu düzen esasına dayalı herkesin başına bela olan koruculuk sistemini, köy yasasında bir deðişiklik yaparak yürütmeye koymuştur."

1993’LE GÖÇ ETTÝRÝLEN ROBOSKÝLÝLERÝN HÝKAYESÝ

Televizyonlarda sürekli gönüllü koruculuk ve yararları üzerine binlerce yalan söylendiðini belirten Encü, "Ben ise size kendi halkına karşı silahı reddedip koruculuðu kabul etmediðiniz de hangi zulüm politikalarıyla karşı karşıya kalındıðını kendi öz hikayemizle karşınıza koymak istiyorum. Bizim şu an yaşadıðımız yer Roboski'ye baðlı Şantiye Mahallesi'dir. Bu mahalleye gelmemizin kısa hikayesini size anlatmak istiyorum. Ben tüm bu olaylar yaşanırken, 2 yaşında olduðumu da hatırlatmak istiyorum. Sene 1993, biz ve şu an Şantiye Mahallesi'nde zorunlu ikamet ettirilen halkımız, Zeviya köyünde yaşamımızı sürdürüyorduk. Biz, 'siz PKK gerillalarına yardım ediyorsunuz ya korucu olacaksınız ya da bu köyü terk edeceksiniz' diye sürekli asker tarafından tehdit ediliyorduk. Hatta bu yüzden o yıllarda babamı tutuklayarak, hapishaneye attılar ve görmediði işkence kalmadı. Köy meydanında insanlarımızı toplayarak, her türlü hakaret edilerek dayak atılıyordu" dedi.

150 havan topuyla köylerinin bombalandıðını dile getiren Encü, "Bu işkencelere dayanamayıp, Zaxo'ya kaçanlar hariç, bütün köyümüzü zorla bugün Roboski'de bulunan Ortasu Jandarma Sınır Taburu bölgesinde bir yer göstererek, neredeyse açık cezaevi uygulamasına maruz bırakılarak, çadırlarda yaşamaya mahkum edildik" diye aktardı.

ÖYLE BÝR KATLÝAMDI KÝ DÜNYA GÜZELÝ KARDEŞÝMÝ TANIYAMADIM

"Çadırlarda oluşturulan hapishaneden çıkmamızın tek yolu onların verdiði sayı olan her aileden birer kişi olmak üzere 40 bedel yani 40 korucu karşılıðında serbest kalabileceðimizi söylediler" diyen Encü, çaresizlik içinde ailelerinin kendi halkına karşı silahlanmayı kabul etmek zorunda kaldıðını söyledi. Encü, son yaşadıkları Roboski katliamına kadar "gönüllü" kendi halkına karşı silah almayı kabul ettikleri için her türlü kötü muamelenin de kaderleri olduðunu söyledi. "Roboski katliamı da yukarıda anlattıðım gibi halkımıza karşı düşmanlık hukukunun sonucu doðan planlı-hesaplı yapılmış devlet katliamdır. Bu katliam için TBMM'nin oluşturduðu komisyon korkakça olsa bile Genelkurmaylıðın emri verebilmiş olacaðını ifade ediyor" diyen Encü, bu katliamın ucunun hükümete kadar dayandıðını çok iyi bildiklerini ve komisyonun da devleti aklamaya çalıştıðını ifade etti.

Sınırda yaşanan katliamda annesine sadece kardeşi Celal'in başını getirebildiðini anlatan Encü, "Size şunu söylemeye utanıyorum. Öyle bir katliamdı ki, o gün yapılan şehitlerin arasında ve kaç kez yanından geçmeme raðmen kardeşim Celal'i o dünya güzeli kardeşimi tanıyamadım" dedi. Encü, "TC devleti halkımıza karşı kuruluşundan itibaren neredeyse yüz senedir halkımızı düşman görüp, her türlü katliamı, sürgünü, asimilasyonu, aşaðılamayı bize reva görüp, böylesi yürüttüðü düşman hukuku varken tüm kamuoyuna soruyorum hangi hukuka dayanarak, beni askere çaðırabiliyor. Bu katliamcı devletin ne asker olarak ne de korucu olarak ister savaş zamanı olsun, ister barış zamanı olsun silahını almayacaðımı, buradan tüm kamuoyuna duyurarak, vicdani reddimi açıklıyorum" dedi.

Roboskili acılı aileler, Ýsa Encü'nün açıklamasını uzun süre alkışladı.