Uluslararası Barış Delegasyonu: Öcalan çok önemli aktör-YENİLENDİ

Öcalan ile görüşmek için başvuru yapan ancak yanıt alamayan Uluslararası Barış Delegasyonu, basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Nelson Mandela'nın avukatı Essa Moosa, Öcalan'ın çok önemli bir politik aktör olduğunu ifade etti.


 
Öcalan ile görüşmek için başvuru yapan ancak yanıt alamayan Uluslararası Barış Delegasyonu, basın toplantısı düzenledi. Toplantıda konuşan Nelson Mandela'nın avukatı Essa Moosa, Öcalan'ın çok önemli bir politik aktör olduğunu ifade etti. Toplantıdaki diğer konuşmacılar da Öcalan'ın rolüne dikkati çekerek, Türk devletine 'çözüm sürecini sürdürme' ve 'şiddete son verme' çağrılarında bulundu.
Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan ile görüşmek için Türkiye'ye gelen, Güney Afrika'nın yaşamını yitiren efsanevi lideri Nelson Mandela'nın avukatı Essa Moosa başkanlığında dünyaca tanınan isimlerden oluşan 11 kişilik Uluslararası Barış Delegasyonu, Elite World Otel'de basın toplantısı yaptı. 
Toplantıda, görüşmeler sonucunda edinilen izlenimler ve Adalet Bakanlığı'na yapılan görüşme taleplerine ilişkin başvuruya yanıt verilmemesi değerlendirildi. 

MOOSA: ÖCALAN ÖNEMLİ ROL OYNUYOR

Mandela'nın avukatı, Yargıç Essa Moosa, Türkiye'ye geliş amaçlarının Türkiye'deki barış görüşmelerinin ne aşamada olduğunu görmek olduğunu, 21 Mart 2013 tarihinde Öcalan'ın çağrısı ile görüşmelerin başladığını söyledi. Moosa, "Çözüm süreci bir yerde devletin belirlediği takvime göre yürüdü. Bizim asıl amacımız bu görüşmelerin ne aşamada olduğunu görmek ve buna nasıl katkı sunabileceğimizi öğrenmek" dedi. 
Moosa, Adalet Bakanlığı'na yapılan görüşme talebine ilişkin şunları belirtti: "Delegasyonumuz adına Adalet Bakanlığı'na başvuruda bulunduk. Delegasyon adına Öcalan ile görüşme talebinde de bulunacaktık. Öcalan barış süreci için çok önemli bir rol oynuyor. Adalet Bakanlığı daha mektubu almadığını söyledi. Biz de bugün yeni bir mektup gönderdik.
Seçimlerden önce seçilmişlerin Öcalan ile yaptıkları görüşmelerin engellendiği, avukatların 5 yıldır görüşemediği, ailesinin 14 aydır görüşmediği bilgisini aldık. Uluslararası anlaşmalar nezdinde her mahkûmun avukatları ile ailesi ile görüşme yetkisi vardır. Adalet Bakanlığı'ndan kimsenin bizim ile görüşmemesi bizi hayal kırıklığına uğrattı."

'ÇOK ÖNEMLİ POLİTİK AKTÖR'

Moosa, "Abdullah Öcalan çok önemli bir politik aktör. Türkiye Cumhuriyet'inin komşu ülkelerle sorunlarını çözmesi için önce içindeki sorunları çözmesi gerekir. Evet, Türkiye Cumhuriyeti ve Öcalan Suriye'deki sorunları çözebilir ama önce Türkiye'deki sorunları çözmeliler" dedi.
Adalet Bakanlığı ile görüşme yapmaları durumunda hangi taleplerde bulunacaklarına ilişkin ise Moosa, şunları söyledi: "Adalet Bakanlığı ile görüşüp, hükümeti çözüm sürecinin devam ettirmekte ikna etmekti amacımız. Şiddet ile bir çözüm üretmek mümkün değil. Dünyanın her yerinde bu gibi sorunların çözümü şiddet ile değil, diyalog ile sonuca ulaşıldı. Güney Afrika deneyimi için de bunu söyleyebilirim. Mandela'nın cezaevinde olduğu bir dönemde özgürlük güçlerinin rejimi yenme gibi bir durumu yoktu. Elbette iki ülkedeki durum birbirinden çok farklıdır. Ortak noktalarda bulunduğundan birbirimizin deneyimlerinden ders çıkarabiliriz. Bu sorunların çözümünün tüm tarafların katılacağı barış görüşmelerinden geçtiğine inanıyorum." 
Moosa, "Türkiye'de Kürt sorununa kim çözüm getirirse o da Nobel Barış Ödülü'nü almalı bence. 2011'de Türkiye'ye geldik ve halkta bir umut vardı. 2014 yılında bir kez daha geldik ve bir rapor hazırladık. O zaman da dile getirmiştim zaten" dedi. 

EIGLAD: ORTAK AKIL LAZIM

Norveç'teki New Compass Yayınevi'nden yazar ve çevirmen Eirik Eiglad ise, "Bir sene önce Rojava'da bulundum. Rojava'da YPG içerisinde Arap savaşçılarla görüştüm. Burada bir Kürt-Arap savaşı yok. Ortak bir akılla sorun çözülmelidir" dedi. 

ROUSSOPOULOS: ENDİŞELİYİZ!

Söz alan, Kanada'dan Uluslararası Sosyal Ekoloji Enstitüsünün Kurucusu Dimitri Roussopoulos, "Eğer bu ülkenin Adalet Bakanı ile görüşebilseydim, Kanada'da birçok eylemin yapıldığını ve bu eylemlerin hükümetin Türkiye'ye olan yaklaşımını etkilendiğini söylerdim. Bu ülkede barış için çok önemli ve değerli çabalar var. Mevcut durumda hayli endişeliyiz" diye konuştu. 

RYAN: BARIŞ İÇİN BURADAYIM

İngiltere Parlamentosu Adalet ve Barış Komisyon Başkanı Joe Ryan ise "Yıllardır Türkiye'deki sorunları ile ilgileniyorum. Barış sürecinin devamı için buradayım. Bir şeyler başaramayabiliriz ama denediğimizi bilmem önemli" diye belirtti.

HUNKO: ALMANYA'DA TÜRKİYE'YE TEPKİ OLUŞUYOR

Almanya Federal Meclis Parlamenteri Andrej Hunko da yaptığı konuşmada, "Türkiye ile Almanya arasında iyi ilişkiler var. Ancak, Almanya'da Türkiye'nin politikalarına son dönemde bir tepki oluşmaya başladı. Protesto sesleri de mecliste yükselmeye başlıyor" dedi.

MİLEY: YPG MÜTTEFİKİMİZ

Cambridge Üniversitesi Öğretim Görevlisi Dr. Thomas Jeffrey Miley, 'hem basına yönelik baskılar, hem de Kürdistan'daki son yaşanan gelişmelerin kaygı verici olduğunu' belirtti. "YPG bizim müttefikimiz, bu böyle bilinmeli" ifadesini kullanan Miley, "Türkiye'nin doğusunda yaşanan çok büyük bir tehlike yaratıyor. Bu tehlike tüm halklar için böyledir" diye ekledi.

BİEHL: ŞİDDET SONLANDIRILMALI

Amerika'dan yazar ve oyuncu Janet Biehl de, "Şiddete çekmeye devam edersek, Kürt güçlerinin Türkiye'yi, Türkiye'nin Kürt güçlerini yeneceğini sanmıyorum. Bir an önce şiddet ortamı sonlandırılmalı" dedi. 

ANDRADE: ÖCALAN'IN BARIŞ ROLÜ ÇOK ÖNEMLİ

Eski Ekvador Kültür Bakanı Francisco Velasco Andrade ise, "Günümüzde farklı ülkelerin temsilcilerin Suriye'deki sorunu çözmek için bir araya geliyor ama önemli olan toplumların bir araya gelmesi. Öcalan'ın Türkiye barışı için rolü çok önemli" diye konuştu. 
Cizre'de yaşanan vahşete ilişkin soruya ise Moosa, "Sorunun tek çözümü barışçıl ve politik yoldur. Şiddetin önüne geçilmek için gerekirse iki taraf da tavizler vermelidir" dedi.
Toplantıda, Asrın Hukuk Bürosu tarafından hazırlanan rapor basın ile paylaşıldı.

'MANDELA'NIN MEKTUBU' 

Ayrıca, Essa Moosa, Mandela'nın kendisine gönderdiği teşekkür mektubunu da toplantının sonunda paylaştı. Mektupta, şu ifadeler yer alıyor: 
"Sevgili Essa; 
Çok sayıda dostumuz, geçmiş 26 yıl boyunca sürekli yardımımıza koştu ve hepimize cesaret ve umut aşıladı. Bu bağlamda sen ve büron o kadar olağanüstüydünüz ki, sizden aldığımız destek olmasaydı mahpus arkadaşlarımın o meşhur metaneti olur muydu diye merak ediyorum. Tek ümidim haklı davamızın tesisinde seni de yanımızda görebilmek. Çiçekler ve doğum günü tebriğin için çok teşekkür ederim. Son olarak sana, ailene ve çalışma arkadaşlarına en iyi dileklerimi gönderiyorum."

YAZILI METİN 

Uluslararası Barış Delegasyonu, basın toplantısı sonrası yayınladıkları yazılı metinde de şunlar ifade edildi:

"Amaç, Türkiye'de kesintiye uğrayan 'barış sürecini' hali hazırda 9 aydır bütün dünyadan tecrit edilmiş halde İmralı Cezaevi'nde hükümlü bulunan Sayın Abdullah Öcalan'ı ziyaret etmekti. 

15 Şubat itibariyle Kürt Halk Önderi Abdullah Öcalan'ın tutuklanmasının üzerinden 17 yıl geçmiştir. 

Sivil toplum kuruluşları tarafından mahkumlar üzerinde uygulanan tecride ilişkin kaygılar dile getirilmiştir. Türkiye Devleti'nden kaygıların azaltılmasına yardımcı olacak olan Öcalan'ı yanında kalan 5 mahkumla görüşülmesine izin verilmesini rica ederiz. 

24 Temmuz 2015'ten beri, yüzlerce asker, binlerce militan ve içlerinde kadın ve çocukların da olduğu yüzlerce sivil ölmüştür. Af Örgütü Haklar Grubu'na göre; Diyarbakır'ın Sur bölgesi ve Cizre'de askerler ve özel kuvvetler tarafından uygulanan sokağa çıkma yasakları, 200 bin insanı etkilemiş, onların su gibi acil ve temel hizmetlere erişimini engellemiştir. Sokağa çıkma yasakları yüzünden insanlar yakınlarının cenazeleri ile günlerce yaşamak zorunda bırakılmıştır.

Cizre'de artmaya devam eden bu üzücü gelişmeler, barış görüşmeleri yeniden başlaması ve onun sürekli sesi olan Abdullah Öcalan'ın tekrar konuşabilmesinin aciliyetini ortaya koymaktadır. 

Bu çatışmanın sona erdirilmesi için insani bir son gereklidir. Kürt Halk Önderi Sayın Öcalan'ın sözlerinin pratikte de karşılığı olup: Sayın Öcalan Kürtlerin sözcüsü olup gerçek anlamda bir birleştirici role sahiptir. Türkiye Devleti, eğer gerçekten Kürt sorununu çözme kararlılığındaysa, bunun ilk adımı Sayın Öcalan'ı eşit koşullarda barış sürecine dahil etmektir. 

Nelson Mandela'nın 'Sadece özgür kişi müzakere edebilir' sözünü hatırlatırız. Nelson cezaevindeyken diyalog sürecinde bulunabilmiş, bu nedenle ancak özgür olduktan sonra müzakerelere dahil olmuştur. 

Cizre'den gelen sesleri duymak, avukatların Öcalan'ın tutulma koşulları hakkında konuşabilmeleri barışa giden yol için elzemdir. Adalet Bakanı'nın cevap vermemesine/izin vermemesine rağmen diyalog yollarını aramaya devam edeceğiz."